Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)

20.BÖLÜM

Karşımdaki ikiliye şaşkınca bakarken Burak hemen yanıma gelip omuzlarımdan tuttu.

"Bahar sen ne ara geldin ya?"

Yüzündeki gülücük resmen ben sahteyim diye bağırıyordu. Omuzlarımı ellerinden hemen kurtardım. Caner denen psikopat kılıklı seri katil ruhlu herife döndüm.

"Siz kardeş misiniz?"

Kısa saçlarını elleriyle tekrar sıvazladı. Canı sıkılmış gibi bir havası vardı ama çok da takmıyordum açıkçası. Bana bir şeyleri açıklamaları gerekiyordu. Tamam belki gerekmiyordu ama beni merakımla baş başa bırakmamaları gerekiyordu.

"Ben gidiyorum Burak. Dediklerimi iyi düşün. Bu konuyu daha sonra bir daha konuşacağız."

Son cümlesini işaret parmağını Burak'ın önünde sallayarak kurmuştu. Burak sıkılgan bir şekilde oflayıp başını sallamıştı. Caner resmen bana arkasını dönüp giderken sorumu yanıtsız bırakması beni çıldırtmaya yetmişti. Herif lafı şuna getirmişti: Sana kıçımı dönüp gidiyorum.

"Daha sorumu bile yanıtlamadın nereye gidiyorsun?"

Bir anda arkasını dönünce yemin ederim psikopatların tıpa tıp aynısı olmuştu. Gözünü de hafif kısınca bismillah demeye başlamıştım bile.

"Fizan'a."

Tekrar arkasını dönüp giderken ayağımın tekini yere vurup küçük çaplı bir sinir krizi geçirdim. Daha sonra failin diğer bir şüphelisi Burak'a dönüp canice sırıtmaya başladım. Benim bu halime tedirginlikle bakıp gergince gülümsedi.

"Neden öyle Amerikan filmlerinden hortlamış suçlular gibi bakıyorsun?"

Kötü kadın kahkahası atıp ona yaklaştım. Baya role girmiştim. Alırlardı beni Hollywood'a.

"Seni daha iyi deşebilmek için."

Gözlerini kapatıp başını iki yana salladı. Yanıma gelip koluma girdi ve yürümeye başladık.

"Böyle yapınca aynı bizim okulun bekçisi Yılmaz Abi'ye benzedin. Lütfen bir daha yapma."

Yılmaz Abi'nin şerliği aklıma gelince bir silkelendim. Aklıma yeniden merakım gelince kolundan çıkıp karşısına geçtim.

"Bana ne olduğunu anlat artık! Caner'le ne bağlantın var? Sana niye öyle dedi?"

Sıkılgan bir şekilde etrafına bakmaya başlayınca gözlerimi devirip kollarımı birbirine bağladım. Tek ayağımı da yerde ritim tutarak sallıyordum.

"Sana demiştim bir abim var diye hatırlıyor musun?"

Başımı aşağı yukarı hızla salladım. Hatta aralarında çok fazla yaş farkı olmadığını da söylemişti.

"İşte Caner benim abim. Öyle ciddi bir şey konuşmuyorduk ya abi kardeş arasında geçen şeyler işte. Sen onu boşver de niye gelmedin kaç gündür?"

Hesap verme sırası birden bana dönünce gözlerimi etrafta dolaştırmaya başladım. Fatih'i çok yanlış anlamışım da o yüzden diyecek halim yoktu tabii.

"Ya Burak inanır mısın üzerimde bir halsizlik vardı anlatamam? Böyle yataklara düştüm elden ayaktan kesildim o derece yani."

Kaşları havalanırken bana inanmışa benziyordu. Yine Oscar'lık oyunculara taş çıkaracak bir oyunculuk yapmıştım. Böyle de müthiş bir insandım işte.

Yüzünü buruşturup kafasını iki yana sallayınca bana inanmadığını anlamıştım. Halbuki çok da güzel oyunculuk yapıyordum.

"Of Bahar hadi gidelim artık çok oyalandık!"