ONSUZ AŞK #Wattys2019

16.bölüm

(Medyadaki şarkıyı dinleyerek bölümü okuyabilirsiniz.😍😍)

....

"Neden buradasın?" diye sordu Erkan.

"Bu soruyu benim sormam gerekiyor. Neden burasın?" diye sordu Hazal endişeli bakışlarla. Neredeyse gözleri dolmak üzereydi.

Erkan etrafına yeniden baktı. Buraya neden geldiğine anlam veremiyordu. Elini saçlarının arasına geçirip gecenin sessizliğine odaklandı. Gözlerinden birkaç damla yaş süzülmüştü. Olduğu yerden sendeleyerek kalkarken Hazal aniden onun kolundan tuttu. Erkan bir anlık öfke yüzünden hızla kendi kolunu geri çekti.

"Bana yardım etme. Kimsenin yardımını istemiyorum. Bana acıyan gözlerle bakan herkesten nefret ediyorum. Buna en başta sen de dahilsin."

"Evet sana acıyorum. Bu kadar güçlü birinin zayıf düşmesine dayanamıyorum. Bak nefes alıyorsun değil mi? Ayağa kalkarken birinden yardım istemek acınacak bir şey değil."

"Bunu sen mi söylüyorsun? Söylesene gerçekten sana da acı veren bir şeyler yok mu? İnsanlar sana acımasın diye gizlemiyor musun? Seni hiç düşünmeden terk eden anne-"

Hazal bu son duyduklarına katlanamadı. Bir anlık öfkeyle Erkan'a tokat atmak üzereydi ki Erkan onun bileğinden tuttu.

"Bir daha böyle bir şey yapmaya kalkarsan hiç iyi olmaz." dedi Erkan.

"Sen hiç akıllanmayacaksın. Hayatımı baya araştırmışsın ama eksik olmuş. Annem yalnızca beni terk etmedi. Kocasını, annesini ve her şeyini geride bırakıp gitti." diyerek yürüdü Hazal. Gözlerinden gözyaşlarını akıtırken merdivenlere oturdu. Eliyle yüzünü kapattı. Yalnızlıkla iyice bütünleşmiş bir halde ağlamaya devam etti. Biraz sonra kendini toparlayıp yukarı çıktı.

Erkan ise olduğu yerde kalmıştı. Onun ağlama sesiyle birlikte pişmanlık bedenini sardı. Geriye dönüp ona baktığında eve gittiğini anlamıştı. Birkaç adım geriye gidip başını kaldırıp yukarıya baktığında ise odadan gelen ışığın açılıp saniyeler içinde kapandığına şahit oldu. Arabasına bindi ve direksiyona başını koydu. Ve hiç acımadan kafasıyla birkaç kez direksiyona vurdu.

***

Hazal sabah uyandığında balkonda duran çiçeklerini sulamak için yataktan kalktı. Elini ve yüzünü yıkadıktan sonra balkona çıktı. Erkan'ın arabası hala dünkü yerde duruyordu. Bunu pek umursamadan çiçeklerini sulamaya devam etti. Ardından her zaman olduğu gibi mutfağa gidip kahvaltıyı hazırladı. Bugün izin günü olduğu için dışarı çıkmayı planlıyordu. Bir an önce bu işi halledip kurtulmak istiyordu. Kahvaltılarını yaptıktan sonra Hazal üzerini giyinip evden çıktı. Gözleri istemsizce yine Erkan'ın olduğu tarafa bakıyordu. Orada değildi. Gittiğini düşünerek motoruna bindi.

Erkan arabayı daha müsait bir yere park edip sokağa geldi. Hazal'ın gitmek üzere olduğunu fark edince arabasına binip onu takip etmeye başladı.

Hazal elindeki adrese baktı ve doğru eve geldiğini anladı. Bir binanın önünde duruyordu. Motorundan inip kaskını da çıkardıktan sonra saçlarını toplayıp apartmana baktı. İçeri hızlı bir giriş yaptıktan sonra Erkan ne olduğunu anlamaya çalıştı. Meraklı gözlerle etrafa baktıktan bir yarım saat sonra Buğra'nın apartmana girdiğini gördü. Arabadan inip onun peşinden gitti.

Hazal tam karşısında duran Hale hanıma sorular soruyordu ama hiçbirinden net bir cevap alamıyordu. Her defasında gözlerini kaçırdığımı gördü. Bu yüzden bir şeylerin tuhaf gittiğine artık emin oldu Hazal. Anlamsız bakışlarla kadının yüz ifadelerini süzüyordu. Endişe, korku ve çaresizlik vardı.