Bazen başıma daha fazla ne gelebilir diye düşünmeden edemiyordum? Küçükken annem markete gönderdiğinde bazen babamın hesabına minik minik çikolataları yazdırırdım. Bakkalcı İsmail'e de hep tembihlerdim. Annem bakkala gelince ona söylemesin diye. Babam duyarsa sıkıntı yoktu ama annem duyarsa biterdim. Bakkalcı İsmail ise sürekli anneme haber verirdi nispet yapar gibi. Severdim onu ama anneme haber verdiği anlar gözlerimi kısıp ona sinirle bakardım. Annem ise eve gelene kadar benimle uzun bir öğüt konuşması yapardı.
'Insanları böyle kandırma Bahar.'
'Bana söylesen zaten çikolata almana izin verirdim Bahar.'
Yalan. Izin vermezdi. Dişlerim çürüyormuş çünkü. Ben ise her kelimesinden sonra başımı sallardım. Halbuki dinlemezdim bile. Ertesi gün ise yine gidip bakkalcı Ismail'den çikolata alıp babamın üzerine yazdırırdım. Annem ise beni yine suç üstünde yakalar uzun soluklu öğütlerinden verirdi.
Hayatımda bir kere daha anneme yakalanmanın o yüz kızartan hissini hissederken defalarca yutkundum. Ama bu kez ne ben küçük bir çocuktum, ne de bakkalcı Ismail'den çikolata alıp babamın üzerine yazdırmıştım.
Şimdi annem karşımda gözlerinde çözemediğim bir ifade ile bana bakarken yüzüm ister istemez düşmüş ne yapacağımı şaşırmıştım. Hiçbir abi, kardeşi gibi gördüğü bir kızı o derece yakın bir yerden öpmezdi. Hiçbir abi, kardeşi gibi gördüğü bir kıza öyle duygulu bakmazdı.
"Sana sordum Bahar! Siz ne yapıyorsunuz?"
Bir anda irkilip kafamı kaldırınca annemin gözünden o sinirli bakışı görmüştüm. Yutkunup ellerimi incelemeye başladım. Aynı zamanda ağzımın içini de yiyordum. Gerçekten bir kere de yakalanmasam olmazdı.
"Anne ben-"
Bir anda gelen cesaretle gözlerimi kapattım. Yanımda Fatih olsa eminim elimden sıkıca tutup korkusuzca anneme bakar her şeyi söylerdi. İnkâr edilecek bir şey de yoktu. Kalbime, hislerime saygısızlık yapamazdım.
"Ne annesi?"
Sert duruşu yüzünde daha fazla yer edinirken korkmadım da değil hani. Ama anlamadığım zaten annem Fatih'i evermek için Fadik Teyze'den daha çok uğraşıyordu. E malum ben de şıpsevdi leylim akıllı olunca Fatih'le beni evermek annem açısından çok da kötü bir şey değildi. Neden bu kadar sinirleniyordu anlamıyordum.
"Biz Fatih'le birlikteyiz anne. İstersen kız, istersen döv ben Fatih'i seviyorum. Ondan başkasına varmam."
Burnumu havaya dikerken role kendimi çok kaptırdığımı anladım. Varmam ne demekti Allah için? Film çekiyorduk sanki.
Annem birden üzerime doğru koşturunca gerçekten korktum ama birden beni bağrına çekip sarılınca hayretle gözlerim kocaman oldu.
"Ay kız nasıl sevindim nasıl sevindim. Allah'ım sonunda dualarımı kabul etti, yüzümüze baktı. Fatih'im yabancılara gitmeyecek sana şükürler olsun yarabbim."
Annem sevinçle yanaklarımı da öperken hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Resmen kadın bu anları bekliyormuş da haberim yokmuş.
"Anne sen kendinde misin?"
Annem kendini çekerken resmen keyiften dört köşe olmuştu. Onu bu kadar mutlu görmeyeli bir hayli zaman olmuştu. En son benim okul kazandığımda bu kadar mutlu olmuştu evde kalmayacağım diye.
"Kendimdeyim çocuğum, kendimdeyim evlâdım. Hem de hiç olmadığım kadar kendimdeyim. Siz hiç düğünü falan dert etmeyin. Her şeyi biz ayarlarız. Erkek evi kız evi fark etmez, sonuçta ikiniz de bizim çocuğumussunuz. Misafir gibi iki göbek atar gidersiniz evinize. Ay sonra gelsin torunlar."
![](https://img.wattpad.com/cover/161544027-288-k29700.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)
Teen Fiction"Bir gülü sevdim bir seni sevdim." (Kapak Tasarımı: @missb ) ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~