35.BÖLÜM

42.5K 2.7K 810
                                    

(Ehe multideki resmi yapan anneciğim, bebişim Melike ile bu resmî yapan anne adayı bebişim Ilca'ya çoook teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Ehe multideki resmi yapan anneciğim, bebişim Melike ile bu resmî yapan anne adayı bebişim Ilca'ya çoook teşekkür ederim.💛)

Bu zamana kadar en büyük pişmanlığım olan hiçbir şey yaşamamıştım. Pişman olacak bir şey yapmamaya çalışmıştım. Yaptığım şeylerin ise sonucuna katlanmış arkasında durmuştum. Ama şu an o kadar savunmasızdım ki nasıl davranacağımı, bundan sonra neler olacağını bilmiyordum bile. Annemin dizlerinde yatarken ortada kötü bir sessizlik vardı. Sevmemiştim bu sessizliği. Bizim evimiz her zaman neşeli olurdu.

"Bahar."

Annemin sesi ilk defa bu kadar hüzünlü çıkmıştı? O kadar mı kötüydüm anne? O kadar umutsuz mu görünüyordum?

"Hadi anlat annene. Ne oldu güzel kızım? Neden böyle oldun?"

Anlatacak mecalim bile yok anne. Konuşacak çok fazla şey var ama ağzımı açacak halim kalmadı.

Parçalara ayrılan DNA testine bakarken gözlerim yanıyordu ama ağlayamıyordum çünkü son iki saattir kesintisiz ağlıyordum ve gözyaşlarım tükenmişti. Gelen ağlama krizinden sonra annem beni duşa sokup kendisi yıkamıştı. Tepki bile verememiştim. Annem babamlara başımın çok ağrıdığı için erkenden yattığımı Fatih'in de kafeyle alakalı bir sorun olduğu için oraya geçmek zorunda olduğunu söylemişti. Babam işkillense bile ses etmemişti. Annem DNA sonucunu atmak istese bile onu durdurmuştum. Her şeyin mahvolmasının sebebiydi o. Bizim enkazımızın eseriydi. Moloz yığınının altında biz kalmıştık. Halbuki ben sarsılmamak için yapmıştım her şeyi.

"O sonuç Nurdan'ın anne."

Anneme bakmıyordum ama kaşlarını çattığında emindim. Saçımdaki eli bir süre duraksasa bile tekrar okşamaya devam etti, bu hareketini şaşkınlığına verdim.

"Ne için?"

Boğazımda bir düğüm oldu yine. Bu kez diğerleri gibi değildi. Yutkundum geçmedi. Geçseydi ağlamazdım. Geçmedi, ben de ağladım. Boynuma kadar usulca akan gözyaşını silmeye bile uğraşmadım.

"Nurdan, oğlunun Fatih'ten olduğunu söyledi. Ben inanmadım ama yemin ederim. Sonra o kağıt oraya nasıl geldi anlamadım. Birden Fatih bağırdı sonra."

Sustum. Annem bir şey diyemedi. Ben de demesini beklemedim zaten. Bu hale nasıl gelmiştik hiçbir fikrim yoktu. Beni en çok yaralayan şey Fatih'in bir kez olsun beni dinleme zahmetine girmemesiydi. Kendimi ona anlatmaya çalıştıkça beni itmesiydi. En mutlu günlerimden birine böyle bir şey yaşayacağımı söyleseler asla inanmazdım.

"Uyu artık sen. Düşünme bunları. Saat kaç oldu halsiz düşersin. Yarın ola hayrola."

Annem saçlarımı okşamaya devam ederken hala içimi çekiyordum. Hayatımın en kötü günü olabilirdi. Sadece bir kabusta olmayı diliyordum.

Annem gittikten sonra bütün gece ağlamama devam ettim. Annem ara ara beni kontrol ederken gözlerimi yumup uyuyormuş gibi yaptım. Üzülmesin diye yapmıştım. Ama her gelişinde ağlayıp iç çektiğini fark ettim. Büyük ihtimalle aklından sürekli Nurdan'ı öldürme planları yapıyordu. İşin Nurdan'ında falan değildim aslında. Sadece artık her şeyin yoluna girmesini istiyordum.

Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin