"-bunu nasıl yaparsınız alya hanım hem kendinizi hem bebeğinizi hemde çalışanımızın hayatını tehlikeye attınız. Bu nasıl bir hata.. Şizofreni teşhisi konmuş bir hastanın tedavi sürecini nasıl etkilediğinizin farkında mısınız? Herkesin hayatını tehlikeye attınız.! İdrak edin lütfen oğuz kağan bey insan gibi değil artık. Davranışları, düşünceleri, ruhu.. Normal bir insan gibi değil. Onun tedavisiyle biz ilgileniyoruz. Bırakın nasıl bir süreç izleyeceğimizi biz düşünelim"
Alya doktorun çemkirmesi karşısında ayağa kalktı oturduğu koltuktan..
"-siz ona insana davranır gibi davranmadığınız için belkide öyle davranamıyordur."
"-çünkü o şuan için bir hayvandan farksız.!O şuan yırtıcı ve acıma duygusu olmayan bir hayvan gibi-"
Toprak bey hızla doktora döndü. Sertçe yakalarından tutup duvara çarparcasına itti.
" - sen kimsin! Sen kimsin ki benim oğluma hayvan diyorsun! "
Gözlerinden alev çıkıyordu adeta. Hazal hanım toprak beyin kollarına yapıştı.
" - toprak sakin ol lütfen!"
"-o bir arslan.. O mete arslanın torunu. toprak arslanın en büyük veliahtı.. O dilinin yerinde kalmasını istiyorsan çeneni kapat! "
Hazal hanım zorla araya girip toprak beyi çekiştirdi.
"-bakın sizi anlıyorum ama bu süreçte bunu kabul etmeniz gerek.. Onun kötülüğü için yapılan birşey yok. Kendini kontrol edemiyor. O sadece öldürmeye programlanmış bir robot gibi. "
Dedi doktor zor nefes alarak. Nefesini düzene sokamaya çalışıp alyaya baktı.
" - o hemşirenin yerinde gelininiz de olabilirdi. "
Toprak bey öfkeyle soluyup alyaya ve doktora baktı. Hızla odadan çıktı. Alya da diğerleri gibi arkasından koşturdu.. Toprak bey kağanın odasının pencerisine gelip içeri baktı.. Bakışları sertti. Hiçbir duyguyu barındıramıyordu.
" - baba! "
Alya diğerlerinin aksine cesaret edip yanına gelebilmişti. Tam arkasında duruyordu. Toprak bey başını önüne eğdi.. Gözlerini kapattı. Ardından alyaya döndü.. Sert bakışlarını alyaya çevirdi. Alya yutkundu.. Gözlerini eline çevirdi.
"-yaptığını gördün değil mi? Ben sana ne dedim alya."
"-baba biliyorum -"
Toprak bey elini kaldırıp alyayı susturdu.kolundan tutup alyayı pencerenin önüne çekti..
"-bak! Bak içeride ne gördüğünü bana söyle"
Dedi sert bir ses tonuyla. Alya gözlerinden akan damlalarla kağana baktı.
"-ne görüyorsun?"
Dedi toprak bey yüksek sesle. Alya sıçradı korkuyla. Hazal hanım ve eda ayaklandılar hızla.
"-o-oğuz kağan!"
Dedi alya sesi titreyerek..
"-oğuz kağan!"
Dedi toprak bey sinirle gülerek. Alyanın çenesinden tuttu sertçe.
"-iyice bak! "
Alya ne diyeceğini bilemezken hazal hanım araya girmek istedi.
"-topra-"
Ancak toprak bey tek el işaretiyle onu da susturdu. Alev saçan gözlerini hazal hanımdan alyaya çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ KAHVERENGİ ~ +18
ChickLitYurtta büyümüş olan alyanın polis sandığı nişanlısı tarafından tuzağa düşürülmesiyle başlar bu hikaye. Son derece karanlık olan bir mafya babasının veliahtı olan oğuz kağan ile beklenmedik bir anda yolları kesişir. İkili birbirinden ölümüne nefret e...