Yerdeki çikolatalara acıklı birer bakış atarken omuz silkip yenisini yemeye başladım. Kızlar bana gözleri kocaman kocaman bakarken omuz silktim. Çok da bir şey yememiştim sadece sekiz paket büyük çikolata üç paket küçük çikolata bir tane de Bonibon yemiştim. Bonibonu özellıkle hırsla yemiştim. Bonibon diyince yine aklıma gelivermişti zalim. Bu kez arkadan çalan şarkıya eşlik etmeye başladım.
"Misafir çocuğu gibiydin geldin dağıttın gittin Fatih."
Nazlı daha fazla bu manzaraya dayanamamış olacak ki gelip elimdeki çikolatayı zorla aldı.
"Yeter artık yedin bitirdin kendi. Abim bir sen iki, şu olayı bana bir anlat artık."
Omzumu silktim. Yine tadım kaçmıştı. Onunla alakalı en ufak bir şeyi bile duymak istemezken beynimin içinde sürekli onun sesi çınlıyordu. O gün o yağmurda bazı şeylerin çok iyi farkına varmıştım. Bizden bir halt olmazdı.
"Anlatılacak bir şey yok. Senin abin sap gibi bıraktı beni. Önce umut verdi sonra onu bana çok görüp aldı."
Dudaklarımı sinirle kemirdim. Olayın üzerinden bir hafta geçmişti onu asla görmemiştim. Görmek de istemiyordum zaten.
"Orasını anladım zaten abimin gözlerinden pişmanlık akıyor resmen."
Sürünsün köpek. İnşallah küflü peynir yerdi, inşallah bir paket sigarası ıslanırdı da sigarasız kalırdı, inşallah sakızın üstüne otururdu.
"İddia için benden ne istedi biliyor musunuz?"
Ikisi de başını olumsuz anlamda sallarken yutkundum, bunu hatırlamak boğazımdaki düğümü arttırıyordu. Bu yaptığını asla unutmayacaktım.
"Uzak kalalım dedi."
Biricik gözlerini kocaman açıp bana yaklaştı.
"Vay haspam vay."
Nazlı ise kaşlarını çatmış ileriye bakıyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp bana mahcup bir bakış attı.
"Özür dilerim."
Hızlıca ona sarıldım. Onun özür dileyeceği bir mevzu bile yoktu. Hepsi o sığırcık abisi yüzündendi.
"Sen niye özür diliyorsun kuzum? Senin o dembesil abin yaptı her şeyi."
Biricik de yanımıza gelip sarılınca üçlü yumak oluşturmuştuk. Nazlı kıkırdayıp gülmeye başladı.
"Yalnız dün abim benden çay istedi. Ben de insanları kırana çay yasaklanmalı diyip odama kaçtım."
Anlattığı şeyle kahkaha atarken gözümden bir anda yaş geldi. Kahkaham yavaş yavaş hıçkırığa dönünce kızlar daha da sıkı sarılmaya başladılar.
Bazı şeyleri yansıtamamak o kadar zordu ki en basiti ağlayamamak. Etrafıma sürekli gülücük saçmak zorunda hissediyordum. Güçlü görünmek beni yoruyordu.
"Ştt ağlama ama ya. Abime ben de evi zindan ediyorum emin ol."
Burnumu çekip başımı salladım. Onunla ilgili en ufak bir şeyi bile duyacak takatim yoktu artık.
Biricik kaşlarını çatmış ileriye bakarken bir anda bize döndü."Geçen bunlar toplanıp sahile gitmişler. Kayahan, Fatih hiç konuşmuyor diyordu demek ki bu yüzdenmiş."
Dudaklarımı sarkıtırken sadece omuz silktim. Yanımadan peçeteye uzanıp burnumu sildim. Pis bir görüntü çıksa da umursamadım. Nazlı hala belime sarılıyordu.
"Aman banane ne yaparsa yapsın işim olmaz artık."
Yalan, ama bunu onların bilmesine gerek yok tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)
Novela Juvenil"Bir gülü sevdim bir seni sevdim." (Kapak Tasarımı: @missb ) ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~