Hastaneden çıktık. Daniel ve Arthur bizi akşama evlerine davet ettiler. Hollywood'da ki son gecemizdi. Bir parti gibi bir şey yapmak istiyorlardı. Bütün ailende benim bayılmamdan sonra burdaydı.
Rose ve emma, chinna ve beni alışveriş yapmaya götürmek istiyorlardı. Akşam ki parti için hazırlık yapıyorlardı. Alışverişten sonra hemen eve gittik. Heryer hazırdı. Yanımda duran Rose bana bakarak
"Lily! Hadi gel odama gidelim. Kıyafetlerini giy. Bu gece senin için. Hadi ! Acele etmekisin!"
Birlikte yukarıya çıktık. Bana alınan elbiseyi giydim. Üzerime tam oturdu. Diz kapağına uzanan bir elbiseydi. Beni biraz daha yaşımda göstersin diye daha çocuksu bir elbise seçmişlerdi. Emma ve Rose bana çok yakıştığını söylediler. Sonra Rose
"Sıra Saç ve makyaj da! Arkana yaslan ve rahatla ben simdi halledicem."
"Tamam!"
O sırada Layla odaya girdi. Rose'un yatağına oturdu. Rose'sa beni bir sandalyeye oturttu. Ve büyüyle 5 dakika içinde saç ve makyajda hazırdı. Layla bana baktı ve
"Muhteşemsin! Bayıldım!"
Rose
"Sen neyi bekliyorsun?"
Layla
"Ben bir elbise getirmiştim yanımda. Onu giyicem."
Rose
"Hayır onu giymeyeceksin! Ben zaten bir kıyafet aldım sana."
Poşeti laylaya uzatırken
"Hadi giy sıra senin makyajında!"
dedi.
Layla
"Ama-!"
"İtiraz istemiyorum. Hemen it ve giy!"
Layla
"Teşekkür ederim!" dedi ve rose'a sarıldı. Sonra kıyafetleri giymek için gitti.
Ben
"İyide nerden bildin!"
"Seninle çarşıda gezerken aklından Layla geçti. Onun için bir şeyler almak istiyordun. Bende senin yerine alayım dedim!"
"Çok teşekkür ederim. Ama bence kendini kontrol etmelisin. Başkalarının düşüncelerine saygı duyup dinlememelisin!"
"Bana ne yapacağımı söyleme sakın küçük hanım."
O sırada Layla kıyafeti giydi ve geldi. Rose tam Laylanın saç ve makyaj işine girişecekti ki kapı vuruldu.
Rose kapıyı açtı. Ama onlar kimse içeri almadı. Sonra bize döndü ve
"Sam ve Luke! Sizi merak etmişler. Aslında size bişey yapıp yapmadığımı merak etmişler. O anda bunu düşünüyorlardı."
Rose Laylayı sandalyeye oturttu. Bense Layla'nın makyajını görebilmek için yanında ayakta duruyordum. Tam Rose makyaja başlayacaktı ki Arthur birden kapıyı hızla açtı, içeriye girdi ve hızla kapıyı geri kapattı.
Rose'a bakarak
"Aşağıda kim var tahmin bile demezsin!"
Sonra beni ve Laylayı fark etti ve beni iyice süzdü. Sonra bize
"Özür dilerim kızlar! Ama acil bir durumdi. Yoksa böyle aceleyle girmezdim odaya!" sonra bana gülümsedi.
Rose biraz arthura kızar gibi
" Arthur! Kim var?"
"Lucas! Sanırım o da Lily'i merak etmiş."
"Bu olamaz! Onun burda ne işi var!"
Ben içimden 'Lucas da kim?' diye geçirdim.
Rose bana döndü ve
"O bir bilim adamıdır. İlk kurt adamlardan biridir."
Layla
"Kaçtana ilk kurt adam var ki?"
Arthur
"Sadece o ve ben!"
Rose
"İyi dikkatli olmalıyız! Bu gece Lily'den gözümüzü ayırmak yok!"
Ben
"İyide neden?"
Arthur
"Hani sana bir yarı ilk kurt adamdan bahsettik ya! O işte Lucas'ın oğluydu. Kendi oğlunda deneyler yapmaya başladı. Onun dolunaysız dönüşebilmesini sağlayan hücrelerini kopyaladı. Bunu kendinde denedi. Ve başardı."
Layla
"Ne yani istediğinde kurt adama dönüşebiliyor mu?"
Rose
"Evet! Aynen öyle! Ve hani size ilklerin kimseyle evlenemeyeceğini ve çocuklarının olmayacağını, bunu yasak olduğunu söylemiştik. Bir sebebide bu! Doğacak çocuklarımızın Lucas'ın deneylerine mahruz kalmasını istemeyiz."
Ben
"İyide çocuklarınızı ondan koruyabilirsiniz. Sizde onun gibi güçlüsünüz."
Arthur
"pek sayılmaz. O oğlunun güçkeriyle kendi güçlerini birleştirdi. Bizden daha güçlü. O yüzden kimse ona karışamaz. Herkes korkar."
İçimde bir korku oluştu.
Rose farkeder etmez
"Korkmana gerek yok. Kalabalık ortamda hiç birşey yapamaz."
Athur
"Ben geri iniyorum. Aşağıda görüşürüz. Ama biraz acele edin. Misafirlerin tamamı nerdeyse geldi."
Arthur odadan çıktı. Rose hemen Layla'nın makyajını yaptı.
Sonra aşağıya inmek için hazır olduğumuzda aşağıdan yüksek sesle benim ismimi söylendi.
Sanırım beni çağıran Daniel'di.
"Sayın ziyaretciler. Sizi biriyle tanıştırmak istiyorum. Bizim Dean'in minik bir kızı var. Bizden 19 senedirli sakladığı bir kızı. Tabi saklamakta haklı ama neyse. Kızıda babası gibi çok yetenekli. Güçlü. Vee en önemlisi inanìlmaz derecede güzel. Sanırım annesine çekmiş. Babasına çekmemiş yani." Odadan gülme sesleri yükseldi. Daniel devam etti "Bu işin şakasıydı. Dean'e kimse çirkin diyemez. Adam karizma! Neyse konu dışına sapmadan işte karşınızda Lily!"
Rose koluma girdi. Merdivenlerden birlikte inmeye başladık. Herkes alkışlamaya başladı. Merdivenlerde inmekten zorlanıyordum. Topuklular bana göre değil. Heyecanlıydım. Heycanımı bastırmak içi etrafta Luke'u aradım. O anda gözüme Arthur takıldı. Beni inceliyordu. Diğerlerinden daha farklı bir şekilde bakıyordu. Bu beni biraz utandırdı. Sonra tekrar bakındım. Sonunda gözlerim Luke'u buldu. Bana baktı ve gülümsedi. Bende ona gülümseyerek karşılık verdim.
Erdivenin sonunda babam koluna girmem için bekliyordu. Yanına geldiğimde koluna girdim. Dans etmek için kalabalığın arasına karıştık. Dans ederken bana baktı ve
"Ben olanlar için özür dilerim. Yani senden bunca sene saklamak istemezdik tabikide. Ama şartlat onu gerektirdi. Vampirler duygusal varlıklar değildir. Yani benden fazla duygusallık bekleme!"
Gülümsedim.
"Peki Dea-! Baba!"
"Ah! Demek baba demeyi seçiyorsun. Sevindim." o sırada bahsettikleri su adamı yani Lucas denen adamı çok merak ettim. Kimdi acaba sonra Luke' u gördüm. Emma'yı dansa kaldırmıştı. Bana baktı ve gülümsedi. Bu dans kurtlar kasabasındaki dansa benziyordu. Eş değiştirmeli bir danstı. Biran önce Luke la dans etmek istiyordum. Ve eş değiştirdiğimizde kar§ıma Arthur geçti. Biraz tuhaf hissettim. Ama gözlerim etrafta Luke'u aradı.
Arthur dikkatimi çekmek için
"Çok güzel olmuşsun."
Sanki onu duymamış gibi
"Luke'u gördün mü?"
"Evet!"
"Nerde?"
"Rose onu götürdü."
"Nereye?"
"seninle benimde gideceğimiz yere!"
"Bilmece gibi konuşmayı bıraksan!"
"Hadi çaktırmadan gidelim!"
"Kime?"
O anda rose beynimin içindeydi sanki.
'Arthur ve Lily plan bozuldu. Gidemiyoruz. Dansa devam edin.'
Ben
"Arthur nereye gidemiyoruz."
"Sonra anlatırım. Dansa devam et!"
Sadece gözlerimin içine bakıyordu. Tuhaf hissettim kendimi. Sonra Rosela dans eden Luke'u gördüm. Gülümsemekten çok kıskanıyormuş gibi bakıyordu. Yine eş değiştirmeye gelince sevindim. Luke elini belime sardı dansa başladık. Hala kaşları çatıktı. Bende
"Ne oldu?" dedim
"Sana baya samimi davranıyor."
"Bence abartıyosun!"
