Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)

3.BÖLÜM

Bir bonibona bir Fatih'e bakarken inanmak cidden olanaksızdı. Bu kadar saf bir adam da değildi normalde nasıl anlamdı bilmiyordum. Gözlerimden kalp fışkıracaktı neredeyse ona bakarken.

"Lütfen onun bir bonibon olmadığını söyle."

Sakin olmaya çalışıyordum. Gerçekten o bir bonibondu.

"Yok bonibon bildiğin. İsmail Abi son zamanlarda bunlara taktığını söyledi."

Ay canım sen bana bonibon mu aldın?

"Çocuk muyum ben be? Bonibonmuş şaka gibi."

Hızla mutfaktan çıkarken arkamdan bağırmayı ihmal etmedi.

"Bahar, bu günlerde ayaklarını sıcak tutman gerekiyormuş ona göre yoksa bu asi tavırlarının başka açıklaması olamaz. Herhangi bir çikolata türüne hayır dedin."

Az daha utanmasam ayaklarımı yere vura vura tepinecektim. Bu adam her zaman böyle açık sözlüydü. Asıl sorun doğru tahmin etmiş olmasıydı.

İçeri girdiğimde herkes farklı bir alemdeydi. Kayahan Abi ile Biricik birbirleri ile âdeta cilveleşirken Dağhan onlarla uğraşıyordu.
Cenk Ali ise dalgınca önüne bakıyordu. Bu çocuğun derdini kesinlikle öğrenecektim. Nazlı ise telefonuna gömülmüştü bile.

"Kayahan Bey evlilik aşkı öldürüyor diyorlar ne düşünüyorsunuz?"

Kayahan Abi bir süre boş boş Dağhan'a baktı.

"Annem hep bıngıldağının ezildiğini söylerdi vallahi doğruymuş."

Dağhan hemen ön savunmaya geçmişti bile.

"Benim en azından bıngıldağım ezilmiş sizin kalbiniz çürük onu ne yapacağız?"

Sonunda havalı olduğunu sandığı saçma saçma hareketler yaparken Kayahan Abi bacağına bir tekme savurdu.

"Hadi lan ordan artist."

Bir süre sessizlik olunca Nazlı ayaklandı.

"Kızlar bir gelsenize."

Nazlı bize kaş göz işareti yapınca ikimiz de ayaklandık. O sırada malûm şahsiyet içeri teşrif edebilmişti. Bizi ayakta görünce tek kaşını kaldırıp güldü.

"Koalisyonu kuruyorsunuz yine bakıyorum."

Cevap verme tenezzülünde bile bulunmadım. Kafamı ondan başka her yere çevirirken Biricik onu yanıtsız bırakmadı.

"Koalisyonu çok boşladık bu aralar."

Kendisi gülerken biz sırayla önünden geçmeye başladık. Hâlâ oturmamıştı. Tam önünden geçerken elimde hissettiğim şeyle kaşlarımı çattım. Eli elime değmişti. Avcuma tutuşturduğu bonibona şaşkınca baktım. Çoktan kanepeye kurulmuştu.

Ben halâ şokumu atlatamamışken bizimkiler çoktan gitmişti. Ağzım dilim kurumuştu. Korkakça başımı kaldırdığımda direkt göz göze gelmiştik. Göz kırpıp önüne döndüğünde gözlerimi art arda birkaç kere kırptım. Bu adamın kalbime kastı vardı.

"Bahar nerde kaldın?"

"Geliyorum Nazlı."

Hızla Nazlı'nın odasına yol alırken arkamdaki adamın sırıtmasını hissediyordum. Tuhafıma giden şey ise neden böyle bir şey yapma gereği duyduğuydu.

Odaya girdiğimde Biricik yatağa bağdaş kurarak oturmuştu Nazlı ise bacaklarını uzatıp yere oturmuştu. Çalışma masasındaki sandalyeyi alıp ona oturdum.

"Ee nasılsınız?"

Birbirimize saf saf bakarken bu soruyu sorma gereği duymuştum.

"Iyi."