"-kaldırın şunu!"
Kollarımdan sertçe çekilmemle gözlerimi açtım. Kaç gündür burdaydım.. Başımdaki zonklama bütün vücuduma sinsice sızıyordu. Yüzümü buruşturdum.. Gözlerimi araladım. Süleyman denen herif karşımda dikilmiş alayla beni süzüyordu. Dişlerimi sıkarak baktım.
" - seninki hala seni bulamadı.. Gerçi.. Yerin dibinde olduğu kimin aklına gelirki!"
Sinir gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.
"-acıktın değil mi..! Arda misafirimize hiç iyi bakmıyorsunuz ama..!"
Sırıtarak adamına baktı. Arda denen adam odadan çıktığında elbisemin eteğini çekiştirdim. Az sonra elinde tepsi ve poşetle döndü.. Karnımda deli gibi sesler vardı ve midem felaket bulanıyordu. Adam tepsiyi önüme bıraktı. Kuru bir ekmek vardı.. Bir bardak su.. Süleyman denen adama ters bir bakış attım. Poşetteki şeyleri çıkardı. Kebap yiyordu.. Kebap kokusu odaya dolduğunda yutkundum.. Gözlerimi kapadım. Büyük bir iştahla karşımda kebap yiyordu.ayranını yudumladığında kollarımı birbirine dolayıp gözlerimi ayaklarıma çevirdim.
"-neden yemiyorsun? Beğenmedin mi yoksa"
Alaycı ses tonuna içimden küfür savurup yutkundum. Açlıktan çok bitkin hissediyordum. Telefon sesiyle Süleyman denen adama baktım.
Telefonuna bakıp alayla gülümsedi."-ooo bak seninki arıyor! Hadi sesini açayım. Özlemişsindir"
Dişlerimi sıkarak ona bakarken kağanın sesini duymamla gülümsedim.
"-geldim oruspu çocuğu! Seni almaya geldim!"
Süleyman denen adamın yüzünü süzdüm.
Gözlerime baktığı sırada dışarıdan silah sesleri duyuldu.. Arda içeri girdi endişeli bir yüz ifadesiyle."-depoyu bastılar patron!"
Süleyman bana baktı hızla. Ayaklandı..
" - kızı alın! "
Arda bana doğru gelirken debelendim.
"-bırak beni!bırak dedim!"
Adam kolumdan tutup beni kucağına çekti. Ellerim ayaklarım bağlıydı. Silah sesleri kulaklarıma dolarken başımı eğdim.büyük bir çatışma vardı.. Süleyman adımlarını bir bir kaybediyordu. Arda Beni yere fırlatırcasına bıraktı.. Büyük bir kutunun arkasına gizlenmiştik. Süleyman denen adam yanıma geldi. Ayaklarımda ki ipi kesti. Kollarım hala bağlıydı..
"-patron! Fena sıkıştık! Nasıl çıkacağız burdan!"
"-kapat çeneni! Kaç kişiyiz?"
"-4..."
Bir adamın inilti sesiyle o tarafa baktık üçümüzde
"-3
Dedi arda.. Silah sesleri durdu.. Kağanın sesi duyuldu.
" - süleyman! Gel dedin geldim! Hangi deliğe girdiysen çık! Çıktığın deliğe seni ben sokacağım çünkü"
Kağanın alaycı ses tonuyla sırıttım.. Gelmişti işte.. Kahramanım gelmişti.
" - karımı ver.. Belki daha geç ölmen için bir şansın olur.. Başka şansın yok! "
Korkuyla nefes aldım.. Süleymanın bir adamı daha yere yığıldığında arda ben ve süleyman kalmıştık. Süleyman sinirli bir nefes verdi. Sinirle bir küfür savurdu. Ardından bana baktı.. Saçlarımdan asıldığında acıyla cırladım. Beni ayağa kaldırdı. Arkama gizlendi.beni kendiyle birlikte sürükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ KAHVERENGİ ~ +18
चिक-लिटYurtta büyümüş olan alyanın polis sandığı nişanlısı tarafından tuzağa düşürülmesiyle başlar bu hikaye. Son derece karanlık olan bir mafya babasının veliahtı olan oğuz kağan ile beklenmedik bir anda yolları kesişir. İkili birbirinden ölümüne nefret e...