Fare

6.3K 374 183
                                    

Sırlar odasının kapanmasının üzerinden bir kaç hafta geçmiş, tüm okul Harry Potter’ın sırlar odası mecerasını ayrıntılarıyla Weasley kardeşlerden öğrenmişti.

Ayrıca gözde dedikodular arasında Profesör Lochart’ın bir sahtekar olduğu ve Harry Potter’a yapacağı hafıza büyüsünün geri tepmesi sonucu tüm hafızasını kaybedip hastahaneye yattığı dedikodusu da vardı.

Hermione gözlerini açtığında Madam Pomfrey gülümseyerek ona bakıyordu.

“Nasıl hissediyosun tatlım?” diye sordu kadın ona.

“İyi.” dedi. Bir anda tüm olan biten Hermione’nin aklına hücüm etti.

“Dumbledore’u görmeliyim, Madam. Sırlar odasında bir basiliks var.”

Madam Pomfrey genç kıza gülümsedi. “Biliyoruz tatlım, herkes biliyor. Merak edecek bir şey yok, basiliks öldürüldü.”

“Nasıl? Kim öldürdü?” diye sordu şaşkınlıkla.

“Harry Potter. Sırlar odasını buldu ve oraya kaçırılmış olan Miss Weasley’i kurtardı. Aslında Miss Weasley Kim Olduğunu Bilirsin Sen’in bir eşyası tarafından kontrol ediliyormuş,-ekledi hüzünle- odayı da açan oymuş. Neyseki Mr. Potter zavallı kızı sırlar odasından kurtardı ve odadaki basiliksi öldürdü.”

“Nasıl? Basilikse büyü işlemez ki.”

“Gryffindor’un kılıcıyla. Mr. Potter’ın Gryffindor soyundan geldiğini biliyor muydun?”

“Hayır.” diye cevapladı Hermione şaşkınlıkla.

“Eminim seni uyanık bir şekilde gördüğünde çok sevinecek haftalardır her fırsatta uyanmana daha çok olduğunu bile bile yanına gelip başında bekledi.”

“Haftalardır mı? Ne kadardır taşlaşmış yatıyorum?” diye endişeyle sordu Hermione.

“Adam otlarının hazırlanması tahmin edilenden uzun sürdü. Bu gece Hogwarts’taki son gece, yarın tatil başlıyor.”

“Ne?! Peki ya sınavlar?”

“Taşlaşmış öğrenciler sınavlardan muaf tutulacaklar.”

“Harry nerededir peki? Hep buraya geldiğini söylemiştiniz.”

“Tahminimce şu anda büyük salonda yemek yiyordur. Onu yemek bahanesiyle kovmuştum. Aslında uyandığından haberi yok, kahramanımız böyle hoş bir süprizi hak ediyor.”

“Ben artık ayrılabilir miyim?” diye sordu Hermione. Bir an önce Harry’i görmek istiyordu.

“Elbette.” dedi kadın ve diğer öğrencilere iksiri içirmeye gitti. İlk önce Hermione’yi uyandırmayı tercih etmişti.

Harry Hogwarts’ta tatilden önceki son akşam yemeğini yerken canı sıkkındı. Birinicisi Hermione hala uyanmamıştı ve Madam Pomfrey ısrarla ne zaman uyanıcağına dair bilgi vermeyi reddediyordu. Onu bırakıp yarın trenle eve dönmeye hiç niyeti yoktu. O uyana kadar Hogwarts’ta kalmakta kararlıydı, kim ne derse desin.  Hem Voldemort biraz geç gelmesini sorun etmiyordu, bu konuyu çoktan konuşmuşlardı.

İkincisi insanların tekrar o büyük kahraman moduna geri dönmesiydi. Birinci ve ikinci sınıflar ne zaman onu görse saygıyla önünde eğilirken, üst sınıflar saygılı bir baş selamıyla yanından geçmeden edemiyordu. Sanki bu okuldaki en üstün kişi kendisiymiş, diğer herkes ona saygılı davranmazsa onları lanetleyecekmiş gibi bir hava vardı. Öğretmenler bile onunla konuşurken daha dikkatli olmaya başlamıştı. Üstelik Gryffindor soyundan geldiği için Gryffindorlar bile ona gözleri parlayarak bakıyordu. Tüm bu ilgi alaka ruhunun bunalmasına sebep oluyordu.

Karanlığın YoldaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin