40.bölüm(FINAL)

602 44 20
                                    

Birbirlerinden ayrılmak üzere iken Hazal başını Erkan'ın omzundan çekip ona baktı. Aynı şekilde Erkan da kendini çekip Hazal'a uzun süre baktı.

"Neden geldin?" diye sordu Hazal.

"Anlatacağım. Her şeyi tek tek konuşacağız."

Hazal o günü hatırladı. Yüzüne bakmayan adam şimdi onun yanındaydı. Gururunu ayaklar altına aldığı gün kendine verdiği sözü hatırladı.

"Hayır bizim konuşacak bir şeyimiz kalmadı Erkan. Sen bana güvenmiyorsun." diyerek yürüdü Hazal. Aylardır ona bir açıklama yapmadan terk eden birini gururunu hiçe sayarak kolayca affedemezdi. Erkan koşar adım ona yaklaştı ve kolundan tutup durdurdu. Arkadan Hazal'ın boynuna kollarını dolayıp çenesini onun başını üzerinde sabitledi. Bu kokuyu uzun zamandır özlemişti.

"Ben her şeyi senin için yaptım. Sana yalan söyledim. Sana kırgındım ama Utku'nun gerçek yüzünü göstermem için buradan gitmek zorundaydım. Eğer hayatında ben olsaydım Utku seni yaşatmazdı. Sen nasıl benim için her şeyi göze aldıysan bende senin için Utku'yu bitirecek kanıtı bularak geldim. Artık her şey sona erdi."

Hazal kaşlarını çattı. Bu duyduklarının doğru olup olmadığına emin olmak için kendini geri çekerek Erkan'ın gözlerinin içine baktı.

"Doğru mu söylüyorsun?" diye sordu Hazal.

"Bu sabah Utku için soruşturma açıldı. En yakın arkadaşı tarafından çekilen bir videoda her şey itiraf ediyor."

"Bu yeterli olur mu? Bunu kesinlikle birilerine yaptırmıştır."

"Mert ben yokken araştırmayı o yaptı. Utku'nun birkaç adamla yaptığı planı itiraf etmeleri zor oldu ama hepsi kabul etti."

İlkbahara yeni girmişlerdi. Henüz havalar ısınmamıştı. Hazal üşüdüğünü yeni yeni fark etti. Soğuktan çenesi titrerken Erkan üzerindeki ceketi ona verdi ve elinden tutup arabaya bindiler.

"Bu kibarlıkları seni affedeyim diye yapıyorsan bu hiç kolay olmayacak. Seni uzun bir zaman affetmeyeceğim."

"Seni korumak için sustum."

"Ben burada aylardır ne yaşadığımı bilmiyorsun. Bana çektirdiklerini sana da çektireceğim."

"Ben razıyım sen yeter ki beni affet."

"Utku'yu ne zaman tutuklayacaklar?" diye sordu Hazal.

"Aslına bakarsan bir saat önce tutuklamaları gerekti ama bana bir haber gelmedi." dedi Erkan. Tam o sırada telefonu çaldı ve o kötü haberi aldı.

"Ne oldu Erkan?"

"Utku kaçmış."

"Of bu hiç iyi olmadı."

"Hazal ben seni eve bırakayım. Sonra abimin yanına gideceğim."

"Tamam."

***

Erkan elinde valiz ile evine geldi. Kapıyı Demir açtı ve karşısında kardeşini görünce sevinçle ona sarıldı.

"Hoşgeldin." dedi Demir.

"Buraya seninle konuşmaya geldim."

Aradan geçen konuşma ile Demir hiddetle ayağa kalktı. Duydukları onu şok etmişti.

"Bu imkansız. O benim en yakın arkadaşım."

"Gerçek bir abi gibi arkamda olursun sanmıştım ama yanılmışım."

Demir az önce duyduklarının şokunu henüz atlatamadan Erkan evi terk etti. Arabasına binip Mert'in evine gitti.

Utku ise yurtdışına kaçmak için bilet alacak iken hizmetlilerden öğrendiği kadarıyla eve polisler gelmişti. Yasal yollarla kaçması mümkün değildi. Bütün geceyi pek bilinmeyen eski bir pansiyonda geçirdi. Sabah pek kimsenin bilmediği hattı taktığı telefonunu sarjdan çıkardıktan sonra Demirden cevapsız arama vardı. Bir de mesaj atmıştı.

ONSUZ AŞK #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin