16.BÖLÜM

66.3K 3.1K 1.2K
                                    

Ne kadar süre o halde bekledik bilmiyorum ama Biricik ve Nazlı'nın alttan alttan sürekli baktığını da fark etmiştim. Gözlerim tam olarak gömleğinin cebinin hizasındaydı.

Ikimiz de hala kıpırdamazken kafenin kapısı açıldı ve ardından hiç tahmin etmediğim birinin sesini duydum.

"Merhaba."

Buket'i burada görmeyi asla beklemiyordum. Şaşkınlıkla bakakalırken Fatih halâ istifini bozmamıştı. Çekilmesi için kıpır kıpır hareket ediyordum ama geri çekilmiyordu. Aksine gözlerini dikmiş ve sanki dünyadan soyutlanmış gibi bakıyordu.

Buket'in gözü bizim üzerimizdeyken ses çıkarmadan masaya doğru yürüdü. Dağhan'ın memnun olmayan suratını burada dahi görüyordum. Kendi kendine mırıldanmıştı. Kazulet falan demişti sanırım.

"Çekilir misin?"

Benim sesimle neler olduğunu idrak etmiş gibi birden silkelendi ve başını salladı. İki elini de cebine soktuktan sonra masaya döndüğünde Buket'i gördü. Ondan her türlü tepkiyi beklerdim ama asla "Bıktım yemin ederim." diye ağzının içinde mırıldanacağını asla tahmin etmezdim.

"Fatih."

Buket'in abartılı bir şekilde elini havaya kaldırıp seslendiğini görmek kusma isteğimi tetiklemişti. Zaten bizler de görme ve duyma bozukluğu vardı bir kendisi sağlamdı hanımefendinin.

"Hoşgeldin."

Fatih'in sadece nezaketen söylediği şeye sinsice sırıttım. Bu kadını sevmediğine kalıbımı bile basardım. Fatih tam ilerliyordu ki ben ne olduğunu anlamadan beni kolumdan tutup masaya sürüklemeye başladı. Sadece ikimizin duyacağı bir şekilde konuştu.

"Müşteriler azaldı. Yerine Sedef de bakabilir bence. Hem Buket'i çok özlemişe benziyorsun."

Toplu bir alanda olmasak kesinlikle anıra anıra gülerdim. Sadece şaşkınca bakmakla yetindim.

"Ben mi?"

"Yok ben. Tabi sen Sarı, gözlerinden kalp çıkıyor resmen onu görünce."

Ya ya ne demezsin? Ölüyorum onu görmek için.

Masaya gittiğimizde herkes Fatih'in kolumda olan eline bakıyordu. Kolumu yavaşça çekerken limonata içenBuket'in bakışları kesinlike rahatsız ediciydi.

"Hoşgeldin Buket Abla."

Burunun ucuyla "Hoşbulduk." diyince önündeki pasta tabağını kafasına fırlatasım gelmişti.

Fatih Sedef'i yanına çağırınca saçlarını yukardan topuz yapan Sedef koştur koştur yanımıza geldi.

"Buyur Fatih Abi?"

Fatih Dağhan'ın yanına otururken ben hala ayakta dikiliyordum. Bir anda beni kolumdan yakalayıp diğer yanındaki sandalyeye çekti.

"Sedef, Bahar'ın yerine bakar mısın biraz? On dakika sonra tekrar gelecek. İki,üç saate kadar paydos yaparız."

"Tamam abi."

Sedef hızlıca kasaya giderken Buket bir anda küçümser gözlerini ona dikti.

"Neden abi diyor? Senden daha fazla ciddiyet beklerdim Fatih."

Fatih donuk bakışlarla Buket'e bakarken ben sadece ona acımakla meşguldüm. Kendini bu kadar küçük düşürmesi gerekmiyordu. Bir kadın olarak bu yaptığı yüzünden ona sadece acıyordum.

"Ben nasıl davranmam gerektiğini gayet iyi biliyorum. Fikirlerini kendine saklasan iyi edersin."

Dağhan gözlerini kocaman ayırıp ağzını açarak ellerini havaya kaldırınca gerçekten maymuna benzemişti. Onun bu haline gülüp de ciddiyeti bozmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin