Yavaş yavaş kendimi toparlarken zaman kaybetmeden az önce bana saçma sapan konuşan kadının karşısına geçtim. Böyle bir dünya var mıydı ya? İftira atıp kaçıyordu. Sen kimdin be, ben adamın ümüğünü sıkarım ümüğünü?
Nurdan denen yollu kaşlarını havaya kaldırarak bana bakmaya başladı. Kollarını birbirine bağlamıştı. Alacaktın suratını asfalta sürecektin.
"Bana bak Nurdan senin o ağzını ortadan ikiye ayırırım duyuyor musun beni? İftira atacağım diye kendini rezil etme bari. Fatih'e kendimden çok güveniyorum ben. Senin gibi bir kadına elini sürmez evlenmeden önce. İğrenç insanın tekisin. Sen insanların mutsuzluğundan haz alıyorsun. Sana bir şey diyeyim mi? Sen çok kötüsün. Hadi diyelim çocuk Fatih'ten ne olacak sonra? Kocandan boşanacaksın mutlu mesut yaşayacak mısınız? Unut bunu kızım. Defol git şimdi."
Kolunu ne zaman sıktığımıne zaman acıyla yüzünü buruşturduğunu bile bilmiyordum. Söylediğim şeylerin ihtimali bile canımı sıkmıştı. Kolunu sertçe bırakırken ovalamaya başlamıştı.
"Ben anlamam DNA istiyorum ben. Sen de o kadar emin olma sonuçta biz Fatih'le gençliğimizin baharındaydık. Hata yapmaya çok müsaittik ve yaptık da. Zaten Fatih hapse girdikten sonra apar topar evlendim ben. Tarihler uyuşmuyor diye bir şey de söyleyemezsin. Bak Bahar sen kabul etsen de etmesen de biz beraber olduk tamam mı? Ben DNA istiyorum. Çocuğumun babası söz konusu burada."
Yüzüm buruşurken diyecek kelime bulamıyordum. Bir insan nasıl bu kadar alaçalabilirdi? Nasıl bu kadar kendini küçük düşürebilirdi? Onu omzundan iterken "Git buradan. Sen kaltağın tekisin konuşmaya bile değmez. Fatih'e sakın bahsetme bunlardan. Senin gibi bir pislikle muhattap olmasını bile istemiyorum." dedim.
Derin bir iç çekip giderken biraz daha konuşsa onu evire çevire döveceğimden emindim. Dediklerinin doğruluk payının olmadığına emindim. Bu kadın çok tehlikeliydi.
Elimle yüzümü sıvazlayıp kafeye doğru adımladım. Cidden bu olmak zorunda mıydı? Neden her mutlu anın sonunda bu mutluluğu yerle bir edecek bir olay yaşıyordum?
Nurdan çok tehlikeli bir kadındı. Eminim ki o DNA testini yaptırmadan durmayacaktı. Benim canımı sıkan şey bu kadar emin konuşmasıydı. Fatih'in böyle bir şeyi yapmış olma ihtimali yoktu bile. Ona yakıştıramıyordum. Ama öyle bir şeyin olması bizi ne derece yaralardı bilmiyordum. Gerçek olsa ne yapardım? Sevgim onun geçmişte yaptığı bu hatanın üzerinden gelebilir miydi, dayanabilir miydim hiçbir şey bilmiyordum.Kafeden içeri girdiğim anda gülerek bana bakan bir Fatih'i görmeyi beklemiyordum tabii. Nefesim kesilirken bir zamanlar Nurdan'a da böyle gülümsediğini düşündüm. Gözlerinin içine bakıp sanki hayatındaki en değerli varlık oymuş gibi gülümsediği zamanlar aklımdaydı. O zamanlar ne kadar umursamaz bir ergen olsam da bire bir hatırlıyordum her şeyi.
Düşen yüzümü toparlamaya çalışırken gülümsemeye çalıştım. Ne kadar başarılı oldum bilmiyordum ama başarılı olamadığım Fatih'in çatılan kaşlarından belli oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)
Teen Fiction"Bir gülü sevdim bir seni sevdim." (Kapak Tasarımı: @missb ) ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~