Karanlığın Yoldaşı

Aile Bağları Kuruluyor

Harry ve James boş sınıflardan birine geçmişti. Kimse görmeden Harry hızla kolundaki kesiği iyileştirdi.

"Onları bu kadar kolayca iyileştirebiliyor olman demek, yaralandığında canın acımıyor demek değil. Neden dikkatsiz davranıp seni yaralamalarına izin verdin?"

"Üzgünüm, benim hatam. Normalde asalı büyüden çok asasız büyü yaparım. Burada asasız büyü yapamayacağım son anda aklıma geldi. Büyünün önünden çekilseydim anneme çarpacaktı. Annemin yaralanmasındansa benim yaralanmam daha iyi."

James iç çekti. "Çok pervasız bir oğlum var. Annene bu durumdan bahsetmek zor olacaktır, özellikle bana karşı hala o tarz bir sevgi beslemediği düşünüldüğünde. Yine de ona gerçeği söylemek ister misin?"

"Henüz değil, çok erken. En azından sana karşı olan duygularının değişmesini beklemeliyiz. Tabi o zamana kadar ben hala burada olursam."

"Doğru. Eğer şimdi söylersek büyük bir şok geçirir. Bir keresinde benimle çıkmaktansa göldeki mürekkep balığıyla çıkmayı tercih edeceğini söylemişti."

"Biliyorum. Sirius anlatmıştı." dedi ve gülümsedi.

James, Harry'nin anne ve babasının özlediğinin farkındaydı. Dün onu ilk kez gördüğündeki sarılışı ve ağlayışını unutmamıştı. Kim bilir kendini bir anda on sekiz yıl geride bulunca ne kadar çok korkmuştu. Harry sırf güçlü bir büyücü diye bu tüm zorluklarla çarpışabileceği anlamına gelmezdi. Buraya tanıdığı herkesi geride bırakarak gelmişti. Bu onun için çok zor olmalıydı. Tanrım, o daha on beş yaşındaydı. En azından Lily ile yakınlaşmasının bir yolunu bulmalıydı. Sonuçta ona bir annenin sıcaklığını veremezdi. Harry'e geride bıraktığı ailesini mümkün olduğunca aratmayacaktı. Onu dün akşamki gibi bir daha üzmek istemiyordu.

**

James ve Harry doğrudan biçim değiştirme sınıfına geçti. Eğer Hogwarts'ta okuyorsanız McGonagall'ın dersine geç kalmamanız gerektiğini bilirdiniz.

Harry'nin zaten geldiğinden beri asasız en az on kez yaptığı büyüyü öğreniyorlardı. Cansız bir nesneyi başka bir cansız nesneye biçim değiştirme. McGonagall büyünün açıklamasını yapar yapmaz Harry büyüyü tamamladığında McGonagall'ın gözleri sevinçle parıldadı ve zevkle Gryffindor'a otuz puan verdi.

Harry yüzünü buruşturdu. "Bana başarılı olduğum her büyü için Gryffindor'a puan kazandıracağımı söylemeyin." diye fısıldadı.

"Üstüne o formayı geçirdiğin andan beri sen bir Gryffindor oldun Harry, buna alışsan iyi edersin." dedi Sirius gülümseyerek.

Harry tekrar yüzünü buruşturduğunda çapulcuları güldürmüştü. McGanagall'ın ölümcül gözlerini gören çapulcular da bir çırpıda kendi büyülerini tamamladılar. Bir animagus olduklarından beri biçim değiştirmenin her türlüsünü kolayca yapabilir hale gelmişlerdi. Onlar büyülerini tamamladığı için McGonagall da kendi aralarında fısıldaşmalarını görmezden geliyordu.

"Harry, dün Dumbledore'a söylediğin şey doğru muydu? Gerçekten de Hogwarts'ta öğretilen tüm büyüleri biliyor musun?" diye sordu Sirius.

"Daha da fazlasını biliyorum."

"O zaman şimdi olduğu gibi büyülerini çabucak tamamladığında derste ne yapıyorsun?" diye sordu Sirius.

"Değişiyor. Eğer Gryffindorlarla ortak dersimizse Hermione büyüsünü tamamlayana kadar onu izliyorum, bazende ona büyünün nasıl yapıldığını anlatıyorum ama bu çok nadir oluyor çünkü o bir şeyleri kendi başına başarma konusunda çok inatçı. Neyse ki zeki bir sevgilim var da onunda büyü tamamlaması çok uzun sürmüyor. Genelde benden hemen sonra tamamlayan kişi o oluyor. Böylece dersin geri kalanında sohbet edebiliyoruz."