Luke gelene kadar belki de ölecektim. Hala titriyordum. Sonra birden hiç beklemediği bir anda Luke karşımdaydı. Çok şaşırmıştım. Şaşkınlığım geçer geçmez hemen onunla konuştum.
"Daha kapatalı bir dakika olmadı. Sen nerden çıktın."
"Sus! Daha sonra anlatırım. O burada. Gidelim."
Sonra elimi sıkıca tuttu ve ne yapsak ne yapsak derken okulun içine koştuk.
Luke
"Oda okulda!"
Sonra birden beni okulun temizlik malzemelerinin konduğu dolaba koydu ve kendisi de girdi. Dolap iki kişiyi alamayacak kadar dardı. Luke bana yapışmamak için benim sırtımı yasladığım duvara ellerini koyarak destek aldı. Luke ' la üzerine düştüğümden beri bu kadar yakın olmamıştık. Cidden utanmıştım ve biraz çekinmiştim. Gözünü benden ayırmıyordu. Bende ona bakıyordum. Ama tekrar başka tarafa bakmaya başladım. O sırada kolye birden boynumdan düştü. Luke dikkatimi çekti. Gözleri şimdi kırmızıydı. İlk önce korktum. Gozlerimi faltaşı gibi açarak ona bakıyordum. Tepkimi fark etmiş olmali ki
Luke
"Olamaz. Gözlerimin rengi mi değişti?"
Onaylarcasına kafa salladım.
Konuşmaya devam etti.
"Bak şuan korkmana gerek yok. Sen şimdi tekrar kolyeyi tak ben kendimi kaybetmeden ve Peter bizi bulmadan önce. Çünkü yön değiştirdi." Derin bir iç çekti. " Susamama sebep oluyorsun. Acele et!"
Sonra ben korkmayayım diye gözlerini kapattı. Bende hemen kolyeyi yerden aldım ve boynuma hiç çıkmayacak şekilde taktım. Luke gözlerini açtı. Ama gözleri hala aynıydı. Oda bana bakıyordu. Benim tuhaf bakışlarımı fark edince
"Göz rengim hala kırmızı değil mi?"
Yine onaylarcasına kafa salladım. O da devam etti
"Çok ama çok susadım. Seni biran önce buradan çıkartmalıyım yoksa Peter’den önce benim elimde kalacaksın."
Birde beynimde şimşekler çaktı. Nasıl şimdiye kadar anlamamıştım ki. Hızlı koşmalar kırmızı gözler, susamalar falan. O bir VAMPİRDİ. Bende konuştum sonunda
"Tabi ya nasıl anlamadım şimdiye kadar. Çok salağım. Ne olduğunu anladım."
"İyi! Neden bizden uzak durman gerekiyor şimdi daha iyi anlıyorsun. Sen benim için bir yemeksin. Buradan sağ çıkma ihtimalin her geçen dakika azalıyor."
Ben konuşmadım. Ondanda korkmuyordum. Hatta Peter denen kişiye karşı beni koruyabileceğine inandığım için ondan hiç korkmuyordum. Sanırım beni korkutmak istemiyordu. Tebessüm etti ve yine gözlerimin içine bakıyordu. Bu bakışıyla kendimi iyice tuhaf hissettim. Korktuğumdan değil utandığımdan. Kalbim hızlıca atmaya başladı.
Luke
"Hey! Kalbinin daha yavaş atmasını sağla! Yoksa bizi bulabilir. Kalp atışını kolye bile saklayamıyor."
"Sen bu kadar yakınımda olmasaydın daha yavaş atabilirdi."
Ne diyorum ben? Ne demek istediğimi anladı mı acaba? Kesin anladı.
"Haklısın. Benim gibi korkunç bir yaratıktan korkman normal. Özür dilerim. Elimde olan bir şey değil."
Sonra göz kapaklarını kapattı.
Bende"Gözlerini aç senden korkmuyorum. "
"Peter cidden salak. Kalp atışlarını duymadı ve gitti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir VAMPIRE Aşık Olmak!
VampireHer an bir gizem. Bir insanın hayatı bukadar çabuk değişir mi? Hikayeyi okuyunca anlayacaksınız. Lily için yeni ve çok sıradışı bir hayat başlıyacak. Hergün sürükleyici maceraları olacak. Birini sevmeyi ve onu korumak için kendi canını vermeyi öğre...