"Ambulans yok mu?!"
Bağırışlar.
"Yardım edin!!"
Düzensiz nefesler.
"Bir araç getirin!!"
Karanlık.
"Biri ambulans çağırsın!!!"
Titreyen eller.
Finn, telaş ve endişe dolu gözleriyle kolları arasında baygınca yatan genç kıza bakıyor ve bağırarak etraftan yardım istiyordu.
Birkaç kişi gelmiş, ambulans aramış ve güvenlikleri çağırmıştı.
"Lütfen uyan, Kenzie." diyordu Jack, dizlerinin üzerine oturarak. Mackenzie'yi böyle görmek kalbinin teklemesini sağlamıştı.
"Nerede bu lanet olası ambulans?!!!"
Bu denli yüksek seslere Tyler, işini bırakmış ve insanların toplandığı yere doğru ilerlemişti. Gördüğü manzara ise onu hayattan soyutlamıştı sanki.
"Mackz?" diyebilmişti, fisıltıyla çıkan sesiyle.
"Biri araç getirsin!" dedi ve başlarında toplanmış olan insanlara bağırdı, Jack.
"MACKENZIE!"
Tyler, insanları yararcasına geçti ve Finn'in yanına çömelip yavaşça Finn'in kucağından alıp kendi kucağına yatırdı Kenzie'yi.
"Neler oldu?!" diye bağırdı, Finn ve Jack'e bakarak. Ardından cevap beklemeden ağlamaya başladı.
"Açılın açılın! Ambulans geldi!" diyerek bağırdı ayağa kalkarak, Jack. İnsanlar geri geri gittiler. Ambulanstan inen iki görevli sedye çıkardı ve Tyler'ın kucağındaki Mackenzie'yi sedyeye yatırdılar.
"Mackenzie?!"
Freya, anında dolan gözleriyle kardeşinin ambulansa bindirilişini izledi. Ardından koşarak kalabalığa karıştı ve Tyler'ın kolundan sertçe tuttu.
"Ne oldu ona?!"
"Bir de soruyor musun?!"
Tyler, ağlıyordu, perişandı ama sinirliydi de.
"Ben de geleceğim."
"Sakın bunu aklından bile geçirme!!" diye bağırarak Freya ve Finn'e alev saçan yaşlı gözleriyle baktı ve Mackenzie'nin yanına bindi. Görevli, kapıyı kapatıp ön koltuğa koşarak bindi ve ambulans otelden çıktı, gözden kayboldu.
"Ne oldu ona?" dedi Freya, ağlamaya başlarken. Finn'e döndü ve ona doğru bir adım attı.
"Herkes dağılsın!" diyerek insanları uzaklaştırmaya çalışan Jack, nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu.
"Bilmiyorum."
"Başında sen vardın! Nasıl bilmiyorsun?!"
"Bilmiyorum!!"
"Ah, Tanrım." dedi ve dizlerinin üzerine düştü, Freya. Finn, ne yapacağını bilemedi. Ama Freya'nın hıçkırıkları kalbine dokununca derin bir iç çekerek onu ayağa kaldırıp başını göğsüne yasladı.
"Sakin ol, Freya. O iyi olacak,"
Freya, Finn'in bu sözü üzerine daha şiddetli ağlamaya başladı.
"Tyler ile sürekli iletişimde ol ve bana haber ver lütfen, Jack."
Jack, başını olumlu anlamda salladı. Finn, elini Freya'nın beline koyarak yürümesine yardımcı oldu ve beraber otele girdiler. Finn, resepsiyon masasının arkasındaki resepsiyon odasına girdi ve kapıyı kapatıp kilitledi. Freya'yı sandalyeye oturttu ve kendisine de bir sandalye çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günışığı Körfezi
FanfictionBüyük oteller zincirinin sahibi Eric Wolfhard'ın oğlunun 18. yaş gününden sonra aldığı sorumluluk üzerine aklında oluşturduğu plan nasıl bir sonuca varacak?