26.BÖLÜM

291 20 21
                                    

"Aman Tanrım..." dedi Kenzie, çığlıklarının ardından şokla karşısındaki manzaraya bakarak. Ne Jack ne de Mackenzie kimin vurulduğunu anlayamamıştı. Finn silahı Tyler'dan almaya çalışırken çekilmişti tetik. Finn ve Tyler, neredeyse dip dibe oldukları için de kimin vurulduğu anlaşılmıyordu.

"Aman Tanrım..!" dedi bir kez daha Kenzie, derin bir nefesin ardından.

Finn ve Tyler, birbirlerine bakıyordu şokla. Finn, sert bir şekilde yutkundu.

Kenzie, yaşlı ve buğulu gözleriyle yere damlayan kanları görünce titrek ve derin bir nefes alıp yeniden bir çığlık attı.

Tyler, dolan gözlerini birkaç kez kırpıştırdı ve dudaklarını aralayıp derin bir nefes aldı.

Jack ve Kenzie, içeri girmek için bir adım attıkları sırada ise Finn, kanlar içinde yere yığıldı.

"Ya neden getirdin beni buraya?!"

"Artık soru sormayı bırak, Freya! Sadece anlat bana. Her şeyi. En baştan."

Freya, kollarını göğsünün altında bağladı ve her zamanki gibi sessiz kalıp bakışlarını Scott'dan kaçırdı.

"Beni zorlama. Finn buraya geldiğinden beri neler oldu, anlat. Seninle arasında neler geçti de böyle fevri davranıyor?"

"Aramızda geçenler seni hiç alakad-"

"Eder! O benim dostum, kardeşim ve ortada yanlış bir şeyler var. Şimdi sen bana her şeyi, tabii ki de doğru bir şekilde, anlatacaksın ve ben o yanlışı bulacağım."

Freya, derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerini kapatıp birkaç saniye öyle bekledi ve ardından rüzgara doğru ilerleyip saçlarını arkaya atarak Scott'a baktı.

"Bulunca ne olacak? Ne yapacaksın? Neyi düzelteceksin bu saatten sonra? Eline ne geçecek?!"

Bu sefer sessiz kalma sırası Scott'a geçmişti. Evet, Finn'e yardım edebilmek için neler olduğunu bilmek istiyordu ama gerçekten...eline ne geçecekti? Ne yapacaktı?

"Ne oldu? Yoksa her şeyi öğrendikten sonra ne yapacağını hiç düşünmemiş miydin?"

"Sabrım taşmaya başlıyor, Freya! Anlatacak mısın yoksa burada tek mi kalmak istersin?"

"Ne yani beni bu kimsesiz sahilde öylece bırakıp gitmekle tehdit mi ediyorsun sen?"

"Aynen öyle. Zeki kız seni." diyerek dalga geçti ve kızın yanına gitti, Scott.

"Zenginler hep böyle mi oluyor?"

"Böyle derken?"

"Burnu havada, kendini bir şey sanan, bencil ve sadece kendini düşünen gibi işte. Kısacası 'sen'."

"Bir dakikada damgamı da vurduğuna göre sen de artık konuşmaya başlasan diyorum." dedi ve Freya'nın az önce söylediklerini aldırmayarak derin bir iç çekti.

Freya, oflayarak dudaklarını araladığı sırada Scott'ın cebinde titreyen telefonu konuşmasına engel oldu.

"Ne var yine Ryan?" dedi Scott, kendi kendine. Ardından oflayarak aramayı meşgule attı fakat telefon anında bir daha çalmaya başladı. Scott, Ryan'ın saçmalıklarına yine katlanamayacağını bildiğinden yeniden meşgule attı. Ve telefon anında yine çaldı. Scott, artık sinirlenmeye başlıyordu.

"Belki de önemli bir şeydir, aç istersen."

Scott, çatılan kaşlarıyla Freya'ya sert bir bakış attıktan sonra telefonu açtı ve tam bağırmak üzereyken karşı taraftan hiç beklemediği bir tepki ile karşılaştı.

Günışığı KörfeziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin