SUS!

8.4K 296 25
                                    

"-ewet! Aşağıdaki durum neydi? Biriniz başlasın"

Toprak bey uyarıcı bir tonda sesini yükselttiğinde sıçradım. Yutkundum.

"-toprak bey-"

"-sen dur alya! İlk önce oğuz kağan başlasın"

Dedi oğuz kağanı süzerek. Yerinden kalkıp yanımıza doğru yürüdü.

"-ewet evlat"

Kapı açıldığında hazal hanım içeri girdi.

"-nerdeler?"

Dedi toprak bey kaşlarını çatarak.

"-bişiler uydurdum. Kalmak istemediler bende kabul ettim. Gittiler. Ancak ilaydanın babası hala gergin"

Dedi telaşlı bir tavırla. Toprak bey kaşlarını çatarak bize döndü.

"-sebep olduğunuz şeyleri görüyorsunuz değilmi oğuz kağan efendi! Nedir o aşağıdaki rezalet! Aranızda ne var sizin?"

"-aramızda bişey olduğu yok baba!"

"-o halde kızın senin omzunda ne işi var lan!"

Bağırdığında korkuyla baktım.

"-ben sana ne dedim. Kimseyle oynamak yok! Kadına çocuğa zarar vermek yok. Madem o kızı sevmiyorsun ne diye ileriyi düşünüyoruz diye açıklama yapıyorsunuz.  Kızın Ailesi yemeğe geliyor beyimiz ortada yok. Nerde? Omzunda bir kızla eve dönüyor!"

Dedi bana bakarak. Başımı eğdim.

" - madem gönlün alya da neden ilaydayı oynatıyorsun? Yada gönlünde ilayda varsa neden alyaya bu kadar yakınsın! "

" - baba.!Kimseyle aramda bişey olduğu yok. "

Dedi oğuz kağan uyaran bir tavırla. Sesindeki sinir beni bile rahatsız ederken çaktırmadan ona baktım.

" - ben sana kızı koruyacaksın iyileşene kadar bakacaksın dedim. Yediğin haltı düzeltmen için. Ama sen.. Sen başka biriyle sözlü sayılırken biz kızın ailesini eve çağırmışız sen.. Omzunda kızla adamların karşısına geliyorsun"

"-ben kimseye hesap vermek zorunda değilim. 25 yaşındayım. Kendi kararımı kendim veririm baba. Alya ile aramda hiçbirşey yok. Eğer ona karşı içimde bişi olsaydı onu alırdım zaten. Sen koru dedin bende korudum. Hepsi bundan ibaret"

"-kızı omzunda mı koruyorsun lan!"

Toprsk bey sinirle bağırdığında hazal hanıma baktım.

"-senin karşında baban var. Ne demek hesap vermek zorunda değilim kendi kararımı kendim veririm.! Dik başlısın sesimizi çıkarmadık. 25 yaşında kendi ayaklarının üstünde duruyor dedik konuşmadık. Sen 16 yaşındaydın. Benim karşıma geçtin baba ben senin izinden gideceğim senin yerine geçeceğim Veliaht benim dedin kabullendim. Annenin tüm itirazlarına rağmen seni destekledim. Bu yaşına kadar beni bir kere utandırmadın. Bir kere pişman etmedin ama bu gece belkide adımızı ağzına alamayacak insanlara karşı benim yüzümü düşürdün. Sebep? "

Dedi ikimizi süzerek.

" - ben kimsenin utanacağı birşey yapmadım. Yapmam. İlaydaya umut vermedim. Bir kere bile evlilik konusunu açmadım. O  bu kararı verirken bunları hesaba katmalıydı. Ben sana hep bir söz verdim. Hesabını yapmadığım planını yapmadığım işe girmeyeceğim. Ve ne olursa olsun sözümü tutarım. Ben ilaydaya bir söz vermedim. Alya ile aramda hiçbirşey yok. Onu bu eve getiren annemdi. Onu korumam gerektiğini söyleyen de sendin "

Oğuz kağanla göz göze geldik. Yutkundum utançla. Gözlerimi kaçırıp toprak beye döndüm.

" - hale bak! Hareketlere bak. Aranızda birşey olmamış haliniz bu mu? Ha! Ben sana dün bir iş teklif ettim kızım. Kabul etmedin.ben kendi ayaklarımın üstünde duracağım dedin.. Saygı duydum tek kelime etmedim.

 ~ KAHVERENGİ ~ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin