K:Barış ne diyorsun lan sen!
B:Duydun işte bir kez daha Zeyneple bçyle konuşmaya kalkacaksan ona sakın yaklaşma anladın mı beni. Kıza boşu boşuna demediğini bırakmadı!
K:Ne boşuna lan?
B:İn aşaya dışarda konuşucaz!
K:Ne konuşacakmışım ben senle, bir'de bana onu savunuyorsun.
-Barışın son cümlelerini duyduğumda dışarı fırlıyorum.
Z:Boşuna zahmet etme Barış o beni gözünde öyle bi yere koymuş ki asla değişmeyecek, kısacası artık bıktım sen'de boşuna kendini yorma sonuç hep aynı olacak.
B:Zeynep bak artık.
K:Ne diyorsunuz lan siz?
Z:Barış teşekür ederim.
-Deyip içeri giriyorum bu sözlerimden sonra anlatmayacağına eminim.
K:Ne oluyor lan ne bu şimdi?
B:Sana dedim bir daha seni sevgilimin yanında görmek istemiyorum!
-Benim yüzümden ve ailemin saçmalıkları yüzünden en sadık dostlarımdan birine böyle sözler etti.
K:Hah bir'de sürtük sevgilisini kollarmış. O'na ettiğim sözlerin birazı bari yanlış olsaydı kabullenmeyip göz yaşlarına boğulurdu ama Kıvırcık haklı olduğumu biliyor.
B:Hayır o sadece sandığından çok daha güçlü biri ve ağlamak onun gibi biri için zayıflık, belli nekadar tanıyorsun sürtük dediğin kızı!
-Barış benim omzumu acırmışcasına sıvazladı ve hızla uzaklaştı gerçekten'de dedikleri doğrumuydu?
-Yine sinirden tir-tir titriyorum sakinleşmem gerek Keremin hapları kayıyor gözüme elimi poşete uzatıp alıyorum renkli haplar gülümsememi sağlıyor başımı ellerimin arasına alarak mantıklı düşünmeye çalışıyorum en sonunda beynimdeki sesler sustuğunda bir ses kulağım fısıldıyor hayır olmaz yapamam, yapmamalıyım hapları fırlatıp hemen duşa atıyorum kendimi soğuk bir duştan sonra hiç bir şey olmamış gibi yatağıma yatıyorum, Keremin gerçekten'de değişeceğine inanmıştım ama bu gece söylediklerinden sonra ona ne anlatırsam anlatıyim beni farklı görmeyecekti ve artık ben bu durumdan gerçekten'de bıktım, hayatımda ilk defa birinden bukadar aşağlanıyorum hem'de ikinci kez.
-Yurtttan sonra kendimi bir Bara atıyorum, sonrası bana kalmış. Sabah, dediğim 11 odama geliyorum kimse yok Kıvırcığın çok sevdiği o Muhammad Ali çerçevesi bile yok. Bakınırken komodinin üzerinde duran kahveyi farkediyorum ve gülümsüyorum nedenini bilmiyorum onca sözden sonra yine mi affetmişti beni tam sürtük benden vazgeçememiş yine'de. Giyinme odasından sesler geliyor ama Kıvırcığın çıkmasını bekliyorum ve yatağıma oturuyorum komodinin üzerindeki kahveye uzandığımda bardağın yanında Zeynepe verdiğim haplar ve bardağın altında bir not.
"Seni değiştiremeyen ve değiştiremeyecek olan değişim buraya kadarmış arkadaşım!"M:Aşkımmm.
-Diyerek Melis koluma dolanıp yanıma kuruluyor bunun ne işi vardı bizim odamızda.
K:Senin ne işin var burda, Kıvırcık nereye gitti?
M:Ben nereden bilebilirim ya.
K:Bana düzgün cevap ver Melis!
M:Ya Zeynep eşyalarını toplamış bizim odaya geldi bana senin odana gelmemi teklif etti ben'de kabul ettim
K:E o nerede şimdi senin odanda mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪■》Gitme《■▪
FanfictionYapılan hataları kim öylesine sorgulamadan affedebilir ki? Biz birbirimizi affedemedik ama umarım çocuklarımız bizi affeder.