Hazal bütün gece yatağında dönüp durdu. Gördüğü kabus yüzünden yorganı dişlediğinin farkında değildi. Bir anda "Anne!" diyerek uyandı. Kabusun etkisiyle vücudu titremeye başlamıştı. Onun sesini duyan anneannesi odaya geldi.
"Hazal ne oldu?"
"Bilmiyorum sadece kötü bir rüya gördüm. Sanki gerçek gibiydi ama ne olduğunu hatırlamıyorum."
Mesude sultan bir hışımla Hazal'ın yatağına oturdu ve elleriyle onun saçlarını okşayıp göğsüne yatırdı.
"Sen küçükken de böyleydin. Kafana bir şey takılınca hep kabus görürdün sonra da benim yanıma gelip yatardın."
"Bu gecede yanımda uyur musun Mesude sultan? Hem çoktandır kokunu özlemişim. Anne kokusu gibisin. Sen olmasan ben ne yapardım?"
"Ben olmasam da sen çok iyi yetişirdin. Hem yarın işin var uyuman gerek."
"Evimizin sultanı bu geceyi benim odamda geçir lütfen. Senden son isteğim."
"O nasıl laf? Bir yere gider gibi konuşma kızım. Peki madem biraz ileriye kay."
Hazal yatağın diğer tarafına doğru gitti ve boş olan kısma anneannesi uzandı. Hazal huzur dolu bakışlarla Mesude sultana sıkı sıkı sarıldı.
"Yavrum beni boğacaksın." dedi Mesude sultan.
"Sen eski topraksın. Bir şey olmaz." diyerek güldü Hazal.
"Deli kız." dedi Mesude sultan. Birbirlerine bakıp güldüler. Ardından uykuya dalmak için ikiside gözlerini kapadı.
Erkan sabah erkenden kalkıp hazırlandı. Gömleğini ilikledikten sonra odadan çıkarken abisinin odasından birtakım sesler duydu. Ağır adımlarla odanın önünde duraksadı ve kulağını kapıya dayadı. Abisinin telefonda biriyle konuştuğu belliydi.
"Erkan benimle o günden beri doğru düzgün konuşmuyor bile. Ne yapacağımı bilmiyorum. Senin aklına uydum da ne oldu Utku? Olan bana oldu. İkisi birlikte mutlular ama ben yalnız kaldım...Neyse bu konuyu seninle daha fazla tartışmayalım. Hastanede görüşürüz." diyerek telefonu kapadı Demir. Odadan çıkmak üzere iken Erkan ile karşılaştı.
"Günaydın. Az önce kahvaltı hazırladım."
"İyi yalnız başına yersin." diyerek abisinin önünden geçti Erkan.
"Kardeşim bekle. Tamam bana kızgınsın ama inan Derya'ya bir zarar vermedim. Sadece telefonla tamirhaneyi aradım ama sonra yaptığım deliliğin farkına varır varmaz bir daha aramadım. Hazal'a gelecek olursak ondan nefret etmiyorum. Sadece bu tehlike yüzünden kendini onun için feda etmenden korkuyorum. Sen benim için de ablan için de kıymetlisin."
Arkasını dönük bir halde duran Erkan hiçbir şey söylemeden evden çıktı. Aklında bir sürü şey vardı. Ama şuan en önemlisi Utku kimdi? Tüm bunlarla ne ilgisi olduğunu deli gibi merak ediyordu. Arabaya binip müdürü aradı ve biraz geç geleceğini söyledi. Ardından Hazal'ı aradı.
"Alo Hazal. Evde misin?" diye sordu Erkan.
"Evet birazdan çıkacağım. Sen neredesin?" diye sordu Hazal aynada saçını düzeltirken. Sonra arkasını dönüp hemen yatağının köşesinde Erkan'ın hediye ettiği ayıcığa dokundu.
"Seni almaya bugün gelemiyorum."
"Sorun değil ben kendim giderim."
"Olmaz öyle. Cengizle birlikte gidersiniz."
"Tamam." dedi Hazal.
"Benim şimdi kapatmam gerek. Akşam seni almaya geleceğim. Kendine dikkat et. Görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONSUZ AŞK #Wattys2019
Mystery / ThrillerBütün rakamlar ondan sonra unutuldu. Geriye bir tek AŞK kaldı... Erkan'ın elinden kayıp gidenlerin ardından bir tek içinde hissettiği aşk kalmıştı ve sevdiğini ölüme sürükleyen suçluyu bulmak için yaşamaya devam ediyordu. Hazal kendi halinde yaşay...