-Aksel evindeki havluyu kapının ardına astı ve yatakta uzanmış Zeynep"e baktı, çok düşünceli ve dağılmış görünüyordu sanki Aksel düşüp bayılsa farketmeyecek gibiydi ve Aksel de yaptı dizlerini kırarak halıya yığıldı''Aksel??''
-Adam güldü ve başını yatağın üzerinde biraz doğrulmuş kadına baktı
''Ha farkettin demek, ben de dedim ki derin sulara daldığından anlamazsın bile''
''Ha-ha çok komik, AKSEL! Gel yanıma'da yarın nasıl konuşalım onu söyle saçma sapan şeylerle uğraşma''
''Zeyno tüm akşam düşünsen bile en doğru konuşma formulünü bulamazsın anla lütfen,hangi şekilde söylersek söyleyelim çocuklar kızgın, kırgın ve şaşkın olacaklar bunu atlatamayız anlıyor musun. Hayat belki de biz kendimizi bu hale düşürdük ve er ya da geç bu batağı arındırmamız gerekicekti ve işte o korktuğumuz zaman geldi istesek veya istemesek te yapmalıyız''
''Biliyorum ama bilmeme rağmen korkumun sonu gelmiyor Kerem etraflardayken ağzından birşey kaçıracak diye ödüm b*kuma karışıyor, şimdi konuşacağımız için hem seviniyor hem de her an vazgeçmek için nedenleri sayıyorum kendime, gerçekten de bilmiyorum kafam patlayacak''
-Adam kollarını kadının etrafına sararak kadını göğsüne doğru çekti ve saçlarını okşadı
''Seni buna kimse zorlayamaz Zeynep bilyorsun ama bunu ilk önce kendin sonra da çocuklar çin yapmalısın önce kendin çünkü bir çocuğun gözünde en önemli birey annedir ne olursa olsun ve sen mutlu değilsen sen huzurlu değilsen onlar bunu fark eder ve hiçbir çocuk üzgün, kırgın anneyle neşeli çocukluk geçirmez Zeynep hep bir şey eksik olur''
-Zeynep yüzünü daha çok Akselin boynuna gömdü ve derin nefes çekti
''Peki siz?,siz Güneş'le ne yapacaksınız?''
''Biz-biz barıştık ve şimdi sadece bunu diğerlerine söylememiz gerek ama onun için telaşlanıyorum dedesini biliyorsun''
''İkimizin de konuşması gerek öyleyse''
--------------------------------------------------------
''Baba ben doydum''
-Özün önündeki tabağı ileri ittirdi ve sandalyeden inmek için ileri kaydı
''Tamam gel ellerini yıkayalım ve annenle kardeşlerinin yanına gidelim''
-Küçük oğlan kardeşlerinden sonra uyanmış ve kahvaltısını daha geç yapması gerekmişti, şimdi ise tok karnını okşayarak minik ayaklarını merdivenleri çıkmak için kullanıyordu. Aksel pencereye dönüp dışarı baktığında ikizlerin Çipi yi kovaladıklarını gördü ve gülümsedi kadın ise serin ilkbahar rüzgarından dolayı özgürlüğünü ilan etmiş saç tutamlarını dizginlemek için binbir çapa sarf ediyordu ve adam anladı ki bu yıllar hayatındaki en güzel yılardı pencereyi açıp içeri gelmeleri için onlara seslendi
''Çocuklar lütfen biraz oturur musunuz annenizle size bir şey söylemek istiyoruz''
''Geri mi dönüyoruz baba?''
''Hayır Özün artık burada yaşayacağımızı konuşmuştuk biliyorsun, şimdiki konumuz önemli bir şey ve biz sizin bunu anlyacak kadar büyük olduğunuzu bildiğimizden konuşalım''
-Aksel derin nefes alıp Zeynepe baktı ve kadın devam etti
''Canlarım benim öncelikle bilin ki ne olursa olsun ben ve Aksel hep ama hep sizinle beraber olacağız tamam mı, sizi ne olursa olsun bırakmayacağız tamam mı''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪■》Gitme《■▪
ספרות חובביםYapılan hataları kim öylesine sorgulamadan affedebilir ki? Biz birbirimizi affedemedik ama umarım çocuklarımız bizi affeder.