Gözlerimin önü kararırken az daha kendimi yere bırakacaktım. Çocuk gibi oturup sümüklerimi yere saça saça ağlamak istiyordum.
Dünür neydi?"Bahar kıtlık mı var kızım senin kafanda? Dünür diyorum gelecekmiş diyorum. Okuldan gel detaylıca anlatacağım."
Bonibon Bey karşımda anlamadığını bariz bir şekilde belli ederek bakıyordu. Dünür dedikten sonra bile kaşlarını çatmıştı. Tabi benim hayal ürünüm değilse.
"Tamam anne kapatıyorum dersim başlayacak benim."
Telefonu kapattığımda yüzümün sarardığına emindim. Dünür neydi yahu? Tanımadan etmeden direkt kız mı istenirdi.
"Daha ne kadar alık alık bakacaksın acaba?"
"Ha?"
Verdiğim tepkiye hafifçe güldü.
"Dünür mevzusu ne diyorum?"
Sesinde hiçbir değişiklik olmazken hayal kırıklığına uğramamak elde değildi. Ama yüzünün kasıldığını fark edebiliyordum. Fatih gerçekten gazetenin yanında verilen çözülemeyen bulmaca gibiydi.
"Ben de tam bilmiyorum ki. Akşam anlatacakmış işte. Dünür geliyor dedi sadece."
"Kimmiş o canını değersiz bulan?"
Yanlış görmüyorsam ki en son geçen ay göz kontrolüne gitmiştim dişlerini gıcırdatmıştı.
"Niye öyle dedin?"
Yüzü şekilden şekile girerken ondan bir atak bekliyordum. Şu an şu dakika bana öyle bir şey söylesin istiyordum ki yaşadığım ve yaşayacağım her şeye değsin istiyordum.
"Bizden kız almak öyle kolay mı? Burada kapı gibi abilerin var senin. Önce kimmiş neciymiş bir araştıralım."
Abin batsın. Bütün beklentim yerle bir olurken ağzımın içini ısırıp kendimi dizginledim. Gerçekten çok kötü küfretmek istiyordum.
"Sonuçta dünür bana geliyor. Ben istersem olur istemezsem olmaz boşuna araştırmış olursun yani. Belki beğenip ciddi ciddi düşünürüm kim bilir? Nasip kısmet bu işler."
Her bir cümlemden sonra gözlerinin koyulaştığını an be an görmüştüm. Elleri bile yumruk olmuştu.
Ama kelimeleri davranışlarına öyle tersti ki hangisine inanacağımı şaşırıyordum."Bize de hayırlı olsun demek düşer o zaman."
Dişlerimle ağzımı parçaladığımı ancak ağzıma kan tadı geldiğinde anlamıştım. Başımı aşağı yukarı sallarken başım özgüvenimi belli eder derecede dikti. Onu seviyorum diye asla kendimi ezdirmezdim. Asla karakterimden ödün vermez kişiliğimi değiştiremezdim.
"Ben derse geç kalıyorum da gideyim artık Fatih Abi görüşürüz."
Başını sallayıp "Görüşürüz." dediğinde çoktan arkasını dönmüştü. İşte bundan o kadar korkuyordum ki dik olan omuzlarım anında çökmüştü. O kolayca gidebilirdi, kırar döker günün sonunda çekip giden yine o olurdu. Ben ise arkasından omuzlarımdan düşen yüklerle ona kırgınca bakan taraftım.
Gözümden bir damla düştüğünde arkamı dönüp yürümeye başlamıştım. Hızla yanağımı silerken ağzıma hâlâ kan tadı gelmeye devam ediyordu.
Derse girdiğimde bir türlü dediklerini unutamıyordum. Adam resmen evlenirsen evlen demeye getirmişti.
Bana karşı dondurmadaki bedavalar kadar boş olduğunu biliyordum. Umutlanmamam gerektiğini kendime defalarca hatırlattığım hâlde elimde olmadan umut bağlıyordum. Sevgi öyle bir duyguydu ki umudu da beraberinde getiriyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/161544027-288-k29700.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)
Teen Fiction"Bir gülü sevdim bir seni sevdim." (Kapak Tasarımı: @missb ) ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~