32.BÖLÜM

345 20 19
                                    

"Finn, uyanmış! Gözlerini açmış!"

"Nihayet! Nasılmış peki?"

"Ryan durumunun iyi olduğunu yazmış."

"Çok sevindim. Hemen geliyorum yanına."

"Tamam, bekliyorum."

Miranda, yüzünden düşmeyen gülümsemesi ile yatağına oturdu.

Hastanede rahat durmadığı için Scott, Miranda'nın babasına haber vermişti ve bu hareketlerden dolayı ona bir ders vermesini rica etmişti. Tabii ki olaylardan ve yaptıklarından söz etmemişti. Ne kadar yanlış yapsa da kuzeniydi ve onu böyle bir ateşe atmaya vicdanı el vermiyordu.

Bu nedenle ise iki gündür evden dışarı adımını atamıyordu, Miranda.

Hızla odasından çıkıp merdivenlerden indi ve havuzda yüzen annesine bakarak ifadesiz bir şekilde bekledikleri haberi verdi.

"Finn uyanmış. İyiymiş."

"Buna çok sevindim, tatlım!"

"Kesin öyledir." diyerek lafı ağzının içinde geveledi ve göz devirip içeri geri girdi.

"Haberi aldın mı?"

Babası, mutfaktan çıkarak yeniden merdivenlere yönelen kızına seslendi. Miranda, durdu ve dudaklarına histerik bir tebessüm yerleştirerek babasına döndü.

"Sağ ol, baba. Aldım."

"Şu çocuksu tavırlarından ne zaman vazgeçeceksin?"

"Çocuksu mu? Beni bir esir gibi evin içine tıktın. Nasıl davranmamı bekliyorsun? Boynuna atlayıp sana sarılmalı ve teşekkür mü etmeliyim?"

"Bu kadar abartma, Miranda. Seni düşünüyorum ben."

"Beni Finn'in yanından alıp zorla Kanada'ya getirerek mi?"

"Sorun çıkartıyordun."

"Neler olduğunu bilsen bana hak verirdin."

"Mira-"

"Konuşmak istemiyorum, baba!"

Miranda, gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve yeniden merdivenlere yöneldi.

"Odamdayım ben."

"Miranda!"

Miranda, babasını duymamazlıktan gelerek hızlı bir şekilde merdivenlerden çıkıp odasına girdi. Oflayarak yatağına oturdu ve alnını sıvazladıktan sonra açık saçlarını arkaya attı. Ardından yatağa bırakmış olduğu telefonunu alıp rehberden onun ismini buldu. Telefonu kulağına yasladı ve ayağa kalkarak camın önünde durdu, karşı tarafın yanıt vermesini bekledi.

Planını yürürlüğe geçirmenin tam sırasıydı.

"Ne var?" diye tersleyerek açtı telefonu. Miranda, bu duruma şaşırmadı çünkü aldığı karar ani ve sinir bozucuydu ancak vazgeçmeye de niyeti yoktu. Tek yapması gereken bu duruma katlanmak ve sabırlı olmaktı.

"Öncelikle üzgün olduğumu bil."

"Beni bunun için mi aradın?"

"Hayır. Konuşmak-"

"Seninle bir işim kalmadı benim. Üstelik bu saatten sonra sana güvenecek hâlim de yok."

"Biliyorum. Çok haklısın ama,"

Günışığı KörfeziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin