46. BÖLÜM

153 6 2
                                    

"Ne yapıyorsun lan sen?!"

Tyler, sinirle adamın üzerine yürüdü. Freya, telaşla Paul'ün sıkıştırdığı yerden çıkmaya çalışıp Tyler'ın önüne geçmek için çabaladı ancak Paul'ün genç kızı bırakmaya niyeti yoktu.

"Bırak beni!" dedi ve Paul'ün göğsüne yumruklarını savurdu, Freya. Paul ise kendinden emin bir şekilde gülümsedi ve başını yavaşça iki yana salladı. O sırada iki koruma geldi ve Paul'ün önünde durup Tyler'ı kollarından tuttu.

"Bırakın lan beni!"

"Boşuna debelenme. Ellerinden onlar izin vermedikçe kurtulamazsın."

"Olayın ne senin, ha? Ne istiyorsun?!"

"Biraz vakit geçirmek sadece. Masum bir istek." diyerek yeniden Freya'ya dönüp hâlâ parmağında oynadığı saç tutamını bıraktı ve bir kez daha nefesini yüzüne üfledi, Paul.

Tyler ise öfkeden kuduruyordu âdeta.

"Ona dokunma!"

"Ne o? Sevgilin mi yoksa?" dedi ve tek kaşını kaldırıp Tyler'a baktı.

"Öyle mi, güzelim?"

Paul, yeniden Freya'ya döndüğünde genç kız, bakışları üzerinde olan Tyler'a baktı. Tam 'hayır' cevabını verecekken ise Ty, aniden araya girdi.

"Evet, sevgilim. Ne yapacaksın?"

"Yapma ama. Freya az kalsın inkar edecekti. Ne diye oyunbozanlık yapıyorsun ki şimdi?"

"Bana bak! Ne istiyorsun, bilmiyorum. Amacını da öyle ama yeter! Çocuk gibi saçma sapan şeyler söyleyip duracak ve bir aptal gibi oyunlar mı çevireceksin?! Onu rahat bırak!"

Paul, kaşlarını çatarak Freya'dan uzaklaştı. Genç kız, rahat bir nefes aldı ve hemen bar masasından uzaklaşıp Tyler'ın yanına gitmek istedi. Ancak onu arkadan tutan biri yüzünden bu isteğini gerçekleştiremedi.

"Dün yaptığınız rezilliğin bir karşılığı olacak, biliyorsun, değil mi?" dedi Paul, ciddi bir ses tonuyla.

"Ne istiyorsan bana söyle. Freya'yı bu işe karıştıramazsın."

"Tam da bunu istemediğin için güzelliği bu işin merkezi yapacağım."

Tyler, beynine sıçrayan kanla iki adamın kolları arasında tüm gücüyle debelendi.

"Rahat bırakın onu!" diyerek onu tutan kişiden kurtulmaya çalıştı, Freya.

"Birbirinizi ne kadar da önemsiyorsunuz siz öyle?" dedi ve gülüp bara gitti, kendisine biraz viski koyup büyük bir yudum aldı.

"Ne istiyorsan açık açık söyle." dedi Freya, sakin kalmaya çalışarak.

"Sakın, Freya!" diyerek genç kıza baktı, Tyler.

"Güzel olduğun kadar akıllı olduğunu biliyordum."

Paul, barın arkasından bardağını eline alarak çıktı ve Freya'nın yanına gidip tam karşısında durdu.

"Burada çalışmanı istiyorum, güzelim." diyerek derin bir iç çekti ve iki parmağıyla nazikçe Freya'nın çenesinden tuttu, Paul.

"Ve sevgilim olmanı." dedi ve genç kızın yüzüne sıcak nefesini üfledi.

"Ne?! Asla!" diyerek başını yana çevirip çenesini Paul'ün elinden kurtardı, Freya.

"Ulan ben seni var ya..!"

Paul, Tyler'ın bağırışlarını umursamadı ve omuzlarını dikleştirip ellerini cebine koyduktan sonra iç çekti.

"Kabul edene kadar beklerim ben de."

Günışığı KörfeziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin