19.BÖLÜM

59.1K 3K 1.1K
                                    

Bana göre güven iki insan arasındaki en önemli köprüydü. Hayatta belki de birçok ilişkinin temelinde olan şey güvendi. Bir kuş yavrusunun annesine güvenmesi, bir sürünün bile iç güdü ile güvenip çobana itaat etmesi bile sadakat ile ilgiliydi. Ve bana göre birine karşı sadık olmak için illaki onunla beraberliğin olmasına da gerek yoktu. Insanın önce kendisine sadık olması gerekirdi. Kendi duygularına saygısından dolayı bile bunu gerçekleştirmesi gerekirdi. Belki de çoğu kötü şey insanın özüne saygısızlığından geliyordu. Kendisine saygısı olmayan insanın başkalarına saygısı da olmazdı.

O gece Fatih'i öylece arkamda bıraktıktan sonra belki de hayatım boyunca ilk kez bu kadar etraflıca düşünmeye çalışmışımdır. Niçin bu kadar üzülüyorum? Niçin bu kadar sessizim? Tüm bunlar neden?

Aslında her şey sevgim içindi. Elimde olan en saf ve en temiz duygularım benim rehberimdi. Bütün mücadelem, bütün üzüntüm, bütün kırgınlığım sevgim içindi. Beni olgunlaştıran şey sevgimdi ama aynı zamanda babasından pamuk şeker isteyen bir çocuk kadar da toylaştıran da oydu. Yine de asla aşkıma yükleyeceğim bir şikayetim yoktu. Onu her zaman en sağlam kalkanlarla koruyacak ve zarar görmemesini sağlayacaktım. Ama güvenim o kadar sarsılmıştı ki nasıl tamir edeceğimi bile bilmiyordum.

"Işe gitmeyecek misin?"

Kapının ağzında duran anneme yorgun gözlerle baktım. Üç gündür bendeki tuhfalığın farkındaydı ama bir şey de soramıyordu. Onun en sevdiğim yanından biri de buydu. Başımıza gelen ufak bir sorunda bile merakından çatlasa dahi bizi darlamak yerine anlayışla karşılayıp bizim anlatmamızı beklerdi.

"Halsiz hissediyorum."

Annem derin bir nefes alıp kapıyı örterek yanıma geldi. Ateşime bakarken kaşları çatık olsa dahi endişesini hissedebiliyordum.

"Ateşin de yok aslında."

Başımı sallarken aslında ikimiz de fiziksel bir hastalığın olmadığını biliyorduk. Annem hareketlerimden bile yorgunluğumu anlıyordu.

"Kötüyüm anne."

Annem üzgünce başını sallayıp yatağıma oturdu.
Elimi tutarken kendimi konuşacağı şeylere hazırlamaya çalışıyordum.

"Bahar annem bak bana her şeyi anlatabilirsin tamam mı? Ben seni her türlü dinlerim. Asla çekinmene gerek yok. Her ne sıkıntın varsa bana anlatabilirsin."

Anneme üç gündür ilk kez samimi olarak gülümsedim. Elini tutarken ona minnettarca baktım. Dünyada en büyük şansım anlayışlı ailelere sahip olmaktı.

"Biraz kötüyüm sadece. Yani bazı dönemler modum düşüyor. O zamanlardan birindeyim sanırım."

Annem elimi sıkarken başını salladı.

"Bak biz babanla seni her şekilde kabul ederiz tamam mı kuzum? Sakın kendini suçlama. Sen benim evladımsın, canımdan ötemsin. Ne olmuş damadımız olmayacaksa? Gelinimiz olsun ne olacak?"

Annemin dediği şeye çatık kaşlarla bakarken bir anda yatakta oturur pozisyona geçtim.

"Ne demek istiyorsun anne anlamadım?"

Annem kısa saçlarını eli ile kaldırıp ensesini havalandırmaya başladı.

"Ay ne diyeceğim? Kızlardan hoşlanman sorun değil diyorum. Bunun için bu kadar üzülmene değmez diyorum. İki tane gelinim olur ne olacak diyorum? Bak sorun babansa sen dert etme onu. Biraz parlar başlarda ama sonra o-"

Annemin tamamen yanlış anladığı şeye ne tepki vereceğimi saşırıp elimle onu durdurdum. Bu saçmalıkların kaynağını cidden merak ediyordum.

Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin