Merhaba! Bu resimdeki karakterimiz China! Gerçek adı Taylor Swift.
Hemen hikaye ye geçiyorum.
Uçak yolculuğu pekte beklediğim gibi geçmedi. Uçakta ki kimseye zarar vermek istemiyordum. Ama korkum bunu engelledi. Nasıl becerdim. Bilmiyorum motorları bozdum. Uçak dengesini kaybetti. David ve Emma durumu fark etti. David bana bakarak
"Lily! Sakin olur musun? Şimdi ikimiz birlikte uçağı uçurmaya çalışacağız." ellerini bana uzat ve uçağı uçurmayı hayal et."
"Tamam!"
Ellerimi tuttu tekrar hızla çekti.
"Sen çok sıcaksın!" elimin olduğu yere baktı ve "elini bir süreliğine soğutabilirim sanırım. Dediği gibide yaptı. Uçak hala son hızla yere düşüyordu. David tekrar elimi tutmayı denedi. Bu sefer çekmedi. Onu izliyordum. Gözlerini kapattı ve odaklandı. Bende aynısını yaptım. Uçak tekrar yükselmeye başladı. Nasıl becerdim bilmiyorum ama uçak öncekinden daha hızlı ve çabuk Hollywood'a ulaştı. Uçaktan inenler şoktaydı. Ambulanslar gelmişti. Bende David'in kulağına eğdim ve
"Başımız belaya girmez değil mi?"
"Bilemiyorum. Tek umudum böyle bir şeyin olmaması."
Emma bize işaret etti.
"İşte ordalar!"
Hepimiz oraya baktık. Bir araç bizi bekliyordu. Oraya doğru ilerledik. Şoför Emma ya bakarak
"Hollywood'a hoş geldiniz. Beyefendi sizi bekliyor. Hemen gidelim." Çok cana yakı birine benziyordu. Kalp atışlarını duyuyordum. İnsan olduğu belliydi. Hepimiz arabaya bindik. 20 dakikalık yolculuktan sonra bir çiftliğe ulaştık. Bizi karşılayan uzun boylu Sarışın yakışıklı biriydi. 27 veya 28 yaşlarındaydı. Emma ‘ya sarılarak
"Emma seni buralarda görmek ne güzel. Bir daha hiç göremeyeceğimi sanmıştım." sonra bizi fark etti.
Emma ya bakarak
"Emma! Bizi tanıştırmayacak mısın?"
Emma
"Ah , evet! Bunlar benim çocuklarım diyeyim sana." hepimizi tek tek işaret ederek
"Lily, Luke, Sam, Lexi ve David!" bize döndü ve " çocuklar bu da arkadaşım Daniel! Kendisi ilklerdendir."
Daniel
"Evet ben bir vampirim. Bu arada hepsi öz çocuğun değil değil mi?"
Emma
"Hayır tabi ki de!" sonra ikisi de gülümsedi.
Daniel bizi içeri davet etti. İçerde otururken ona olan biteni anlattık. Emma’yla birbirlerine tuhaf tuhaf baktılar.
O sırada içeri başka biri girdi. Oda uzun kaslı biriydi. Ve yakışıklı olduğu kesindi.
Daniel
"Arthur! Demek geldin?"
İsminin Arthur olduğunu öğrendiğim kişi etrafı kokluyordu.
Daniel
"Ne oldu?"
Arthur
"Burada ilklerden birinin kokusunu alıyorum."
Daniel
"Saçmalamayı keser misin? Ben burada olduğumdan öyle koku aldın."
Arthur gözlerini bana dikti. Üzerime doğru yürüdü. Yanıma geldi. Elimi zarifçe öptü.
"Merhaba! Ben Arthur! İlk kurt adamlardanım." bana ismimi öğrenmek istiyormuş gibi baktı. Açıkçası böyle bir şey beklemiyordum.
"Be...ben Lily!"
Tekrar havayı kokladı.
Daniel’e döndü ve
"Sana bir ilk kokusu aldığımı söylemiştim." Beni işaret etti.
Ben yanlış anlaşılmayı düzeltmek istedim.
"Hayır! Ben ilklerden değilim."
Arthur
"Hadi ama ben asla yanılmam."
Daniel
"O haklı! Asla yanılmaz!"
Luke
"Ama bu sefer yanıldı. O bir büyücü vampir. Dönüşüm geçirdiğine şahit olduk."
Arthur
"Siz çocuklar çok cahilsiniz. Bir kere büyücü vampir denmez. Biz onlara Wizavamp deriz. (bunu baş harflerini kullanarak uydurdum. Başka bir şey aklıma gelmedi.😅😂🙈🙈) Ayrıca o bir ilk değilse ben neden ilk kokusu aldım."
Daniel bana bakarak
"Acaba soyundan gelen bir ilk var mı?"
Lily
"Hayır. Varsa bile tanımıyorum. Annemden başka kimseyi tanımıyorum gerçek soyumdan."
Daniel
"Bu yasak bir durum. Yani bir ilk başka biriyle olamaz ve evlenemez bu yasaktır."
Ben
"Neden?"
Arthur
"çünkü ilklerden olan çocuklar daima zor durumlar yaşar. Güçlerini kontrol edemez hale gelirler."
Daniel
"Bir keresinde böyle bir olaya şahit olduk. Etrafına bir sürü zarar veren bir yarı ilk dünyaya geldi. Dönüşüm geçirdikten belli bir süre sonra gücü çılgınca arttı. Bir ilk kurtadam yavrusuydu. Bu onda değişik güçler ortaya çıkarttı. İstediği zaman dolunay olmadan kurt adama dönüşebiliyordu. Çevresindeki milyonlarca insanı öldürdü."
