39.BÖLÜM

50.5K 2.8K 392
                                    

Beynimin uyuşmadığını anlamak için anlık olarak sürekli ondan geriye doğru içimden sayıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beynimin uyuşmadığını anlamak için anlık olarak sürekli ondan geriye doğru içimden sayıyordum. Ama her bir sayıdan sonra Fatih'in yüzündeki ifade aynı kalıyordu. Öylece bana bakıp gülümsüyordu. Bende ağzımı çok balığı gibi açmış öylece ona bakıyordum.

"Ne yapayım?"

Sorduğum sorunun abesliğine mi yansaydım yoksa benim öylece bunu sormama mı yansaydım bilmiyordum. Ama Fatih'i öyle umarsızca kahkaha attırmak gözlerimden kalp fışkırmasına yetmişti bile. Karşımda dünyanın en güzel manzarası duruyormuş gibiydi. Bir anda yüzüme doğru yaklaşırken tamamen nefesimi tutmuş halde yapacağı hamleyi bekliyordum.

"Diyorum ki yaşayacağım kalan tüm hatıralarda, gideceğim tüm yollarda yanımda dursana. Kuracağım ailede elimden sıkıca tutan ilk insan olsana. Evlensene benimle. Biraz geç oldu ama aklımdan nasıl yapacağımı geçirip duruyordum."

Dudaklarımı dişlerken gözlerim hala şaşkınca ona bakıyordu. Bir an olsun bile kırpmıyordum gözlerimi. Sanki en ufak hareketimde anın büyüsü bozulacak gibi geliyordu.

Daha düne kadar kalbim ona kızıp parçalamak isterken şu an nasıl böyle onun için mutluluktan havalara uçuyordu hiçbir şekilde bilmiyordum. Ama şunu biliyordum ki buralara kadar kolay gelmemiştik. Tırnaklarımızla kazına kazına gelmiştik. Tam evet mutluluk bundan sonra bizimle dedikçe yeni şeyler çıkarmıştı hayat karşımıza. Sürekli başka başka sınavlarla sınanmıştık.

Elimdeki baskıyla birden kafamı aşağı indirdim. Yattığı yerden hafifçe doğrulmuş eldivenimi çıkarmış parmağıma yüzüğü geçirmeye çalışıyordu. Şaşkınlığım kat ve kat artarken bu halimden kurtulmak adına başımı iki yana sallayıp muzipçe sırıtmıştım. Boğazımı temizlerken sesimi ciddi tutmaya çalışmıştım.

"Daha cevabımı bile duymadan yüzüğü parmağıma geçiriyorsun. Hayır diyeceğim belki Allah Allah."

Çok tövbe Allah'ım. Böyle bir teklife hayır diyen insan net düşünme yetisini kaybetmiştir. Gözlerime birkaç dakika öylece bakıp yavaşça gözlerini kırparken "Hayır mı diyorsun?" diye sormuştu. Ses tonu beni anlamaya çalışır gibiydi. Ufacık bir oyun oynamak istiyordum sadece. Kimseye bir zarar gelmezdi.

"Hayır diyorum. Neden evet diyeyim? Bir kere kalbim parçalara ayrıldı bir daha güvenemem sana."

Gülmemek için kendimi tutarken Fatih'in yüzündeki o değişim görülmeye değerdi. Eli yavaşça elimden uzaklaşırken elindeki tektaşa gözlerimi belerterek bakıyordum. Aşırı güzeldi.

"Beni öldürmek istiyorsun."

Üzgün çıkan sesi kalbimi dağlarken dudaklarımı dişledim bir anda. Amacım onu üzmek değildi. Düsen omuzları suçluluk duygumu daha da bastırırken elinden hiç tereddüt etmeden tuttum. Artık bazı şeyleri tereddüt etmeden yapacaktım. Bir şeyleri yapmamanın pişmanlığı yapmanın pişmanlığından daha fazla acıtıyordu. Bunu kötü bir deneyimle görmüştüm. Fatih'e anlatmamamın bedelini ağır bir şekilde ödemiştim. Kafası yavaşça yukarı kalkarken gözlerine bakmaya çalışıyordum. Oraya bakıp kafamdakileri söylemek daha samimi geliyordu.

Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin