-Zeynep katladığı havluyu Azize uzattı ve Azizin adımlarını izleyerek ardından konuştu "Abine dediğin şey çok üzücüydü Aziz, Özünü çok üzdün" Aziz dudağını sarkıtarak başını salladın "O sözcüğü nerden öğrendin?" Aziz başını kaşıyarak etrafa bakındı "Çocuk evi Özüne öle diyorlar" Zeynepin kalbi aniden gümbürdedi neden yetişkin gibi davranıp kreşteki sorunlardan bahsetmiyorlardı ki "Ama kreşteki çocuklar abine öyle diyince abin üzülüyor ve senin de abini üzmek istediğine inanamıyorum" "Ama ama o oyun bozdu" "Oyunu herzaman baştan başlayabilirsin ama abini üzdükten sonra yeniden başlayamazsın olmamış gibi, bu yüzden insanları üzmemek için dikkatli olmasın" "Çipiye ben mama?" "Bence de Özün için bunu yapmalısın ve bir kez daha abine öyle dediğini duymak istemiyorum bebeğim, anlaştık?" "Anlaştı!" "Ama abin dönünce onun gönlünü almalısın"
............................................
-Kerem yol boyunca ağlayan oğlunu susturamamıştı "Özün hiç balık tutmaya gittiniz mi?" Özün boynundan biraz uzaklaşım olumsuz anlamda başını salladı "Balıkcık?" "Evet balıkçıklar Özün yarın sahile gidelim mi, balıkçıkları görmek ister misin?" "Sarı balıkçık?" Kerem düşünür gibi yaptı "Bu nadir bulunan bir balık olmalı ama eminim ki bulabiliriz" Özün kıkırdadı ve eve geldiklerini görünce yere inmek için tepindi Özün yere inince Çipi'yi de kendisiyle sürükleyerek açık teras kapısından içeri girdi ve haykırdı "Ani balıkcık yarın balıkcık!"Zeynep heycanla salona adım atan gözü yaşlı oğluna baktı ''Ama balık yemek için geç bebeğim?'' ''A-a deniz balıkar sarı-sarı balıklar!'' Özün heycandan anlamsız kelimeleri tekrarlasa da Zeynepin anlaması zor olmamıştı ''Nerden çıktı şidi bu?'' ÖZün dudak büzerek eliyle Keremi gösterdi ''Peki neden akvaryuma gitmiyoruz, çok daha fazla balık göreceğiz?'' ''Orda büyük balıkcıklar var hı?'' Zeynep gülümsedi ''Bunu neden yarın gidince görmüyoruz?'' Özün gülümseyerek ona sarılınca Zeynep kokusunu içine ekti e Akselin yanında oturan Azize baktı. Özün uzaklaşınca konuştu ''Aziz bebeğim sanırı ki şimdi abinle konuşmalısın?'' Aziz önce Kereme baktı ''Kerem abine alıştığını biliyorum yabancı diye çekindiini söyleyerek kandıramazssın bizi!'' Aziz Aksele sarılarak nun Özüne yaklaşmasını bekledi ama yine de yüzünü Akselin boynuna gömerek konuştu ''Ben seni üzdüm özür diledim! Tüm hafta sucuklarımı yiebilir ve senin istediğin oyunları oynayabiliriz? Çipiye en mama veririm?'' Azizin sesi sonlara doğru güvensiz olmuştu ama yine de özrünü diledi, isyanı ise geç kalmamıştı ''Ama 7 gün çok!'' Özün ise elinde kendi yapoz oyunuyla dönmüştü Aziz ve yerde kanapenin köşesini yalayan Lemayı bacağıyla ittirerek oradan uzaklaştırarak ''Oyun hadi!'' diye ikisini de davet etti Zeynep gülerek onların parçaları birleştirmelerini izledi. Kerem uzun süredir durduğu teras duvarına dayadığı sırtını doğrultarak gitmesi gerektiğini dillendirdi ''Aksel lütfen ben Keremi uğurlarken sen Çipiye bakar mısın pek iyi görünmüyor?'' ''Evet ben de farkettim, hayırlı geceler Kerem görüşürüz!'' Kerem ona da aynısını diledikten sonra çcuklara veda etmek için adımlamıştı ki Zeynep ince bir hareketle onu durdurdu ve dışarı çıkaları için eliyle işaretledi.''Kerem lütfen biraz daha sabrlı olur musu, bu onların hayatına bir rol modeli gibi bir baba gibi girmen öyle pat diye olmicak acele etme lütfen!''
''Zeynep ben şu ana kadar hiç doğru olmayan bir şey yaptığımı düşünmüyorum!''
''Bunu bana söylesen de yaptığın yanlışların sen de farkındasın, bu yüzden lütfen tartışmayalım ilk önce lütfen Özünle daha dikkatli davran çocuk olmasına rağmen çok fazla şeyleri kavrayıp tartabilme kabiliyetine sahib, şimdi içerde 1 saat önce yarattığın kargaşayı çözmek için içeri dönmeliyim''
''Neden sadece Özün? Aziz ve Lema ile istediğim gibi davranabilir miyim yani?'' Kerem ukala bir tahrik edici tonda konuiunca Zeynepin sinir hücreleri ayaklanmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪■》Gitme《■▪
FanfictionYapılan hataları kim öylesine sorgulamadan affedebilir ki? Biz birbirimizi affedemedik ama umarım çocuklarımız bizi affeder.