"Nerede o?"
"Bay Foy, lüt-"
"Nerede, dedim sana!"
"Efendim, bakın gerçekten-"
"Hepinizin canı cehenneme!"
"Bay Foy, öncelikle sakin olun, lütfen."
"Çekil önümden Tyler!"
"Sakinleşmeden olmaz!"
"Al şunu önümden Grazer!"
"Efendim, önce sakin olsa-"
"Dediğimi yap!"
Dylan, başını öne eğerek Tyler'ın yanına gitti ve kolundan tutup onu Bay Foy'un önünden çekmeyi denedi. Tyler, Dylan'a karşı dirense bile bu bir fayda etmedi. Bay Foy, o kadar öfkeliydi ki...
"Bıraksana, Jack!"
"Dostum, adamın ne kadar sinirli olduğunu görmedin mi?"
"Evet, gördüm ve o yüzden direndim."
"Başına bela mı almak istiyorsun sen?"
"Ya Freya ya da Kenzie'nin yanına gidecek."
"Yani?"
"Benim değil ama ikisinden birinin başı büyük dertte."
Dylan, çatık kaşlarla Tyler'a bakmaya başladı. Tyler, kolunu Dylan'dan çekip otele doğru koşmaya başladı.
Oysaki Bay Foy, arkadan gidiyordu. Finn ve Kenzie'nin olduğu yere doğru.
"Sen iyi misin, Finn?" dedi Mackenzie, hâlâ Finn ile sarılırken.
"A, evet. Ben sadec-"
"Mackenzie!!"
Mackenzie, duyduğu sesle hızla Finn'den ayrılıp arkasını dönüyor. Finn de kaşlarını çatarak onlara doğru hızla gelen adama bakıyor.
"B-baba?"
Finn, o an şaşkına dönüyor. Adam, yani Bay Foy, Kenzie'nin tam önünde durup aniden yüzüne sert bir tokat atıyor. Mackenzie, şokla geriye savruluyor. Yere düşmemesinin tek sebebi, Finn'in hızlı refleksiyle onu tutması.
"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?!" diye bağırıyor, Finn. Adam, alayla Finn'e dönüyor ve ona doğru bir adım atıyor.
"O benim kızım, Wolfhard. Ne istersem yaparım ama sen..."
Finn, Bay Foy'un ne dediğini anlamaya çalışarak çatık kaşlarıyla ona bakıyordu.
"...Sen yapamazsın."
"Ne? Ne demek istiyorsunuz?!"
Mackenzie, dolan gözleri ve bu ani olay yüzünden titreyen bedeniyle dengesini zor sağlayabildi.
"Baba, neler oluyor?" diye sordu daha sonra, boğuk çıkan sesiyle.
"Bu soruyu benim sana sormam lazım, Mackenzie!"
"Önce sakin olun, Bayım."
"Sen karışma, Wolfhard. Seninle hesabımız daha sonra."
"Ne hesabı? Neden bahsediyorsun, baba?!"
"Sen karışma! Konuşacağız, gel!"
Bay Foy, Mackenzie'yi çekiştirdi ve birkaç adım attı. Fakat Finn, yanlarına giderek adamın elini sertçe tutup itti ve Kenzie'yi arkasına aldı.
"Kızınız bile olsa bu şekilde davranamazsınız."
"Bana bak, seni züppe, kızımdan uzak dur! Sanki yaptığın pislik yetmemiş gibi şimdi bana karşı mı çıkıyorsun?! Elimde olsa seni şurada öldürürdüm, yemin ederim öldürürdüm! Ama ön-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günışığı Körfezi
FanfictionBüyük oteller zincirinin sahibi Eric Wolfhard'ın oğlunun 18. yaş gününden sonra aldığı sorumluluk üzerine aklında oluşturduğu plan nasıl bir sonuca varacak?