Alya kapadığı gözlerini yanağına değen parmaklarla açtı.. Yüzünü saran tedirgin hal yerini sıcak bir tebessüme bıraktı. Karşında aşık olduğu adam vardı.. Alyanın yüzüne odaklanmış öylece parmaklarıyla yanaklarını, çenesini, elmacık kemiklerini okşuyordu. Bozmak istemedi alya bu anı. O kadar özlemişti ki, kağana öylesine hasret kalmıştı ki. Gözlerini kapadı. Alt dudağına değen sıcak baskıyla. Kağan alyanın yüzünün her santimine dokunurken o bu büyünün bozulmaması için dua ediyordu. Yavaşça kapadığı gözlerini açıp kağanın gözlerine baktı.. En derinine. Titreyen ellerini uçları buz tutmuş parmaklarını tıpkı kağan gibi onun yüzünde gezdirdi. Kağan gözlerini alyaya dikmiş öylece dalmıştı. Zaman durmuş dünya da sadece ikisi kalmış gibiydi. Sessizliği bozan alya oldu..
"-günaydın"
Kağan ne dediğini anlamamış gibi baktı önce.
"-günaydın"
Diyiverdi sakin bir ses tonuyla. Elini alyanın saçlarına atıp çocuğunun saçını okşayan baba misali okşamaya başladı.. Alya kağana daha da sokulup kollarını kağanın bedenine sardı.. İkiside gözlerini tavana diktiler.hiç ses çıkarmadan boş tavanı izlemeye koyuldular.
"-acıkmadın mı?"
Dedi alya karnında ki sesten sonra. Kağan ona döndü.
"-acıktım"
Gülümsedi alya.
"-tamam.. Şimdi bizim için birşeyler hazırlayacağım"
Dedi kalkarken. Yataktan çıkıp üstünü düzenledi. Alya odadan çıkarken kağan arkasından onu süzdü. Hava soğuktu. Öyle ki alya mutfakta ellerini vücuduna dolamış suyun kaynamasını bekliyordu. Omuzlarını kaplayan şeyi hissettiğinde sıçradı. Kağan ona battaniye getirmişti.
"-kağan! Korkuttun beni"
Kağan ona arkasından sarılıp sıkıca sarmaladı.
"-üşümüşsün"
"-evet.. Hava soğuk.. Şömineyi açmalıyız"
Alya bir yandan kahvaltı hazırlayıp bir yandan masayı düzenlerken kağan şömineyle meşguldü. Yanan odun sesleri salonu doldururken alya şömine başına güzel bir masa kurmuştu. Herşey hazır olduğunda alya kurduğu masaya baktı.kağan yanına geldiğinde gülümseyerek ona baktı.
"-hadi otur. Bende çayları getireyim"
Alya çayı getirirken kağan yerine oturdu. Şöminenin sesi azalmıştı. Alya da yerine oturmayı başardığında önce kağana sonra kendine servis yaptı. Birlikte güzel bir kahvaltı yaptılar.alya masayı toplarken kağan şömineye odun attı. Etrafı kurcalamaya koyuldu. Bulduğu bir kaç şişe içkiyle şöminenin yanına dönüp içmeye koyuldu. Alya onu gördüğünde öylece kaldı. Korkuyla yutkundu. Kağan onu farkettiğinde ona doğru bir kaç adım attı.
"-kağan ilaç alman gerekiyor ama sen alkol alıyorsun. Lütfen önce ilacını al"
Alya kağanın önünde ki şişeleri almaya
Yeltendiğinde kağan şişeyi hızla çekti.alya kağanın gözlerine baktı tereddütle. Ancak kağanın bakışları donuktu.
- Çek elini!Dedi kağan gergin bir ses tonuyla. Alya ürksede belli etmedi.kaşlarını çatıp şişeden tuttu.
- Bırak şunu kağan!
- Sen bırak!
- Kağan!Alya şişeyi almayı başardığında kağan ayağa kalktı öfkeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ KAHVERENGİ ~ +18
Chick-LitYurtta büyümüş olan alyanın polis sandığı nişanlısı tarafından tuzağa düşürülmesiyle başlar bu hikaye. Son derece karanlık olan bir mafya babasının veliahtı olan oğuz kağan ile beklenmedik bir anda yolları kesişir. İkili birbirinden ölümüne nefret e...