41. BÖLÜM

232 13 23
                                    

"İki kişi için boş yeriniz var mı?" diye sordu Finn, Mackenize'nin elinden tutarak voleybol oynayanların yanına gelirken. Mola vermiş gençler Finn ve Kenzie'ye dikkatle baktıktan sonra aralarından sarışın olan bir erkek ayağa kalkıp elindeki topu Finn'e attı. 

"Tabii ki, dostum." 

Finn, topu tutmak için hızlı bir refleksle Kenzie'nin elini bırakmak zorunda kalmıştı. 

"Pekala, o zaman maça devam!" dedi ve sarışın genci kolundan çekerek filenin yanına gitti, güler yüzlü kız.

"Her iki takımda da birer eksiğimiz vardı. Çok iyi oldu bu." diyerek diğer gençler de fileye ilerlemeye başladı. 

"İstediğin oldu, ha?"

"Seni yendiğimde de böyle gülebilecek misin acaba?"

"Ben de iddialıyım, bebeğim." dedi ve gülerek onları bekleyenlerin yanına gittiler. 

"Kız bizden olsun. Takımda tek kızımız var." dedi boyu yaklaşık Finn ile eşit olan esmer erkek. 

"Adım Mackenzie." dedikten sonra Finn'e baktı, onay almak için. Finn, gözlerini onay verdiğini belli eden bir şekilde kapatıp açtıktan sonra yerine geçti ancak çatık kaşları ve kıskanç bakışları yılışık bir biçimde konuşan esmer oğlandan ayrılmıyordu. Maçı başlatmak için birkaç adım geri gittikten sonra atışını yaptı.

"Ryan? Merhaba."

Ryan, elindeki bardağı bırakarak yanına oturan Kate'e döndü. 

"Kate?"

"Seni bu erken saatte burada görmek çok tuhaf."

"Evet, ben de alışamadım." diyerek yeniden birasını yudumlamaya başladı. 

"Neden buradasın peki? Scott'ı falan mı bekliyorsun yoksa?"

"Yoo. Başkasını bekliyordum aslında."

"Scott ile takılmıyor olman beni çok şaşırttı."

"Burada olsa takılırdık, değil mi?" dedi ve göz devirdi. 

"Nasıl? Burada değil mi?"

"Neden soruyorsun? Miranda sana illa ki söylemiştir zaten."

"Miranda ile dün sabahtan beri konuşmadık. Bilmiyordum."

Ryan, derin bir iç çekerek yeniden Kate'e döndü. 

"Siz kızlar kendinizi çok zeki sanıyorsunuz, değil mi? Özellikle de sevgili arkadaşın Miranda."

"Ne demek istediğini anlayamadım."

"Salak değilim, diyorum. Yanıma gelmeni sana Miranda söyledi. Yalansa yalan de. Bu sefer aklında ne var? Evden çıkmadan seni kullanarak ne şeytanlıklar planlıyor? Bence bana anlatabilirsin."

"Çok mu içtin sen sabah sabah?" diyerek bakışlarını Ryan'dan kaçırdı, Kate.

"Saçmalıyorsun çünkü."

"Öyle mi? Saçmalayan ben miyim?"

Ryan, ayağa kalkıp Kate'in karşısında durup yüzlerini hizalamak için eğildi. 

"Dur tahmin edeyim. Dün gece evde Scott ile ne aradığımızı öğrendi ama bir şey bulamadı ve ağzımdan laf alman için seni aradı."

Kate, şaşkınca Ryan'a bakıyordu. 

"Bay Brewer bile kızının nasıl bir insan olduğunu anlamış."

"Ne? Bunu sana Bay Brewer mı söyledi?"

Günışığı KörfeziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin