Ep.43 "Sana buraya gelmemeni söylediğimi hatırlıyorum, Yıldırım Kutlu"

2.4K 99 17
                                    


Yavuz'dan

Kapının önünde kalakalmıştık. Bahar'ın adama baba demesiyle, ben de şaşkınca başımı, hala kapıda bekleyen adama çevirmiştim. Bahar'ın gözleri dolmuş ama kılını kıpırdatmıyordu. Ben de ne yapacağımı bilmiyordum. Babasının da gözleri dolu doluydu ve özlemle bakıyordu Bahar'a.

"Kızım.."

Bahar babasının sesiyle yutkunup kendini toparlamaya çalıştı. Hala bir tepki vermezken babası tekrar konuştu.

"Habersiz geldim kusura bakmayın. Müsaitseniz içeri girebilir miyim?"

Başımı Bahar'a çevirdim. Hala öylece duruyordu. Kapımıza kadar gelmiş adamı geri çevirecek değildik. Üstelik adam Bahar'ın babasıydı. Ben hemen kenara doğru çekilip yer verdim.

"Tabi buyrun."

Adam Bahar'dan da onay bekliyor gibiydi. Bahar da biraz kenara çekilince, memnuniyetle gülümseyip tedirgin bir şekilde içeri girdi. Ben de kapıyı kapatıp Bahar'ın elinden tutarak içeri yürüttüm. Güven verir şekilde bakıyordum gözlerine.
Salona geçince hala ayakta bekleyen adama, elimle koltuğu işaret ettim.

"Ayakta kalmayın, buyrun oturun."

Adam bana dönüp müşfik bir tavırla tebessüm ederek oturdu koltuğa. Bahar da kanepeye geçince ben de yanına oturdum.

Açıkçası nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Karşımdaki adam nihayetinde benim kayınpederimdi. Her ne kadar tanışmamış olsak da, karımın babasıydı. Öte yandan Bahar babasına çok kırgın ve üzgün bakıyordu. Sırf bunun için bile nefret edebilirdim bu adamdan. Kızını baba sevgisinden mahrum bırakmış bir adamdı o. Ama aynı zamanda büyük bir özlem ve sevgiyle bakıyordu Bahar'a. Tedirgince beklerken hiçbirimiz konuşmuyorduk.

"Ben sizi yalnız bırakayım. Konuşacaklarınız vardır."

Tam kalkıyordum ki, Bahar elimi tutup engel oldu. Dolu gözleriyle tedirgince bana bakıp yutkundu. Ben de geri yerime oturup hafifçe tebessüm ettim. Yanında olmamı istiyordu. Kendini güvende hissetmek istiyordu. Benim bu haline içim acırken, sinirlenmiştim karşımdaki adama. Kim olursa olsun karımı üzmesine izin vermezdim. Babası bile olsa.

"Gerek yok Yavuz. İkinizi de görmeye geldim ben."

Başımı çevirip baktım. Belli belirsiz gülümseyip, konuşmasını bekledim.


Bahar'dan

Yıllardır görmediğim babamı, birden hiç beklemediğim bir anda karşımda görünce şok olmuştum. Ne işi vardı burda? Niye gelmişti? Nasıl bumuştu evimizi? Onu görmek bana iyi gelmemişti. İçimdeki yaralı kız çocuğu uykusundan uyanmıştı. Sıkıca Yavuz'un elini tutmuş, ondan güç alıyordum. İyi ki vardı. İyi ki yanımdaydı.

Ben dolu gözlerimden yaşlar akmasını engellemeye çalışarak oturuyordum karşısında. Beni üzgün görsün istemiyordum. Babasız büyümüş bir kız olarak, bir tarafımın hala yaralı olduğunu bilmesini istemiyordum. Hala beni bu kadar üzdüğünü görüp, benim için hala önemli biri olduğunu düşünmesini istemiyordum. Çok kırgındım ona. Çok öfkeliydim. Buraya ne için gelmişti bilmiyorum ama benim kırgınlığım kolay geçecek gibi değildi.

"Nasılsın kızım?"

'Kızım' yıllardır duymuyordum bu lafı ondan.

"Bunu sormak için biraz geç değil mi?"

Babam yutkunup başını eğdi. Kafa sallayıp tekrar kaldırdı başını.

"Haklısın. Bazı şeyler için çok geç."

Mavinin SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin