Hiçbir zaman ağır bir tip olmamıştım. Bütün duyguları en uç noktalarda yaşardım. Mutluysam eğer bunu dibine kadar hisseder etrafımdaki insanları da mutlu etmeye çalışırdım. Üzgünsem eğer tabir-i caizse kıçı başı dağıtırdım. Aynı zamanda duygularımı insanlara göstermekten de çekinmezdim. Ne yaşarsam yaşayayım bunları dışa vururdum. Tıpkı şu an mutluluktan evde göbek atarken annemleri de yanıma çekmeye çalıştığım gibi.Sözüme tam olarak iki gün kalmıştı ve ben yerimde bile duramıyordum. Doğrusu bütün mahalleyi ayağa kaldırıp oynatmadığıma şükretmeleri gerekiyordu. Ben de böyle bir mahluktum işte ne yaparsın?
"Ay vallahi delirdi bu kız? Kız tarafsın sen kendini ağırdan al biraz?"
Babaannemin ayıplayıcı bakışlarına inat daha da bir iştahlı oynamaya başladım. Ona bakıp yumruklarımı yan tarafımda tokuştururken sabır dilenir gibi kafasını iki yana sallıyordu.
Babaannemin fikirleri bana o kadar ters geliyordu ki sanki ağzımı açsam hiç iyi şeyler olmayacak gibiydi. Onu anlıyordum. Zamanında zor şeyler yaşamış ve öyle yetişmişti. Ama ben öyle olamazdım. Mesela kız tarafı olunca ne oluyordu ki? Ağırdan satsam ne olacaktı? Fatih bana daha mı çok bağlanacaktı? Yoksa ilişkimiz daha sağlam mı olacaktı? Hiçbiriyle alakası yoktu. Fatih benim karakterimi biliyordu. Kendimi geri çekmediğimi baskın bir insan olduğumu bilerek sevmişti beni. Şimdi olmadığım bir insan gibi davransam babaannemin dediğinin aksine daha kötü olacaktı. Ama sesimi çıkarmadan oynamaya devam ettim.
"Oh oh Bahar oynamasın da kim oynasın? Sen de Bediha Hanım bırak kız mutlu gününde eğlensin. İnsanın hevesini kursağında bırakırsın."
Annem günlerdir yaptığı gibi laf sokmalarına devam ederken yorgunluk birden beni gafil avladı. Nefes nefese kalırken bu kadar oynamanın yeterli olduğunu düşünüp komodinin üzerine koyduğum telefonu alıp kapattım. Babaannemin yüzü bir anda bir bariyer kadar sertleşmişti.
"Kimin hevesini bırakmışım bu zamana kadar Meryem?"
Elindeki tesbihi hızlı hızlı çekerken kanepede yere değmeyen ayağı dudaklarımı birbirine bastırmama neden oldu. Boyumu babaannemden almıştım. Ve şu an kızgın görünmek yerine ponçik duruyordu. Ama tabii bunu ona söylemeyecektim. Vallahi bastonuyla iki sokak öteye kovalardı beni. Annem parmaklarını sayarak ile sinirli sinirli konuşmaya başladı.
"Kimin bırakmadın ki? Düğünümde burnumdan getirdin, bu eve taşındık gelip tebrik edeceğine 'Sen fişfikledin getirdin Fırat'ı.' dedin, büyük dedim ses etmedim. Benim ağzımı açtırma Bediha Hanım daha fazla konuşursam susmam. Bırak da kızım doya doya yaşasın mutluluğunu."
Annemin alnından öpecektim vallahi. Öyle kanım kaynamıştı kurban olduğuma. Ama babaannemle aralarının daha da bozulmasını istemiyordum. Zaten kritik bir dönemdeydik. Vallahi gider ayak bir de canımız sıkılmasındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülü Sevdim (Tamamlandı)
Teen Fiction"Bir gülü sevdim bir seni sevdim." (Kapak Tasarımı: @missb ) ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~