-Yumruğumu tüm gücümle kapıya geçirip tekrar bağırdım "Zeynep aç şu kapıyı!" Bu kapıdan ikinci defa girmek için yalvarıyordum ve üçüncüsü olmaması için elimden geleni yapacağım, içerden yükselen müzikle sinirle kapıya vurdum neden sürekli çocuk gibi davranıp kimseyi dinlemek istemiyordu.
20 dakika sonra önümde duran arabayla yüzümü sokağa döndüm ve evet piç sırıtışıyla Aksel yetişmişti, elinde anahtarları sallayarak dibime girdi ve gülerek yanağıma öpücük kondurdu, hızla kendimi ondan uzaklaştırdım.
A:"Son görüşmemizde değerini bilmiyorsan kaybedersin diyordun Kerem" kapıyı açmak için anahtarı sokmasıyla onu yana savurdum ve içeri girip içerden kilitledim, müzik salondan geliyordu montumu çıkarıp portmantoya astım ve oraya doğru yürüdüm içerisi dayanılmaz sıcaktı ve onu neredeyse çırılçıplak görmek bedenimin iki kat daha sıcaklamasını sağlamıştı yüzünü televizyona dönmüş,kalçasını oynatarak şarkıdaki koreografiye uymaya çalışıyordu kanepeye uzanıp ayaklarımı sehpaya uzattım ve kollarımı iki yana açarak kıvrımlı bedenini seyretmeye başladım. Şarkı sona erince oluşan sessizlikle varlığımı sezmiş olmalı ki doğrudan bana döntü, hissetse bile beni gördüğünde korktuğuna yemin edebilirim, elindeki havluyla koynunda ve anlındaki ter damlalarını silerken gözlerim biraz çıkık ve neredeyse top haline girmiş karnına bakıp güldüm ama beni hiç takmaması kaşlarımı çatmamı sağlamıştı.
Z:"Noldu bebeğim taşınma işleminde bi sorun mu var, taşıyıcılar anneannemin yadigar vazosunu mu kırdılar yoksa?" çıplak haliyle mutfağa doğru yürüdü, bende onun ardından şu an konuşsam bile müzikten duymayacaktı.
Mutfakta dolabın önüne sandalyesini çekmiş ve çok sayıda olan meyveli yoğurtları tüketiyordu.
K:"Zeynep özür dilerim sana daha önce söylemeliydim ama ben bile düşünmemiştim taşınmayı, sadece ailemle beraber olmak istiyorum"
Yoğurtu dolaba bırakıp, çıkık karnını okşadı muhtemelen çok yediğinden ağırlık oluşmuştu veya kilo almıştı ona yaklaştığımda elini kaldırarak beni durdurdu
Z:"Ailen senin ailen Kerem, Aksel Mehmet amca,eşi ve diğer arkadaşlarım benim ailem!
Madem ailenle yakın olmak istiyorsun neden beni de bu işe karıştırıyorsun bana ne senin onlarla yakınlığından al eşyalarını git evine, neden benim elimi tutup
"Biz de Zeyneple bizim eve taşınacağız" diyorsun, bu da ne demek!"
-Genç adam hızla kıza yaklaştı ve elleriyle yüzünü sarıp dudaklarına tutkulu öpücük kondurdu ve oldukça sert bir sesle
"Sen benim ailemsin Zeynep!"
kız şaşkınlıkla açılmış dudaklarını birbirine bastırdı ve anlına yapışmış saçları geri itti
"Sen herzaman güzel şeyler söylüyorsun Kerem ama sonunda hep küf tutan bağlarımız oluşuyor" genç adam kızın üzgünce söylediği sözlerle, acı çektiğini belli eden bir nefes aldı ve kızın anlına öpücük kondurdu ve hissetiklerini az da olsa anlatmaya çalıştı "Boğuluyorum ve sönüyorum Zeynep sen benim etrafımda değilken, basit bir gün bile seni gördüğümde değişiyor veya o basit gün seni görüp sarıp sarmalamadığımda sanki acımı dindirmek için hep kötülükler işlememi teşvik ediyor"
Genç kız adamın hüzünlü ifadesine baktı ve elini yanağına koyup okşadı
"Beni bu şekilde razı etmenden nefret ediyorum ama daha şimdi söyleyeyim annenin her sözüne susup boyun eğmeyeceğim!" genç adam oyuncu gülüşünü takınaraka kızı kucağına aldı ve dudaklarını boynuna gömdü "Hmmmm benim kaplanım tırnaklarını törpülemiş de saldırmaya hazır" kız da kıkırdayıp ellerini onun sırtına yerleştirdi ve ince cizikler bırakacak şekilde aşağı doğru çekti
"Hayır onları şahaserim için törpüledim" "Sanırım yukarı kadar çıkmamız anlamsız burda da halledebiliriz" Zeynep Keremin ifadesine gülüp kucağından yere zıpladı "Belki ama Aksel kapıda olmasaydı!" Kerem kızın çıplak haliyle kapıya koştuğunu görünce önüne geçti ve kapıya dayandı
"Git üzerini giy ben kapıyı açarım!"
Kız baygın gözlerle bakınca adam daha baskın sesle bağırdı "Derhal!"
Zeynep sıkkın nefes bırakıp kanepeden tişörtünü aldı ve uzun olması için kalçalarının altına çekiştirdi aynı zamanda da Aksel içeri girmişti "Hşşş ne bu sıcak be" elindeki poşetleri masaya bıraktı ve montundan sonra da örgülü kazağını çıkarıp kendini kanapeye bıraktı
"Aksel giyi üzerini, ne bu ya" Aksel ters ters bakmaya başlayınca Zeynep güldü "Kıskançlık modundayız*"
Aksel rahatını bozmayarak ayaklarını sehpaya uzattı
"Oğlum biz 16 senedir beraberiz lan öyle birşey olacaksa biz şimdiye kadar evlenmiş 2 çocuklu çekirdek aile kurmuş olurduk"
Zeynep bu söylediğiyle kıkırdadı ve yanağına öpücük kondurup mutfağa geçti, Kerem de sinirini dizginlemeye çalışarak Akselin dibine oturdu ve onu köşeye yapıştırdı
"Napıyorsun be?"
"Sus kıllı döşlü!"
Aksel buna göz devirerek cevap vermişti
"Kardeşine çok benziyorsun"
Kerem bıkkınlıkla nefes aldı "Hangisine?"
"Güneşe" ikisi de güldüler
"Bu normal değil mi tek yumurta ikiziyiz, siz tanışıyor musunuz?"
Aksel krakerleri yuttuktan sonra kumandayı eline aldı ve umursamazca konuştu
"Hı-hı Bulgaristanda beraberdik"
"Evet herhangi bir şirkette asistan gibi çalıştığından bahsetmişti, nekadar da kabullenmesek devam etti"
"Güneş akıllı ve kararlı biri ona neyin iyi geleceğini biliyordur" Kerem Akselin sesindeki o ince tınıyı hissedince kendi ses tonunu sertleştirdi
"Hayır bilmiyor ve onun için neyin iyi olmadığını biz biliyoruz" Aksel pot kırdığını anlayınca daha tedbirli olmaya karar verdi
"Neyse ayrıca Güneş asistan değil Menajer ve bizim şirkette çalışıyor"
Kerem büyük kahkaha atınca Aksel kaşlarını çatarak ona baktı
"Çok kötü yalancısın" Aksel ciddi duruşunu bozmayarak dediklerini tekrarladı, Kerem gerçek olduğunu anladığında sinirle ayağa kalktı
"Bu saçmalık! koca şirket onu beklerken gitmiş dar sokakta bilinmez şirketin menajeri olmuş hem de senin yönetiminde"
"Kardeşini dizginlemeye çalıtığınız için çok büyük hata yapıyorsunuz Kerem o istediği yerde istediği şekilde çalışıp rahatla yaşayabilir, tıpkı senin bağımsız olmaya çalıştığın gibi o da öyle" Kerem derin nefes alarak kendini yine kanepeye bıraktı
"Bana sakın kardeşimi anlatmaya kalkma Aksel onu tanıyorum!"
"Bundan eminim, sadece sana Güneşin de farklı biri ve farklı hayatı olabileceğini söylüyorum"
Kerem bıkkın ifadesiyle Aksele bakınca Aksel sustu, Kerem doğrular karşısında susmayı tercih etti
"Güneşin senin yanında çalışması onu senden veya bizi senden daha aşağı seviyede görebileceğin anlamına gelmez!" Aksel ciddiyetini bozarak gülümsedi "Bunu hiçbir zaman düşünmemiştim, Güneş sadece hayatını yola sokmaya çalışan bir genç onunla veya ailenizle hiçbir zaman dalga geçmeyi düşünmedim sizin bizimle yaptığiniz eylencelere ramen" Kerem rahatsızca kıpırdandığında Aksel gözlerinin içine baktı
"Ne Zeynep ne de ben bu konulardan söz etmiyoruz diye unuttuk sanma er yada geç herşey sona erecek ve deden işte ozaman gerçek huzura kavuşacak"
Zeynep konuşmaları duymamış gibi odaya girdi ve Keremin yanına oturdu
"Ne konuşuyordunuz?"
"Hiç Kerem dedesinin sağlığından bahsediyordu"
Z:"Şimdi ağzımı açacağım ama ayıp olacak!"
Kerem Zeynepin dudaklarını öptü ve onu kucağına çekip kanepeden doğrularak merdivenlere doğru yöneldi
A:"Hey nereye gidiyorsunuz?"
K:"Çiftleşmeye!" Kerem sözlerini devam etirecekken Zeynep elini dudaklarına kapattı, odaya ulaştıklarında Kerem sırtını yatak başlığına yaslayarak oyurdu ve Zeynepin bacaklarını okşadı.
K:"Üzgünüm ilk önce sana danışmalıydım bebeğim ama sadece güzel bir haber vermek istedim, hani senin yanındayken onları onların yanındayken de seni özletmeyecek bi haber"
Z:"Şhhhh ben hep senin yanında olacağım!"
K:"Biliyorum ve çok şükür ki biliyorum da şu kalbim geceleri beni rahat uyutuyor"
-Genç kızın duraksadığını sevgilisi farketmişti ama nedenini anlamamıştı bu yüzden sormak istedi ama belki de çok yükleniyorum diye düşündüğünden ağzına gelen soruları yuttu ve gülümsedi.
Z:"Onlardan hiç hoşlanmıyorum özel olarak annenden hiç hazzetmiyorum, bunun için çok üzgünüm"
-Kerem kızın hafif çıkmış karnını okşadı ve çıplak omzuna öpücük kondurdu
K:"Sen kilo mu aldın güzelim?"
Z:"Bilmem ya öyle gibi sürekli yemek yiyorum depresyona girmiş kadın gibiyim ama bence almadım nasıl kilo alabilirim ya sürekli hareket halindeyim "
-Kerem Zeynep kucağında olduğu gibi altına alarak dudaklarını öptü
K:"Hmmmm ben seni zayıflatırım sen merak etme"
-Zeynep Keremi üzerinden ittirip doğruldu.
K:"Yarın bizim eve gidiyoruz, yani taşınıyoruz"
Z:"Kerem Mehmet amca ile konuşmalıyım"
K:"Zeynep lütfen herşeyi değiştirme bak ne güzel büyük aile olacağız, annem babam Güneş Koray Sinem, Mel."
-Genç kız oğlanın sözünü konuşarak yarıda kesti.
Z:"Lütfen orada da kuma karınmışım gibi davranacaksan daha şimden söyle gelmiyeyim çünkü bu şekilde davranılmasına daha fazla çekemem!"
-Kapıyı çarparak aşağı doğru yürüdüm, Aksel salonda değildi mutfaktan gelen tıkırtılarla oraya doğru yürüdüm plota oturmuş afacan bir çocuk gibi ayaklarını sallıyor ve karşıdaki küçük ekranı izliyordu yanına varıp iki yana açtığı ayaklarının arasına girdim ve sıkıca beline sarıldım "Seni seviyorum"
yüzünü boynuma gömüp küçük öpücük kondurdu "Ben seni daha çok seviyorum" beline daha sıkı sarılıp yanımda olduğu için teşekür ettim
A:"Bana doğruyu söyle sana kötü bir şey mi söyledi?"
Z:"Hayır fazla kötü değil sorun şu ki o sözleri beni yaralıyor Kerem ise bunu farketmiyor bile!"
-Üzülmemem için konuşurken aynı zamanda da anlıma öpücükler kondurdu, yanağıma öpücük kondurup dudağımın çapına da öpücük kondurunca gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪■》Gitme《■▪
FanfictionYapılan hataları kim öylesine sorgulamadan affedebilir ki? Biz birbirimizi affedemedik ama umarım çocuklarımız bizi affeder.