39.bölüm

286 43 23
                                    

Hazal zafere ulaşmış gibi huzurla tebessüm etti. Utku'nun sırrı tamamen ortaya çıkacaktı. Üzerini giyip seri bir şekilde kahvaltıyı hazırladı. Bugünlerde işlerini aksattığı için her şey Seline kalmıştı. Ama arkadaşı için tüm problemleri kendi üstüne almaya hemen razı olmuştu Selin.

Hazal telefonuna gelen bildirim sesine odaklandı. Utku'nun gönderdiği konuma baktı. Erkanla en son karşı karşıya kaldığı yerdi. Buraya bir kez daha gitmek ona eski anılarını tazeletecekti ama buna izin vermemesi için kendi kendini motive etmeye başladı. Az sonra gelen taksiye binip adresi söyledi. Yol boyu sükunet doluydu. Gözleri ile etrafa boş boş bakıyordu. Dalgın bir haldeyken taksi şoförünün sesi ile kendine geldi. Geldiği yere bakınca çantasından ücreti ödedi ve taksiden indi. Buraya ikinci kez geliyordu. Havadan geçen kuşların sesi sanki bir şeylerin habercisi gibiydi. İçeri girdiğinde Utkuyu duvar kenarında sessiz bir şekilde oturduğunu gördü. Yanına gelip karşısına oturdu.

"Hoşgeldin Hazal."

"Hoşbuldum. Sen iyi misin?"

"Bugün abimin doğum günü. Eğer yaşasaydı 34 yaşında olacaktı."

"Aileni biraz anlatsana bana."

"Benim abimden başka bir ailem yoktu. Annemle babam ben küçükken trafik kazasında ölmüşler. Abim o zaman 20 yaşındaydı ben ise daha 13 yaşında bir çocuktum. Abim bir ev kiralayıp okulu bıraktı ve kendine bir iş bulup bana baktı. Kendi hayatını benim için değiştirdi. Ben abimi hem anne hem baba olarak görüyordum. Ailem ile ilgili anılarım hayal meyal hatırlıyorum ama abimle yaşadıklarımızı hiç unutamam. Nerdeyse bir kuru ekmeği zor bulduğumuz günler bile olmuştu ama bir gün her şey değişti. Hayatına bir kadın girdi. Adı Firdevsti. Ona olan sevgisi günden güne büyürken beni görmemeye başladı. Varsa yoksa oydu. Büyüdüğüm için bende kendi derslerime odaklanmaya karar verdim. Sonra bu durum yavaşça düzeldi abimin bana olan ilgisi eskisi gibi oldu. Her şey üniversite sınavına girdikten bir gün sonra oldu. Abim Firdevs'i işyerinden alırken orada bir çatışma olmuş. Abim gözlerinin önünde Firdevs'in bir polis kurşunu ile öldüğünü görmüş. Bu olaydan sonra abim eskisi gibi olmadı. Günden güne eriyordu ve benimle de az konuşmaya başlamıştı. Bir gün sabah abimi uyandırmaya gittim ve etrafa saçılan birkaç tane hap gördüm. Abim o yataktan hiç kendi başına kalkamadı. Abim hiç uyanmadı Hazal. Eğer o çatışmada o kurşun Firdevs'e isabet etmeseydi bugün abimle ikisi yaşıyor olacaktı."

Hazal tüm bunları dinlerken gerçekten üzülmüştü. Ne olursa olsun suç işleyen herkesin acı bir geçmişi vardı. Ama bu ona suç işleme hakkı tanımıyordu. Omuzlarını dolaştırıp gözlerini Utku'ya çevirdi ve elinden tuttu.

"Hiçbir şeyi geri getiremeyiz ama bugünü ve yarını değiştirebiliriz. Bu yüzden olanlar için bir suçlu aramak yerine hayatına yeni bir yön vermelisin."

"Suçlu çok yakınımızda olan biri. O polis Erkandı ve abisi Demir yüzünden."

Hazal artık buna şaşırmamıştı. Çünkü geçen gün duyduklarından sonra şüphelenmişti ama yine de emin olmak için sordu.

"Onun olduğuna emin misin? Belki başka polisti yani hem o olsa bile çatışma anında kimin haklı kimin haksız olduğu tek bir şeye bağlı olamaz. Orayı çeken bir kamera var mıydı?"

"Kameranın görüş alanının dışında kalmıştı. Abim tek şahitti."

"Peki neden suç duyurusunda bulunmadı? Suçlu olsaydı şuan mesleğini yapamazdı."

"Polisleri sevmiyorum çünkü hepsi onun arkasındaydı."

"Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum."

ONSUZ AŞK #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin