Yılbaşı gelip çattığında ve Harry ilk kez yılbaşında Hogwarts trenine bindiğinde çok heyecanlıydı. Hayır, onu heyecanlandıran sadece sırlar odasının gizemi hakkında Voldemort ile konuşacak olması değildi, aynı zamanda ilk kez bir aileyle birlikte yılbaşı geçirecek olmasıydı.
Dursleyler yılbaşı gecelerinde onlarla yemek yemelerine izin vermezdi.
Mr. Granger onları arabayla tren istasyonundan aldı ve eve götürdü. Harry, baba kızın konuşarak hasret gidermesine izin verdi. Mrs. Granger kapıyı gülümseyerek açtı.“Hoş geldiniz. Harry, tatlım geçen yaz başlangıcından bu yana boy atmışsın.”
“Öyle mi? Ben hiç fark etmedim.”
“Önce ellerinizi yıkayın sonra doğru sofraya.”
Sofrada Mr. Granger, Harry ile sohbet konusu açmakta zorlanıyordu. Biricik kızın en yakın arkadaşının bir oğlan omasına alışamamıştı. Bu yaşta genelde oğlanlar oğlanlarla, kızlarda kızlarla arkadaşlık yapardı ve en yakın arkadaşında hemcinsin olurdu değil mi? Bu nedenle oğlanı değerlendirmek için yılbaşında evlerine davet etmişlerdi.
“Hermione senin sihir dünyasında çok ünlü olduğunu söylemişti.” dedi Mr. Granger sohbet başlatmak umuduyla.
“Doğrudur efendim.”
“Çok güçlü ve karanlık bir büyücüyü durduğun içinmiş.”
“Baba!” dedi Hermione, “Harry, bu konu hakkında konuşmaktan hoşlanmıyor.” Sonrada özür diler bir biçimde Harry’e baktı. Harry de ona önemli değil dercesine kafasını salladı. Bu sessiz diyolog iki yetişkinin gözünden kaçmadı.
“Neden? Ünlü olmak herkes için iyi bir şey değil midir?” diye sordu Mrs. Granger.
“O gece ailemi kaybettim.” dedi Harry dürüstçe.
İki yetişkin de ne kadar büyük bir pot kırdıklarının farkına vardılar. Tüm hikayeyi Hermione’den dinleselerde hiç bu açıdan bakmamışlardı.
Sessizce özür dilediler. Yine de Mr. Granger sormadan edemedi.“Peki o büyücü öldü mü?”
“Hayır, sadece zayıf düştü ve uzun bir süredir kayıp.” dedi Hermione’nin ailesini endişelendirmemek için geçen yılki felsefe taşı olaylarını onlardan sakladığını düşünerek.
“Peki sence gücünü geri kazanabilir mi?”
“Size karşı dürüst olacağım efendim, onun gibi güçlü bir büyücü eninde sonunda bir yolunu bulacaktır.”
“Harry!” dedi Hermione onu durdurmak için. Ailesini endişelendirmek istemiyordu.
“Dur Hermione, araya girme. Sen hep bu tarz soruları geçiştiriyorsun.” dedi Mr. Granger.
“Ama sizi temin ederim efendim, o geri dönse bile Hermione güvende olacak.”
“Bundan nasıl bu kadar emin olabilirsin?” diye sordu Mr. Granger.
“Çünkü onu güvende tutmak için her şeyi yaparım. O benim tek arkadaşım.”
“Tek arkadaşın mı? Başka arkadaşın yok mu? Kızımı senin için bu kadar değerli yapan ne?”
“Çünkü o Hogwarts’ta kendime yakın hissettiğim tek kişi. Bakın efendim, benim babam safkan bir büyücüydü ama annem tıpkı Hermione gibi muggle doğumluydu. Muggle’ın ne demek olduğunu biliyor musunuz?”
“Evet, bizim gibi, sihirle ilgisi olmayan insanlara diyorsunuz.” dedi Mr. Granger.
“Çok doğru efendim. Konumuza dönecek olursak, o gece anne ve babamı kaybettikten sonra tek akrabam olan teyzemin yanına bırakıldım. Teyzem annem bir cadı olduğu ama kendisi bir muggle olduğu için annemi kıskanırdı bana hiç sihir dünyasından bahsetmediler. Anne ve babamın ise araba kazasında öldüğünü söylediler. Hogwarts mektubum gelene kadar hiç bir şeyden haberim yoktu. Bir anda hakkında hiç bir şey bilmediğiniz bir dünyanın kapılarının size açılması nasıl bir duygu bilirim. Melez bir büyücü olmama rağmen yetişme tarzım nedeniyle muggle doğumlu bir büyücüden farkım yok.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yoldaşı
Fanfic"Şu halime bak Harry Potter. Bir parazit gibi başkalarından beslenerek yaşıyorum ama taşı aldığımda her şey değişecek. Tekrar eski gücüme kavuşacağım. Bana engel olamazsın Harry Potter." "Aslına bakarsan taşla ilgilenmiyorum. Buraya senin için geldi...