Gözlerimi açtığımda gülümsedim. Gülen yüzüm kağanın donuk bakışlarıyla son bulurken gözlerine baktım.
"-neden öyle bakıyorsun?"
Dedim tereddütle. Bir süre beni süzüp kalktı. Yanımda yatıyordu. Dün gece ilk defa öpücüklerine karşılık vermiştim. Ve ardından bşrlikte uyumuştuk. Ama şimdi ne olmuştu?
Arkası bana dönük biçimde otururken onu süzdüm. Sırtındaki dövmesine baktım. Kürek kemiklerinin arasındaydı."-oğuz kağan?"
"-kalk ve giyin eve gitmeliyiz bir an önce"
Dedi soğuk bir tavırla.
"-kağan ne oluyor? Neden soğuk soğuk konuşuyorsun yine.. Söylesene yanlış birşeymi yaptım?"
"-dün olanlar.. Yani dün yaşananları aklından sil.."
Dedi geveleyerek. Şaşkınca baktım.
"-büyütme bunu bu kadar yani. Sonuçta ilk defa biriyle öpüşmüyorsun! Yada uyumuyorsun"
Dediğinde dişlerimi sıktım. Hızla kalktım.
"-büyütecek değilim zaten.. Haklısın dün yaşanılanlar çok saçmaydı. Yanlıştı."
Dedim bişiler söylemek için. Arkamı dönüp üstümü giyindim. Hala bana arkası dönüktü. Saçlarımı arkama atıp oturdum. Ayakkabılarımı giydim. Montumu almak için hareketlendiğimde bileğimden yakaladı.
" - ben ciddi ilişki adamı değilim kızım. Yani kafanda benimle alakalı şeyler şekillendirme. Üzülürsün. Ben üzerim seni. Kırarım. Parçalarım. Paramparça ederim."
"-bunu biliyorum. Görebiliyorum yani merak etme. Çocuk değilim.seninle birşeyler düşündüğüm falanda yok. Dedin ya. İlk defa biriyle öpüşmüyorum. Yada uyumuyorum. "
Bileğimi çekip montumu giydim. Önden önden yürürken telefonuma baktım. Eda mesaj atmıştı. Cevap vermemeyi tercih edip kemerimi taktım. Arabayı çalıştırıp bana baktı.
Ona baktığımda bir süre birbirimize baktık. Aynı anda önümüze döndük sonra.
Eve kadar ikimizde tek kelime etmedik. Eve geldiğimizde onu beklemeden indim. Eve girip odama çıktım. Üstümü değiştirdim. Gün boyu odadan hatta yataktan çıkmaya niyetim yoktu. Yatağıma oturdum. Dün olanlar.. Oğuz kağanın söyledikleri aklımda dolaşırken derin bir nefes aldım. Başımı ellerim arasına alıp ofladım. Telefonum çaldığında baktım şaşkınca. Yabancı bir numaraydı. Açtım."-efendim?"
"-alya hanımla mı görüşüyorum?"
"-ewet benim!"
"-alya hanım cafemize bir iş başvurusu yapmışsınız."
Kaşlarımı çatıp düşündüm.
"-ah ewet ewet yapmıştım. Aklımdan çıkmış kusura bakmayın! Buyrun"
"-eğer bugün müsaitseniz sizi görüşmeye davet etmek istiyorum"
"-elbette tabi"
Yeri öğrenip kapadım. Ewet iş arıyordum. Ve bir görüşmeye çağrılmıştım. Hazırlanıp evden çıktım. Görüşmeye gittim. Onaylanmıştı. İşe alınmıştım. En kısa zamandada yeni bir eve geçerdim zaten. Eve geldiğimde odama girdim. Kapıyı kapayıp kapıya yaslandım. Ofladım. Derin bir nefes alıp gülümsedim.
"-sanırım bir şeyler yoluna girmeye başladı ha minik!"
Dedim çantamdaki maymunumu alıp. Kalkıp montumu falan çıkardım. Üstüme rahat birşeyler giydim. Nefesimdeki daralmayla durdum. Elimi kalbimin üstüne koydum. Nefes alamıyordum. Kriz geçiriyordum. Yatağımın üzerine çöktüğümde boynumdan tuttum. Deli gibi öksürüp hırıltılı nefesler alırken kapının açılmasıyla kağana baktım. Kaşlarını çatmış beni süzüyordu. Çantamı işaret ettim elimle. Önce elime ardından komodinin yanında duran çantama baktı. Çantamı alıp karıştırdı hızlı hareketlerle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ KAHVERENGİ ~ +18
ChickLitYurtta büyümüş olan alyanın polis sandığı nişanlısı tarafından tuzağa düşürülmesiyle başlar bu hikaye. Son derece karanlık olan bir mafya babasının veliahtı olan oğuz kağan ile beklenmedik bir anda yolları kesişir. İkili birbirinden ölümüne nefret e...