31.BÖLÜM

412 25 69
                                    

"Bir gelişme olursa hemen arıyorsun beni."

"Tamam dedik ya, Miranda." dedi, uykulu ses tonuyla ve oflayarak telefonu kapatıp başını yeniden yastığa yasladı, Ryan.

Saat 08: 20 idi. Ryan'ın uykusunu bu saatte kaçıran şey ise durmadan çalan telefonuydu. Miranda, öncelikle Scott'ı aramıştı birçok kez. Ancak yanıt alamayınca çareyi Ryan'ı aramakta bulmuştu.

Ryan, yeniden uyuyamayacağını anlayınca kalktı ve gözlerini ovarak kendine gelmeyi bekledi. Ardından telefonunu cebine koyup kapıya doğru ilerledi. Koridordan duyulan sesler üzerine kalbi hızla çarpmaya başlarken gözleri büyüdü. Koşarak odasından ayrılıp sağ tarafta ağlayan Bayan Wolfhard ve eşini tutan Bay Wolfhard'ı gördü. Sert bir şekilde yutkundu. Hızlı adımları bir anda yavaşladı.

"Kötü bir şey mi oldu?"

Ryan'ın sesini duyan Bayan Wolfhard, ağlamaya devam ederken Ryan'a bakarak buruk bir tebessüm etti. Ryan, hemen camın ardında yatan dostuna baktı ve içindeki o endişe hissi kaybolup gitti. Yüzüne yerleşen gülümseme ile camın tam önüne gitti ve ellerini cama yaslayarak sesli, büyük bir kahkaha attı.

"Uyandın! Sonunda uyandın!" diyerek yeniden şiddetli bir sevinç kahkahası attı ve arkasını dönerek mutluluk gözyaşları döken kadına ve eşine baktı.

"Uyandı! Gözlerini açtı!"

Bay ve Bayan Wolfhard'ın yüzündeki tebessüm büyürken Ryan, büyük bir adımla hemen yanlarına varıp ikisine birden sarıldı. Ayrıldıktan sonra ise yeniden camın önüne giderek Finn'e baktı. Yanındaki doktor, muayeneyi bitirince hemşire elindeki dosyaya bir şeyler yazdı. Ardından ikisi de Finn'e gülümseyerek geçmiş olsun dileklerini iletip odadan çıktı.

"Oğlum iyi, değil mi?! Bundan sonra bir risk kalmadı?"

"Evet, kalmadı. Bekleyişiniz bu güzel sonuca ulaştırdı sizi. Finn oldukça iyi. Sadece hareket ederken bir süre ağrısı olacaktır, o kadar. O da normal bir süreç."

"Çok, çok teşekkür ederiz."

"Geçmiş olsun."

Doktor ve hemşire, yanlarından ayrılırken Bay ve Bayan Wolfhard, odaya girdi hemen. Ryan, yüzündeki gülümseme ile hâlâ dostuna bakıyordu. Finn, ağrılarına rağmen gülümsedi ve elini kaldırarak selam verdi Ryan'a.

"Ben de şuna haber vereyim de," diyerek birkaç saniye önce cebine koyduğu telefonu aldı ve Miranda'ya Finn'in gözlerini açtığını ve durumunun iyi olduğunu mesaj olarak yazdı. Ardından bakışlarını yeniden Finn'e çevirdi. Tam içeri girmeye yeltenecekti ki aklına Scott geldi. O asla buradan ayrılmazdı, adı gibi biliyordu. Evet, belki ona bir oda verilmişti ama Ryan emindi ki Scott, o odaya adımını bile atmazdı. Üstelik Finn uyanmışken ortalıkta olmaması çok garipti ve Ryan'ı şüpheye düşürmüştü.

Adımlarını kapı yerine merdivenlere doğru atmaya başladı. Alt kata inerek Scott'a verilen odanın önünde durdu ve çalma gereği duymadan kapıyı açtı. Gördüğü manzara ile ise şaşkına döndü. Koltukta uyuyakalan Scott'ın yanına gitti hemen. Koluna dokunarak onu uyandırmayı denedi.

"Scott!" diye fısıldadı ardından. Scott, irkilerek gözlerini açtı ve doğruldu. Karşısında Ryan'ı görünce afallasa da aklına gelen şey ile hemen kendini toparladı.

"Finn'e bir şey mi oldu?"

"Evet, oldu."

Scott, büyüyen gözleriyle hızla ayağa kalktı ve Ryan'ın kolundan tutup kapıya doğru ilerledi.

"Ne? Ne oldu?!"

"Gözlerini açtı." diyerek gülümsedi, Ryan. Scott, aldığı bu güzel haber üzerine rahat bir nefes aldı. Dudaklarına bir tebessüm yayılırken Ryan'ın ona birden kaşlarını çatarak bakmasıyla durdu.

Günışığı KörfeziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin