Karanlığın Yoldaşı

Ejderha

İlk görev zamanı yaklaşırken, Voldemort Harry'e ilk görevin ejderhalar hakkında olduğunu söylemişti. Krum ve Delacour'un zihnini kontrol ettiğinde onlarında ilk görevin ne hakkında olduğunu bildiğini fark etmişti. Bilmeyen tek kişi Cedric Diggory'di.

Bir gün Hermione ile son sıcak havaların tadını çıkarırken hemen önlerinden geçen Diggory'e seslendi.

"Evet, Potter?" dedi Diggory şaşkınca. Bu ünlü Harry Potter ile ilk konuşmasıydı.

"Ejderhalar."

"Ne?"

"İlk görev ejderhalar hakkında. Ona göre hazırlan."

"Diggory ona şaşkınlıkla baktı. "Neden bunu bana söylüyorsun?"

"Öncelikle diğerleri de ilk görevin ne olduğunu biliyor. Yani sırf bina anlayışın için bunun adaletsizlik olacağını düşünüp hazırlıksız gelmeyi aklından bile geçirme. Evet, bilmeyen tek kişinin sen olmasının haksızlık olacağını düşündüğüm için söylüyorum ve her şeye rağmen ikimizde Hogwarts öğrencileriyiz."

"Teşekkürler." dedi Diggory garipçe ve uzaklaştı. Bu uzaktan gördüğü Potter'dan farklıydı. Onun bencil ve kibirli olacağını düşünmüştü. Böyle önemli bir yarışmada ona yardımcı olabileceği aklına gelmemişti. Söyledikler yalan olabilirdi belki. Fakat Cedric doğru söylediğini hissediyordu.

Onun arkasından Hermione sordu. "Sen ne yapmayı düşünüyorsun? Ejderhalar en güçlü sihirli yaratıklardır."

Harry ona sırıttı. "Göreceksin Hermione."

**

Sonunda ilk görev günü geldiğinde Harry hazır bir şekilde çadırda bekliyordu. Rahat hareket etmek için Quidditch maçlarında giydiği okul takımı kıyafetlerini giymişti.

Hermione endişeyle çadıra dalıp Harry'e tepki verme imkanı bile tanımadan boynuna atlayıp sıkıca sarıldı. "Harry!" dedi endişeyle. "Harry onları gördüm. Onların her biri çok korkunç."

Harry hafif bir kahkaha attı. "Bende kötü bir şey oldu sandım. Seni endişelendiren bu muydu?"

Hermione onun omzuna hafifçe vurdu. "Bu dünyada beni senden başka endişelendiren bir şey mi var?"

"Hermione endişelenme. Ben basiliks öldürmüş insanım. Hani şu gözlerine bile bakmanın öldürücü olduğu yaratık."

"Ve seni zehirleyerek neredeyse öldüren yaratık."

"Merhaba şampiyonlar." dedi Dumbledore içeri diğer öğretmenlerle girerek.

"Miss. Granger? Korkarım ki artık burada bulunamazsınız. Birazdan başlayacak. Lütfen tribünlere gidin." dedi Dumbledore nazikçe.

"Tamam efendim." dedi Dumbledore'a. Sonra Harry'e dönüp "Dikkatli ol." dedi.

"Her şey yolunda." dedi Harry ona.

"Onlar sevgili mi?" diye sordu Victor Krum, Cedric Diggory'e.

"Sanırım." dedi Diggory. "Sadece birbirlerine karşı bu kadar samimiler. Öyle olmasalardı çok şaşırırdım."

"Fakat kesin değil." diye mırıldadı Krum.

"Yoksa Granger'dan mı hoşlanıyorsun?" diye fısıldadı Diggory. Uzaktaki Harry'e gözlerini dikerek söyledi. "Deneme bile. Şu an aralarına resmi bir şey yoksa bile gelecekte olacak. Az önceki hallerini görmedin mi? Harry Potter asla ona yaklaşmana izin vermez."

Onların konuşmalarını uzaktan duyan Harry, doğru dedin Diggory diye geçirdi içinden.

O sırada hazırlıklar tamamlanmıştı, herkes kendi kaşılaşacağı ejderhanın minyatür versiyonunu küçük bir torbadan çekti. Harry kendi en vahşi ejderhasına baktı. Elbette en tehlikelisi ona çıkmıştı. Neden? Çünkü o tüm şansını Hermione ile tanışarak harcamıştı.