~ KAHVERENGİ ~ +18

EMEK!

Gözlerimi zorlayarak açtım. Başım çatlayacak gibi ağrıyordu. Ofladım. Şakaklarımı ovaladım. Yavaşça oturur pozisyonu alıp üstüme baktım. Üstümü değiştirmeden uyumaktan nefret ederdim. Kalkmaya çalıştım. Elbisem bedenime dolanmıştı. Ofladım sinirle.

"-lanet olsun bırak yakamı!"

Dedim elbisemin eteğini çekiştirerek. Kalkmayı başardığımda elbisemin sırtındaki ipi açtım. Üstümü çıkarmaya çalışırken kapı hızla açıldı.

"-hop hop hop! Yavaş kapı çalmayı ne zaman öğreneceksin!"

Sinirle kağana baktığımda donuk nir ifadeyle yüzümü süzdü. Ellerimle gögsümü kapadım elbisemi çekiştirip. Gözlerini gögüs kısmıma çevirdi.

"-evimde ki odaya girerkende sana soracak değilim sanırım"

Ters cevabına karşılık gözlerimi kısarak baktım.

"-çık dışarı üzerimi değiştiriyorum"

Sert çıkışıma karşılık kaşlarını çattı. Gözlerime anlam vermediğim bir şekilde bakıp üstüme üstüme yürüdü. Kaşlarımı çattım.

"-ne-ne yapıyorsun? Ya gelme üstüme!"

Bana doğru gelmeye devam ederken geri geri adımlar attım. Sırtım dolabımla birleştiğinde dibime kadar gelip bedenini bedenime bastırdı. Ellerimi bırakırsam karşısında çıplak kalacaktım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladığında kaçamak bakışlar attım gözlerine. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Başımı eğdim tereddütle. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Başımı çektim yavaşça. Parmağını yanağıma sürttü.

"-dokunma-"

Eline baktı kaşlarını çatarak. Şaşkınca eline baktım. Kırmızı ruju gördüğümde yutkundum.

"-git elini yüzünü yıka. Yoksa korkudan evden kaçacağım"

Dediğinde kaşlarımı çattım sinirle ona bakarak. İttim hızla. Banyoya hareketlendiğimde durdum arkamdan çeken şeyle. Kağan elbisemin ipinden tutmuştu.korkuyla yutkundum. Yavaşça kendini bana sabitledi. Nefesim kesilmek üzereydi. Nefes almaya çalıştım. Sırtım gögsüyle sabitlenmiş olduğunda hareket edemedim.
Sıcak nefesi enseme çarparken gözlerimi kapadım.çenesi omzuma değdiğinde irkildim.

"-bir daha seni uyarmayacağım.. Seni bir daha böyle bir elbiseyle görmeyeceğim."

"-ne giydiğime-"

Elindeki ipi sertçe çekti. Korkuyla irkildim. İpin kopma sesi gelmişti kulaklarıma. Yutkundum zorla.

"-vücudunda tedavi edilemez izlerle yaşamak istemiyorsan ne giydiğine dikkat edeceksin! "

Sert sesi kulaklarımdan gitmezken elindeki ipi bıraktığını hissettim. Elbisemin gögüs kısımlarını sıkılaştırdım ellerimle. Banyoya yürüdüm. Kapıyı kapadım. Ellerimle lavabodan tutundum. Nefes nefeseydim. Ellerim titriyordu. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Elbisemi çıkarıp duşa girdim. Havluyu bedenime sardığımda aynada kendime baktım. Saçlarımıda sarıp odaya girdim. Kapıdan baktım çaktırmadan. Kağan neyse ki yoktu. Odaya girip üzerimi giyindim hızla. Saçlarımı taradım. Gözlerim aynada saçlarıma dalıp giderken gözlerimi kırpıştırıp tarağı masama bıraktım. Makyaj masama oturup nemlendiricimü sürdüm. Ellerime baktım. Sargıya ihtiyacım vardı. Banyoya gidip mavi çantayı aradım.

"-işte buradasın"

Çantayı alıp odama girdim. Gerekli pansumanı yapıp yüzümü buruşturdum dikişlere bakarken. Bandı yapıştırıp çantayı topladım.ayakkabılarımı giyip aynada elbiseme baktım. Hafif bir makyaj yapıp dudak rengi rujumu bocaladım. Parfümümü sıktım. Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım. Arsel arslan dün benimle farklı bir bağ için konuşmuştu. Bir aile özlemi çektiği çok belliydi.insanın ailesinin olmaması  ve kağanın ayrı bir düşmanlığı vardı. İkisi de bu konu hakkında konuşmuyordu. Dün kağanın karısının öldüğünü öğrenmiştim. Açıkcası o eşyaları yok ettiğim için kendime kızgındım. Evet kağanın değer verdiği birşeyi yok etmek istemiştim. Bana yaşattığı şeyi yaşatmak için.. Ama kabul etmeliyim ki bu çok fazla olmuştu. Bana yapılsaydı evet belki de kağandan daha fazlasını yapardım. Ama durduk yere de yapmadım. Sonuçta o da benim canımı yakmıştı. Bu konuyu kenara bırakmayı tercih edip ellerimi ağzıma koydum.  İlk  önce Arsel arslan ve kağan arasında olanları öğrenmeliydim. Kimden öğrenebilirim diye düşünürken gülümsedim. Evet çok mantıklıydı. Sonuçta onun bir sözüyle arsel arslan ve toprak arslan düşmanlığı bir süreliğine de olsa durdurulmuştu. Hızlı adımlarla aşağı indim. Salona girip etrafıma bakındım. Kağan koltuğa oturmuş sigarasını içiyordu. Yavaş adımlarla ona yaklaştım. Hafifçe öksürüp boğazımı temizledim.