Special Ep.2 "Yazımsın, kışımsın ama en çok baharımsın"

1.5K 85 70
                                    

Yavuz'dan

"Yavuz, canım. Akşam olmadan varır mıyız acaba?"

Bahar'ın imasına gülerek konuştum.

"Valla biraz zor gibi."

Bahar hafifçe döndü bana.

"Ne? Ne demek zor gibi? Yavuz nereye gidiyoruz biz?"

Yoldaki bakışlarımı Bahar'a çevirip gülümsedim. Ardından tekrar yola verdim dikkatimi.

"Dağ evine."

Bahar şaşkınca iyice döndü bana.

"Ne?! Dağ evine mi? Yavuz ne dağ evi, şaşırdın mı sen? Doğum günümü kutlamak için o kadar yol gidilir mi?"

"Seninle, sizinle en güzel günlerimizi orda geçirdik biz ama İstanbul'a geldiğimizden beri doğru dürüst gidemiyoruz. Ben çok özledim, sen hiç özlemedin mi?"

"Yani özledim özledim de böyle hazırlıksız falan. Ne bileyim çok ani oldu. Ayrıca arabayla mı gideceğiz, uçakla gitseydik bari. Çocuklara da haber vermedik."

"Bahar sen yaşlandın mı biraz acaba? Ne kadar söylendin ya. Önceden her şeyin keyfini çıkarırdın şimdi dırdır ediyorsun."

Bahar sinirle koluma patlattı bir tane.

"Şuna bak sen! Bir kadına, üstelik doğum gününde söylenecek laf mı bu sarı komutan? Hem sensin yaşlı."

Gülerek çektim kolumu.

"Tamam tamam benim yaşlı. Sen hala taş gibisin hatun."

Bahar sinirli ifadesini hafiften düzeltip dudaklarını büzdü.

"Ne kadar kalkacağız peki?"

"İstediğimiz kadar."

"E bir valiz falan hazırlasaydık keşke."

"Evde vardı bir iki bir şey. Hem biz baş başayken, üzerimizde ne olduğunun bir önemi yok bence."

Ben muzipçe göz kırpınca Bahar da alttan alttan gülüp çevirdi başını.

"Edepsiz."

Sesli sesli gülerek elini tutup öptüm. Bahar da gülümseyerek baktı bana. Ardından tekrar yola verdim dikkatimi. Bu doğum günü çok güzel olacaktı. Bahar çok mutlu olacaktı. Bahar birden derin bir nefes alınca ona çevirdim başımı.

"Canım, n'oldu?"

"Hiç. Gülümser aramadı hala. O benim doğum günümü hiç unutmazdı. Yavuz sen konuştun mu, Allah korusun bir şey olmuş olmasın?"

"Yok canım n'olacak? Yani ben de konuşmadım da bir şey olmamıştır sen merak etme. Akşama kadar bekleyelim, olmadı ben ararım bir kızımı."

"Ama doğum günümü hatırlatmak yok. Önemli olan onun hatırlaması ki zaten hatırlar benim kızım."

"Hatırlar tabi."

Tebessüm edip yola döndüm tekrar. Hadi bakalım, uzun zaman sonra Karabayır'a gidecek olmak duygusallaştırmıştı beni. Yani tam Karabayır sayılmaz ama nihayetinde ev de Karabayır sınırları içinde. Hafifçe gülünce Bahar bana çevirdi başını.

"N'oldu, niye güldün?"

"Karabayır'a gitmeyeli uzun zaman olmuştu. Eski günlere gittim."

"Ne günlerimiz oldu Karabayır'da. Mutlu olduk, üzüldük, kaybettik, çoğaldık. Hayatımızın en özel anları hep oradaydı. Hatta dağ evinde. Gülümser'in doğduğu geceyi hatırlıyor musun?"

Mavinin SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin