10.BÖLÜM

67.9K 3.6K 959
                                    

Hıçkırıklar boğazıma dizilirken yine de ses çıkarmamaya gayret ettim. Sadece gözlerimden yanaklarima yaşlar usulca dökülüyordu. Boğazım ciddi manada acıyordu.

Onu anlayamamak beni o kadar yormuştu ki kendimi gerçekten hem maddi hem de manevi anlamda yorgun hissediyorum.

"Neden ben?"

Yanaklarımın içini ısırırken bu soruyu sormuştum. On dakika öncesine kadar daha sakindim en azından.

"Neden bütün katı kurallarını bana uyguluyorsun? Mesela neden Nazlı değil? Gencer Abi ile aynı yaştasın ama onlar şu an gayet mutlular. Biricik'le Kayahan Abi evliler. Neden olmuyor?"

Biz neden olmuyoruz demeye dilim varmamıştı. Konuşulacak çok şey vardı. Konuşamıyorduk.

O sarsılmaz görüntüsünün ardındaki o adamı merak ediyorum. Onu ruhen saf bir şekilde görmek istiyordum.

Hâlâ cevap vermeyince ona dönüp bu kez göğsünü ardı arkası kesilmeden yumruklamaya başladım. Artık tahammül edecek gücüm kalmamıştı.

"Susma! Susma, bana bir şey söyle. Küçüksün deme bana. Üzme beni artık. Küserim sana."

Gözlerindeki kırılmayı gördüğümde içimde biraz olsun umut yeşermişti. Ardı arkası kesilmeden yutkunurken ellerimi tuttu. Bana yaklaşırken içerden gelen sesle gözlerim kocaman açıldı. Hızlıca gözlerimi sildim.

Vallahi ben bu gelenin zamanlamasına bir güzel küfür etmek istiyordum.

"Anne, geldiniz mi?"

Cenk Ali'nin sesi içerden gelirken zor da olsa Fatih'ten uzaklaşmıştım. Kendini zaten hemen geri çekmişti haspam. Aman ben de ölüyordum sanki seninle beraber mutfakta basılmaya. Yalnız mutfak da bizim mekanımız olmuştu.

"Annem yok ben varım Cenk Ali."

Cenk Ali birkaç dakika sonra mutfak kapısında belirmişti. Bana bakıp kaşlarını kaldırdı sonra bakışları yavaşça Fatih'e dönünce kaşları bir anda çatılmıştı.

"Fatih Abi de mi buradaymış?"

Başımı sallarken ortam bir anda gerilmişti. Nedenini bilmiyordum ama ikisi de birbirine tuhaf tuhaf bakıyordu. Fatih hemen bakışlarını kaçırıp kapıya doğru gitmeye başladı.

"Ben gidiyorum artık. Meryem Abla'ya selam söyleyin."

Cenk Ali arkasından "Görüşürüz Fatih Abi." demeyi ihmal etmemişti. Kaşlarını çatan taraf bendim bu kez.

"Gözlerin kızarmış. Bir şey mi dedi?"

Dişlerimi sıktım. Keşke bir şey deseydi. Ağzını bile açmıyordu.

"Yok."

Boynunu iki tarafa gerdi. Gözlerinin altından yorgun olduğunu anlamıştım.

"Yoruldun mu?"

Yorgunca gülüp başını salladı.

"Ben gitmeyecektim zorla götürdü bizimkiler. Omzularım ağrımış ya kıpırdatamıyorum. Bana biraz masaj yapsana."

Burnumu kıvırsam da ona kıyamayacağımı çok iyi biliyordu. Oturma odasına giderken çoktan kanepenin altına oturmuştu. Kanepeye bağdaş kurup oturdum ve omuzlarına masaj yapmaya başladım.

"Siz niye mutfaktaydınız?"

Ciddi çıkan sesi tuhafıma gitse de bir şey demedim. Bugün kendisi de baya tuhaftı.

"Annem ocağı açık unutmuş. Onu kapatmaya geliyordum sonra Fatih Abi ile karşılaştık annem tek göndermedi beraber geldik."

Benim Fatih'i sevdiğimi biliyordu buna adım gibi emindim. Ama hala ona söylemeye mecalim yoktu.

Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin