Bünyem kendine gelmeye başladığında bir takım sesler duydum. Gözlerimi açmadan dinlemeye çalıştım.
Luke
"Sizce de tuhaf değil miydi? Burnu kanadı ama hiç kan kokusu yok. Bu kokuyu kesin alırdım."
David
"Ama kesinlikle insan. Öyle olmasa burnu kanamazdı."
Layla
"Ben bu islerden anlamam. Bana normal geldi. Ama yine de siz daha iyisini bilirsiniz. Acaba ona sorsak mı?"
Sam
"Öyle olmaz. Sonra bize bu fikre nerden kapıldığımızı sorar. Bu soruya cevap veremeyiz. Bizden bir şeyler saklıyor olabilir."
Sonra herkes sustu. Bende gözlerimi açtım.
Luke
"Sakar! Uyanmışsın sonunda!"
"Sence bir özrü hak etmiyor muyum?"
"Tamam! Bu sefer haklısın. Bir kere söylerim. Özür dilerim."
ve sustu. Bastırarak özür dilemişti. Gözlerine benden ayırmıyordu. Biraz tuhaf hissetmiştim kendimi.
Layla
"Nasılsın canım, iyi misin?"
"Evet. Ama yine de size sormalı ne oldu?"
"Doktorlar bir şeyin olmadığını söyledi. Sadece topun çarpışıyla sarsılmış ve bayılmışsın." dedi Layla.
O sırada kapıdan China girdi.
"China burada ne işin var." Ben Chinna’ya hala demeyi pek sevmem. Oda bir şey demez. Zaten 25 Yaşında ve kendini yaşlı hissediyormuş. Kendi de istemediğinden benimde işime geliyordu.
"Haberini alır almaz geldim. Nasılsın, iyi misin?"
"İyiyim ben. Korkmana gerek yok. küçük bir kazaydı o kadar."
Chinna biraz rahatlamış görünüyordu. Sonra boynuma sarıldı. Ve etrafımızdakilere baktı. Gözleriyle bana bakarak onlarla tanıştır der gibiydi. Bende
"Ah tabi! Arkadaşlar bu benim halam China! Bunlarda (elimle hepsini tek tek göstererek) Layla, Sam, Luke, James ve David."
Hepsi birden
"Memnun olduk" dediler.
Bir iki saat kaldıktan sonra hep birlikte oradan çıktık. Sanırım Luke bana karşı hala mahçup hissediyordu. Bu yüzden benim etrafımdaydı. Ne kadar tartişsakta onu oyle tanıyınca bu hali biraz tuhaf gelmişti.
"Sizi eve arabamla bırakayım."
Ben hemen atıldım ve
"Gerek yok bizim arabamız var zaten. Yine de sağ ol." Ama gülümsemedim. Hala onun gıcık biri olduğunu düşünüyordum.
Sonra halamla birlikte arabamıza bindik ve evin yolunu tuttuk.
Akşam yemeğini yedik ve yattık. Pek muhabbet edecek halde değildim. Direk uyumak istiyordum.
Ertesi gün uyandığımda okul için hazırlık yaptım. Dolaptan siyah dar paça pantolonumu üstüne de ise sıfır kol sade beyaz bir penye giydim ama camdan dışarı bakınca havanın soğuk olduğunu fark ettim ve birde kot bir çeket giydim. Aşağıdan sesler geliyordu. İndiğimde China kahvaltıyı hazırlamış son parça bir şeyler koyarken
"Demek uyandın."
Masaya yaklaşarak
"Neden üç tabak, üç bardak ve üç çatal var acaba? Birini mi bekliyoruz?"
O sırada zil çaldı.
"Ah! Geldi sanırım. Kapıyı açar mısın?"
"Kim geldi?"
"Hadi gevezelik yapmayı kes de kapıya bak."
Kapıyı açtığımda karşımda Luke'u gördüm.
"Senin ne işin var burada?"
"Evine gelenlere böylemi davranıyorsun sen! Beni China çağırdı."
"Neden ki?"
"Ne bileyim ben. Dün numaramı aldı zorla. Bu gün sabahta evi tarif etti gelmemi istedi."
Halam arkadan seslenerek
"Luke geldin demek. İçeri gel lütfen." Luke içeri girdi. Bende kapıyı kapattım. Halam ikimize de masaya geçmemizi söyledi. Oturduk.
Chinna
"Evet Luke dün arabanla götürmeyi teklif ettin. Bizde kabul etmedik ama bu gün götürebilirsin. Benim acilen çıkmam gerekiyor. O hala iyi değil yolda düşüp bayılabilir. Onu sen götüreceksin. Ah bide geç geleceğim için yine sen bırakacaksın. Eğer başına bir şey gelirse senden bilirim."
Bense hemen atılarak
"Chinna buna gerek var mı sence! Ben kendim giderim."
"Hayır. Merdivenlerden inişini gördüm. Ayakta zor duruyordun. Zaten birde şu tuhaf karın ve baş ağrın var tekrar yaşanmasını istemiyorum. Sen bana emanetsin."
Halam karı ve baş ağrısında bahsederken Luke’un bana baktığını fark ettim. Şaşırmış gibi görünüyordu.
Chinna luke'a sert sert bakarak devam etti
"Anlaşıldı değil mi Luke!" Luke kafasını onaylar bir şekilde salladı.
Kahvaltımızı yaptık. Sonra Chinna bana döndü. "Ben gidiyorum." Dedi Beni öptü ve kapıdan çıktı.
Luke bir şeyler yememişti. Ağzına bir lokma bile sürmemişti. Ben yemeğimi yiyene kadar beni süzmüştü.~Bölüm Sonu~
Voteleriniz ve yorumlarınız beni çok mutlu eder. Şimdiden teşekkürler. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir VAMPIRE Aşık Olmak!
VampireHer an bir gizem. Bir insanın hayatı bukadar çabuk değişir mi? Hikayeyi okuyunca anlayacaksınız. Lily için yeni ve çok sıradışı bir hayat başlıyacak. Hergün sürükleyici maceraları olacak. Birini sevmeyi ve onu korumak için kendi canını vermeyi öğre...