Herkes bir anda okulun bahçesinin önünde kavga eden ikilinin yanına giderken Fatih de koştura koştura yanlarına gitti. Bildiğin kafa göz birbirlerine dalıyorlardı. Burak'ın şimdiden kaşı yarılmıştı. Ben de hızlıca yanlarına giderken Fatih Caner'i kolundan çekmiş bir şeyler söylüyordu. Ben de hemen ağacın yanında soluklanmaya çalışan Burak'ın yanına gittim.
"Burak iyi misin?"
Gözleri beni bulduğunda öfkenin izleri hâlâ orada duruyordu. Başını aşağı yukarı sallarken Caner, Fatih'ten kurtulup Burak'ın karşısına dikildi.
"Dediklerimi unutma. Senin için diyorum ben her şeyi. Kim olduğuna bak bir. Düşman değiliz biz kardeşiz."
Burak kafasını kaldırmadan sinirle ayağını sallarken Caner hızlıca okuldan uzaklaşmaya başladı. Stresten ağzımın içini yiyordum. Gerçekten film gibiydi.
Fatih kaşlarını burnuna kadar çatmış Burak'la benim yanıma gelmişti. Kalabalık da cok olmadan dağılmıştı. Millet film izler gibi kavga izlemişti.
"Oğlum ne sizin paylaşamadığınız lan? Abin desen öyle sen desen böylesin. Kazık kadar herif oldunuz hala büyümediniz mi?"
Fatih eli belinde sinirle volta atarken gözüme baya bir çekici gelmişti. Etrafa kısa bir göz attığımda birkaç kızın hayranlıkla bizim olduğumuz tarafa baktığını görünce sinir mekanizmalarım bir anda tepeme fırlamıştı. Anında içimden bir canavar çıkıp kızları boğazlayabilirdi.
Yavaşça ayağa kalkıp Fatih'in yanına gittim. Sinsi sinsi dibine kadar sokulup kızlara kötü kötü bakmaya başladım. 'Bu adam benim yellozlar geri durun.' bakışıydı bir nevi.
Fatih hesaplamadığım bir şekilde arkasını dönünce neredeyse burun buruna geldik. O kadar yakındık ki bir adım atsam resmen dudakları dudaklarımda değecekti.
Bir süre öylece birbirimize bakarken Burak boğazını temizleyip ayağa kalktı.
"Dersim var da benim gitmem gerek. Hayırlı olsun bu arada."
Fatih'le hemen ayrıldıktan sonra Burak'ın yanına gittim.
"Beraber gidelim benim de dersim var."
Başını sallarken Fatih düşünceli bir şekilde bize bakıyordu. Elimi kaldırıp ona salladığımda başını sallayıp arabasına doğru yürüdü. Öküz, insan bir şey der öyle giderdi.
Burak'la okula doğru giderken "Teşekkür ederiz." diyerek gülümsedim. Burak'tan saklayacak halim yoktu. Sonuçta o da artık benim yakın bir arkadaşım sayılırdı.
"Siz neden kavga ettiniz?"
Sıkıntıyla nefesini verirken benim ne kadar meraklı olduğumu bildiği için bu kadar darlanmıştı. Asla ayrıntıları öğrenmeden bırakmazdım.
"Şimdi sana ne desem kabul etmezsin değil mi?"
Pislik pislik sırıtıp başımı aşağı yukarı salladığımda oflayıp ellerini saçlarından geçirdi.
"Özel bir mesele Bahar o yüzden fazla derine inmeyeceğim. Sadece bir şey yapmamı istiyor ve ben de yapmak istemiyorum. Olay bu. Bu yüzden kavga ediyoruz."
Sinirle okula yürümeye devam ederken şoktan çıkıp arkasından bağırdım.
"Bana niye kızıyorsun be?! Ne dedim sanki? Aman seni düşünende kabahat."Fakülteye doğru yürürken yine de düşünmeden edemiyordum. Acaba Caner ne istiyordu? Birbirine bu kadar düşecek kadar ne gibi ciddi bir meseleydi? Kız meselesi olmadığı aşikardı. Caner hiç bir kız yüzünden kavga edecek bir tip değildi. Daha da özel bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)
Teen Fiction"Bir gülü sevdim bir seni sevdim." (Kapak Tasarımı: @missb ) ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~