Sirius Black

5.2K 366 121
                                    

Hogwats'ta zaman akıyordu, mevsim yaza dönmüştü. Okulun kapanmasına çok az kalırken Harry tüm Quidditch maçlarını bitirmişti. Slytherin bir kez daha Quidditch kupasını kazanırken Harry için ceza vakti gelmişti. Fakat Harry'nin aklını Quidditch'ten de Yasak Orman cezasından da daha çok meşgul eden bir şey vardı.

Peter Pettigrew'i arayan üç adam ona ulaşamazken Sirius Black Hogwarts'a sızmış ve Gryfindor kulesinin kapısını kelimenin tam anlamıyla katletmişti. Hermione, Harry için endişenirken, gerçekleri bilen üç adamın aklında tek bir şey vardı. Sirius Black, Peter
Pettigrew'in Hogwarts'ta olduğunu biliyordu.

Fakat Sirius neden Gryffindor binasına saldırmıştı? Harry kafasında bu soruyla Bitki Bilim dersi için acaip adlarla uzun bir bitki listesiyle Yasak Orman'a ilerliyordu. Hava kararmak üzereydi. Fakat bir kaç Gryffindor öğrencisi ormanın kenarında dolaşıyordu, daha çok bir şey arıyor gibiydiler.

Harry çocukları tanıdı. Onun dönemindelerdi. Bunlar Dean Thomas ve kızıl saçlarıyla Ronald
Weasley idi. Onları umursamadan yanlarından geçecekti ki, Weasley'nin söyledikleri donmasına sebep olmuştu.

"Scabbers! Lanet fare! Demek buradaydın!" dedi Weasley beyaz bir fareyi elleri arasında tutarken. Fare çırpınıyor ama çocuğun ellerinden kurtulamıyordu.

O an kelimenin tam anlamıyla beyninde şimşekler çaktı. Ronald Weasley'nin bir faresi vardı! Pettigrew ise okul dönemi okula geliyor ve yaz dönemi ise sadece Weasley ve Lovegood ailelerinin yaşadığı bölgeye geri dönüş yapıyordu. Sirius ise Gryffindor binasına saldırmıştı.

Sirius Pettigrew'in Ronald Weasley'nin evcil faresi olduğunu biliyordu. Bu yüzden Gryffindor'a saldırmıştı!

"Onu buldum! Lanet Fareyi sonunda buldum!"

"Ne? Nasıl?"

Voldemort'un almak istediği cevabı şimdilik göz ardı edip ileri atıldı. Fakat hiç beklemediği şeyler ardı ardına gerçekleşti. Fare Waesley'nin elini ısırmış ve onu kavrayan parmaklarının arasından kaymış, yere atlamış ve kaçıp gitmişti.

Çocuklar farenin ardından koşarken Harry de onları takip etti. Harry, Weasley'nin farenin ardından söylediği tüm küfürlere katılıyordu. Fakat onlar fareye yaklaşamadan görüş alanlarına başka bir şey girdi; muazzam büyüklükte, soluk gözlü, kuzgun karası bir köpek.

Yasak Orman'ın kıyısında hızla koşan köpek önce Harry'i sonra da Weasley ve Thomas'ı geçti. Önlerinde koşturan fareyi dişleriyle kaptı. Bu vahşetin karşısında Weasley ve Thomas
dona kalmıştı. Harry hızla asasını çıkardı ve ikisine "sersemlet" büyüsü yaptı. Onların yere yığılan bedenlerini geçti ve hala önünde koşturan köpeği takip etti.

"Sirius Black." dedi Voldemort, Harry'nin zihninde. "Dua et de, dişleriyle onu parçalamamış olsun, aksi takdirde onun masumiyetini açığa çıkarma planların suya düşer."

Harry dişlerini sıktı. "Neden her zaman işlerime burnunu sokan birileri oluyor? Geçen sene Lockhart, bu sene sevgili vaftiz babam."

Şamarcı Söğüt'ün gölgesine kadar kovalamaca oynamışlardı. Köpek-Sirius Black, gövdenin dibinde, köklerdeki büyük bir aralıktan içeri girdi. Harry sinirle homurdandı. Sirius Bağıran Baraka'ya gidiyordu. Harry onu takip etti. Daha önce defelarca geçtiği dar geçitten geçti.
Bağıran Baraka Hermione ile buluşma noktası olmuştu.

Harry sonunda Bağıran Baraka'ya vardığında, barakanın yıkık dökük merdivenlerinden yavaşca yukarı çıktı. Geldiğini belli edip vaftiz babasını ürkütmek istemiyordu fakat içinden bir ses vaftiz babasının zaten onun geldiğini bildiğini söylüyordu.

Karanlığın YoldaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin