~ KAHVERENGİ ~ +18

UZUN GECE!

Gün yavaş yavaş kendini göstermeye başladığında alya gözlerini midesinde ki bulantıyla açtı. Oturur poziyonu alıp eliyle ağzını kapadı. Koşar adımlarla banyoya girdi terliğini giymeye fırsat bulamadan.
Midesi rahatladığında klozetin kapağını kapatıp şifona bastı. Derin bir nefes alıp lavabo da ağzını çalkaladı. Elini yüzünü yıkadı.. aynada kendine baktı.. rengi sararmıştı.. gülümsedi.. bu taşıdığı canın belirtileriydi.. büyüyordu.. her geçen gün biraz daha fazla büyüyordu..
Odasına girdiğinde boy aynasından kendisine baktı.. karnını açtı.. karnını okşamaya koyuldu.. içinde ki his tarif edilemezdi.. ayna da kendine bakıp duş almaya karar verdi.. sıcak duşun altına girdi.. ezan sesini duydu ..aklına gelen şeyle yutkundu havluyu bedenine sararken.. daha sonrasında tekrar suyun altına girdi.. abdest aldı.. üstüne namaz kılmaya uygun kıyafetler giyip koşar adımlarla aşağı indi..aysel hanım mutfaktaydı.. alyayı görünce şaşkınca baktı.

-Alya? Bir şey mi istedin kızım ?
Alya olumlu anlamda başını salladı gülümseyerek.

-Seccade! Seccade ve saçlarım için şala yada kapatabileceğim birşeye ihtiyacım var..
Ayselin şaşkınlığı sürerken

-Gel bakalım odamda var..

Dedi alya arkada o önde giderken. Odaya girdiklerin de alya etrafına bakındı.. aysel beyaz bir şal ve yeşil bir seccade uzzattı alyaya..alya alıp hızlı adımlarla odasına çıktı. Seccadeyi yere serip üstünde durdu.. derin bir nefes alıp gözlerini kapadı..ardından niyetlendi..

Kapı çaldığında alya çoktan namaza başlamıştı.. aysel kapıdan kafasını uzatıp odaya baktı. Alyayı gördüğünde sessizce kapıyı kapatıp gülümsedi..

-aysel!

Arkasından gelen sesle sıçradı.. neslin hanıma döndü tedirgince..

-ne oluyor? Ne yapıyorsun böyle gizli gizli..

-alya ! alya namaz kılıyor efendim.. birşeye ihtiyacı var mı diye-

-Namaz mı kılıyor?
Dedi neslin hanım anlamayarak kapıyı aralarken.. alyayı gördüğünde gülümssedi.. beyaz uzun elbisesi beyaz şalı içinde iri gözleriyle ne kadar güzel görünüyordu..bir süre ayselle birlikte onu izlediler. Neslin hanım içinden şükretti..

-allahım.. çok şükür torunum toparlanmaya başlayacak.. inşallah en kısa zamanda kendine gelecek.. sen ona yardım et..

Aysel hanım gülümseyerek neslin hanıma baktı.. birlikte aşağı adımladılar.alya namazını bitirip şalını çıkardı.. üstünü değiştirip normal kıyafetlerinden giydi.. saçlarını yapıp makyajını tamamladı..aşağı indi.. mutfağa girdiğinde neslin hanım gülümseyerek baktı.

-Günaydın kızım! Allah kabul etsin!
Gülümsedi alya.

-allah kabul etsin kızım!

-Amin teşekkür ederim ...

Onları izledi..

-yardım edeyimmi size?

-Yok kızım sen otur iki canlısın biz hallederiz!
Dedi aysel alyayı engellemek isteyerek.ancal alya dinlemedi..

-önlük var mı?

Aysel gülümseyerek önlük getirmeye gittiğinde alya boynunda ki fuları çıkarıp saçlarını bağladı.. aysel önlüğü getirdiğinde giydi.

-Maşallah ne çok yakıştın mutfağa!
Dedi neslin hanım gülümseyerek onu süzüp..

-Hadi siz devam edin.. ben de bir dışarı çıkıp geleceğim!

-tamam babaannne..kahvaltıya yetişir misin?

-Tabi ki kızım! Saate evde olurum.

Alya başını olumlu anlamda salladı.neslin hanım çıktığında alya mutfaktakilerle börek yapmaya koyuldu..hatta herşeyi kendi başına hallediyordu.. aysel ve diğer yardımcı esra sadece ona malzeme getiriyorlardı..
Alya güne güzel başlamıştı..en azından yüzü gülüyordu..ancak kağan için aynı şey söylenemezdi.. yine her sabah ki gibi kabuslarla uyanmıştı. Erkenden üstünü giyinip kimseye görünmeden çıkmış, bir buket karanfil alıp deryanın mezarına gitmişti.. mezarın başında saatlerce oturmuştu.. geçmişi gözlerinin önünden en ince ayrıntısına kadar geçmiş adete kalbini yine siyah bir kutuya kapatmıştı. Hava çok soğuktu.. ama o soğuk mermerin üstünde yaklaşık 3 Saattir öylece oturuyordu.. ne konuşuyor ne hareket ediyordu.. gözlerini kırpmasa biri onu heykel sanabilirdi.alya aklına geldi.. onu ilk gördüğü an..ilk etkilendiği.. alyanın farklı olduğunu farkettiği...ona söylediklerini düşündü.. alyanın yüzünü.. gözlerinde ki hayal kırıklığını.. onu mutlu etmeyi başaramamış hayatını karartmıştı..yutkunamadı.. hatta nefesi kesildi.. yağmur yağmaya başladığında saçlarından şakaklarına akan su damlasını hissetti.. ardından toprağa baktı.. yağmur hızlanıyordu.. yandaki kaya parçasına bakıp mezara döndü.. deryanın ismini okudu..gülümsedi .. alaycı bir gülümsemeydi.. belki de kendine acıyordu.. kalktı.. kaya parçasına baktı.. ayağıyla dürtüp kontrol etti.. kaldırabilirdi.. eğilip kaya parçasını kucakladı..tahmininden daha ağırdı ama içinde ki öfke sanki bir kuş tüyü gibi hisssettirmişti.kucakladığı kaya parçasını mezar taşına geçirdi.. tam derya yazısının üstüne.. mezar taşını paramparça edene kadar vurdu. Mezarın üstü kış çiçekleriyle kapalıydı.. hepsini öfkeyle bir bir söküp tekmeledi.. avuçları arasında ki toprağı savurdu.. içinde ki öfke soğumamıştı ama kağan yorulmuştu.. yere çöktü güçsüzce.. siyah pantolonu ,kabanı toprak rengine bulanmıştı..botları hep çamurdu.. yağmurdan saçları ıslanmıştı. Hatta saçlarından su damlıyordu.. gözyaşları yağmura karışmıştı.. çöktüğü yerden mezara baktı.. ölümcül bir bakıştı..