"bunu çok belli ediyo bir kere"
Omzuna kafamı yasladım. Dans ederken ki o korkum onun yanındayken geçiyordu. Luke'un omzuna yaslanmış dans ederken etrafa bakınıyordum. Arthur danstan ayrılmıştı. Bizi izliyordu. Benim kendisine baktığımı fark edince başka yöne bakmaya başladı. O sırada başka birini daha fark ettim. Bir adam bizi izliyordu. Ben ona baksamda gözlerini ayırmadı bakmaya devam etti. O da yetmezmiş gibi birde yavaş yavaş yanımıza yaklaştı. Luke'a bakarak
"Kız arkadaşını senden biraz çalabilirmiyim?"
Luke
"Biraz olabilir!"
Gülümsedi ve gitti. Adam benimle dans etmeye başladı.
"Merhaba Lily! Ben Lucas!"
Birden kalp atışlarım hızlandı. Korkmuştum. Bu bahsettikleri adamdı.
"Me-memnun oldum!"
"Ee! Dönüşüm geçirmek ve böyle yaşamak nasıl?"
"Bilmem bunları düşünecek zamanım olmadı."
Müzik bitti. Luke hızla yanımıza doğru geldi. Elimi tuttu ve hafiften kendine doğru çekti.
Luke
"İzninizle kız arkadaşımla biraz konuşmak istiyorum."
Lucas
"Tabiki de!"
Ve beni hızla çekti. Ardından diğer koluma Arthur girdi.
Arthur
"Hemen yukarı çıkıyoruz. Beni takip edin."
Luke biraz tuhaf bir şekilde baktı. Sanırım Arthurun koluma girmesi onu rahatsız etmişti.
Yukarıda bir odaya girdik.
Luke Arthur'a bakarak
"Neden bana önceden bahsetmediniz. Kendi ellerimle onun eline bıraktım."
Arthur
"Bunu anlatacak zaman olsaydı. Sorunuda halledecek zaman olurdu ama herşey birden oldu."
Luke çıldırmak üzereydi. Arthur'a çok tuhaf bakıyordu. Odada sessizce bir yarım saat bekledik. Odaya Rose, daniel ve percy girdi.
Daniel
"Misafirler dağıldı. Lucas ta gitti."
Arthur
"O sinsi biridir. Kesin planları vardır."
Daniel
"Simdilik bir sorun yok gibi. O yüzden öncelikle şu ağacı bulmalısınız."
James odaya girdi.
"Ev tamamen boşaldı."
Daniel
"iyi!" tekrar bana döndü.
"Senin, Luke'un, james'in ve peter'in kaydını bu ağacın olduğunu düşündüğümüz bir yere aldık. Rose ve Arthurun okuduğu okulun oralarda. Siz dördünüzde geçici olarak o okula gidersiniz. Yeteneklerinizi saklamaya gerek yok. Bu okul vampirler, cadılar ve kurt adamlar için."
James
"Kurt adamlar ve vampirler pek anlaşamazlar ki. Bu nasıl oluyor."
Rose
"Başımımızdaki müdürü görse buna cesaret edemezsin!"
James
"Kesinlikle görmek isterim."
Rose gülümsedi.
Percy
"İyi yarın başlıyorsunuz o halde."
Daniel
"Luke! Lily'i sakın yalnız bırakma. O artık kalbi atan bir canlı."
Arthur hemen söze girdi.
"Sen merak etme onu asla tek bırakmayız."
Luke'un sinirlendiğini anlayabiliyordum. Arthur sanki sinir etmek için yapıyordu. Konuşma bitti.
Bir gün sonra okul için hazırdık.~Bölüm Sonu~
Arkadaşlar sanki git gide daha kısa yazıyorum. Ama çoğunuza bahsettim. Hikayeyi 5 ya da 6 bölüm sonra final yapıcam. Ama yeni bir hikayeye başladım. İlk bölümünü paylaştım bile bence bir göz atım. Bu hikayeyi sevdiğiniz gibi onuda seveceğinize eminim. Bilim kurgu olucak. Aşk, macera, aksiyon vs.
Emin olun beğeneceksiniz. Bence bir göz atın. Okumak isteyenler çalışmalarımda bulabilirler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir VAMPIRE Aşık Olmak!
VampireHer an bir gizem. Bir insanın hayatı bukadar çabuk değişir mi? Hikayeyi okuyunca anlayacaksınız. Lily için yeni ve çok sıradışı bir hayat başlıyacak. Hergün sürükleyici maceraları olacak. Birini sevmeyi ve onu korumak için kendi canını vermeyi öğre...