Gözlerim iri gözlerindeki koyulukla buluşarak açıldı. Derin bakışları yüzünde ki hafif tebessümle buluştuğunda gülerek baktım.
"-sen hep böyle misin?"
"-nasıl?"
"-yüzün.. Gülünce daha güzel oluyor. Gözlerin daha farklı bakıyor. Ama sen.. Gülmüyorsun. Nadir Güldüğünde bile gözlerinde bir şüphe var gibi.. Sanki güldüğün için bile şüpheleniyorsun"
Gülümsediğinde parmaklarımı kirli sakalına daldırdım. Okşadım yavaş hareketlerle.
"-ne zaman uyandın?"
Dedim beni izleyen derin bakışlarından utanarak.
"-çok olmadı"
Gülümsedim. Gece olanlar aklıma geldiğinde gözlerimi kaçırdım. Arkamı döndüm. Sırtımdaki sertlikle gülümsedim. Arkamdan sarılışına karşılık karnımın üzerindeki elinin üstüne elimi koydum. Boynuma öpücük bıraktı. Gülümseyerek gözlerimi kapadım. Bir süre hiç konuşmadan öyle kaldık.
"-bugün neler yapacaksın?"
Dedim dudaklarımı ısırarak. Ses gelmediğinde ona baktım. Uyuyordu. Şaşkınca baktım gülerek.
"-kağan?"
Dedim elimi yanağına koyup. Gerçekten uyuyordu. Kıkırdadım uyandırmamaya çalışarak. Telefonumu alıp fotoğrafımızı çektim bir sürü. Yavaş hareketlerle kollarından kurtulmayı başarıp parmak uçlarımda banyoya yürüdüm. Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi giyindim. Kağan dün gece tişörtünü vermişti giymem için. Tişörtünü katlayıp kenara bıraktım. Ayakkabılarımı giydim. Aşağı, mutfağa indim. Dolabı açıp Kahvaltılıkları çıkardım. Kahvaltı için bir şeyler yaptım. Omleti de hazırladığım masaya bıraktım. Gülümsedim kontrol ederken. Ekmek sepetinide koyup yukarı çıktım. Odaya girdiğimde kağan yastığa sarılmış vaziyetteydi. Gülerek yanına yaklaştım. Elimi saçlarına daldırdım.
"-kağan! Kağan hadi uyan.. Kahvaltı yapman lazım"
Gülerek baktım o homurdanırken.
"-kağan?"
Ellerimden tutup kendine çektiğinde gülerek beni gögsüne bastırmasına izin verdim. Gülerek kolları arasına girip ona baktım.
"-kaç saat uyudun da hemen uyuyakaldın böyle?"
Gülümsedi bana bakarak. Çenesinden öptüm.
"-hadi bir an önce kahvaltıya inelim çünkü ben açlıktan öldüm"
Güldü tepkime karşılık.
"-insan tombik olunca"
Dedi alayla. Gülümsedim.
"-ewet tombikim. Beni sen seçtin"
Dedim elinden çekiştirerek. Kalktığında gülerek baktım o banyoya giderken. Aşağı inip masayı son kez kontrol ettim. Kağan merdivenlerden aşağı inerken çaylarımızı koydum.
"-bunları sen mi hazırladın cidden?"
Dedi kağan masaya bakarak..
"-eveet! Nedenki?"
"-sadece yiyorsun ya şaşırdım açıkçası. Yapabilmene"
Gülerek omzundan ısırdım.
"-hadi otur"
Dedim gülerek. Oturduğunda çayını uzattım. Alıp yudumladı. Tabağına servisini yapıp oturdum. Kendi tabağıma da birşeyler koyup çayımdan yudum aldım.güzel bir kahvaltının ardından kalktım kağanın telefonla konuştuktan sonra
![](https://img.wattpad.com/cover/174162777-288-k814010.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ KAHVERENGİ ~ +18
ChickLitYurtta büyümüş olan alyanın polis sandığı nişanlısı tarafından tuzağa düşürülmesiyle başlar bu hikaye. Son derece karanlık olan bir mafya babasının veliahtı olan oğuz kağan ile beklenmedik bir anda yolları kesişir. İkili birbirinden ölümüne nefret e...