Sam
"Peki sonra ona ne oldu?"
"Belli bir süreden sonra kendi kendini parçaladı. Ama sende kokladığım şey daha güçlü. Ondakinden bir on kat daha güçlü. Sanki bir şey senin gücüne güç katmış."
Daniel
"Anne ya da baban bir ilk olabilir."
Ben
"Hayır. Annem olamaz. O bir melez bunu biliyorum."
Emma
"O zaman baban! Lexi sen bir şeyler biliyor musun?"
Lexi
"Hayır! Neden?"
O sırada salona biri daha girdi.
"Hayır. O yalan söylüyor. Gayet de iyi tanıyor." içeri giren bu sefer bir kadındı. 25 yaşlarında falandı. Çok zarif ve güzeldi. Konuşmaya devam etti. "Lily'nin babası Dean! Annesi bunu lily’den saklamış. Çünkü Dean'le yasak aşkları var. Bunun yasak olduğunu biliyorlarmış ama birbirlerini çok seviyorlarmış. Çocuk doğunca işler tamamıyla karışmış. Annesi onu gizlemeye çalışmış."
Ben şoklardaydım. Demek babam ilklerdendi. Ve adı da Dean'di. Ben
"Sen bunları nereden biliyorsun?"
Kadın
"Ben Rose! İlklerdeki tek büyücüyüm. Bunların hepsini Lexi'nin beyninde ve anılarında gördüm. Sanırım annenle aralarındaki kırgınlık dikkatini çekecektir."
Lexi ‘ye tuhaf bir bakış attım.
Daniel
"Demek sen Dean'in kızısın. Aslında anlamalıydım. 20 senedir görmüyorum. O nerde peki!"
Emma
"O bizimle değil! Onu hiç görmedik."
"O asla habersiz ortadan kaybolmazdı. Bu işte bir tuhaflık var."
Rose
"Neden Lexi ‘ye sormuyorsunuz?"
Herkes birden Lexi’ye döndü o da anlatmaya başladı.
"Bakın Kız kardeşim ve ben... İkimizde Dean'e aşıktık. Ama o benim yerime Anneni seçti. Bu beni biraz öfkelendirdi. Bende kardeşimden öç almak istediğimden Albert'ın yanına gittim. O ilklerden birini deney olarak kullanmanın iyi olacağını düşündü. Bu benim işime geldi ona yardım ettim. Ama Lily’den haberim yoktu. Dean onu ve kız kardeşimin kaçması için bizi oyaladı. Albert Dean'i aldı ve götürdü. Ben ve bir ekip Kız kardeşimin peşine düştük ama onu bulamadık."
Ben
"Demek o gördüğüm rüya gerçekmiş. Rüyamda iki elin beni sıkıca tuttuğunu ve ormanda hızla kaçtığımızı görmüştüm." sonra Lexi'ye döndüm " babam nerde peki?"
Lexi
"Nerede olduğunu bilmiyorum Albert hiçbir zaman söylemedi."
Onu ne kadar tanımasam da onu bulmak istiyordum.
Daniel
"Herkes sakinleşsin. Dean'i bulabilmek için öncelikle Albert denen herifi bulmalıyız."
Arthur
"Ama öncelikle Lily’i testte geçirmemiz lazım. Onu auatinin yanına götürmeliyiz."
Daniel
"Acele etmeliyiz. Lily kendini parçalamadan Dean'i bulmalıyız."
Emma
"Neden Dean’i bulmalıyız ki?"
"Çünkü günümü teknolojisinden yararlanarak onu kurtarmanın bir yolunu bulabiliriz. Arthur ve Rose siz ikiniz onu götürün testler yapılsın. Ayrıca sen!" Sam' i işaret ediyordu. "Sen de onlarla git. Anladığım kadarıyla sende farklı bir türsün."
Sam
"Aslında bakarsanız bende sizin değiminizle bir Wizavamp oluyorum."
Daniel
"Diğerleri de benimle gelsin!"
Luke
"İyide şu koca dünyada Albert'ın nerede olduğunu nerden bilebiliriz?"
Rose
"Onun cevabı da Lexi' de?"
Lexi
"Sen ne kadar gevezesin!"
Rose biraz kaprisli birine benziyordu. Sanırım kendisine laf vurulmasından pek hoşlanmıyordu. Çünkü Lexi’yi çok hızlı bir şekilde büyüyle duvara yapıştırdı. Lexi kıvranıyordu.
Arthur
"Rose onu bırak adamı bulmamızın tek yolu o!"
Rose Lexi'yi bırakınca Arthur
"Hemen onun yerini söylesen iyi edersin. Arkadaşım sabırsız bir insandır. Gerisini sen düşün!"
Lexi
"Evet nerede olduğunu biliyorum. Genelde her sene bu aylarda Albert buraya gelir. Ama burada olacağını düşünmüyorum. Çünkü etrafında hiç adamı kalmadı. Saklanıyor olmalı."
Emma
"Olsun sen yine de bizi oraya götürmelisin!"
Sonra onlar hızla uzaklaştılar. Bizde dikkat çekmemek için arabaya bindik ve yola çıktık.
~Bölüm Sonu~
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir VAMPIRE Aşık Olmak!
VampireHer an bir gizem. Bir insanın hayatı bukadar çabuk değişir mi? Hikayeyi okuyunca anlayacaksınız. Lily için yeni ve çok sıradışı bir hayat başlıyacak. Hergün sürükleyici maceraları olacak. Birini sevmeyi ve onu korumak için kendi canını vermeyi öğre...