-Belki, belki bir gün herşeyi unutup affederdim. Belki bir gün kendimi kullanılmış yarabandı gibi hissetmezdim ve sardığım yaralar yenilenirdi. Keremle konuşmaya ihtiyacım vardı ama içimdeki buruk duygu onu gördüğüm ve sesini duyduğum her an midemi altüst ediyordu ve içimdeki sözler düğüm düğüm olup içimde paslanmış bir zincir misali duvar örüyor.
Sıcak suyu kapatıp kabinden çıktım ve katlanmış havlulardan en büyüğünü aldım, bedenime dolayıp kocaman aynaya bakmak yaklaşık 1 buçuk gündür yemek yemediğimden rengim biraz solmuştu odaya girip küçük bavulumdan koyu mavi kot ve ördek sarısı örme kazağımı alıp üzerime geçirdim, saçlarımı biraz kurutup sade ev topuzu yaptım ve kimseye görünmemeyi umarak merdivenlerden inip doğru mutfağa kıvrıldım, genç kız tezgaha dayanmış sebzeleri temizliyordu, beni farketmesi için hafifçe öksürdümH:Buyrun Zeynep hanım, bir şey mi istemiştiniz?
Z:Ihım hanım yok sadece Zeynep istediğinde Zey bile diyebilirsin sakıncası yok.
-Sıcacık gülümsemesiyle baş salladı.
D:Ben Dolunay memnun oldum.
-İsmini duyunca güleceğim çıksa da dudaklarımı ısırdım ve memnuniyetle gülümsedim.
D:Sadece Ay da olur nasıl yakıştırırsan, şey bir şey mi aramıştın?
Z:A hayır hayır sadece atıştırmalık birşeyler alacaktım.
-Dolaba doğru yürüdüğümde hızla beni durdurdu.
D:Olur mu öyle şey geçin oturun ben size hazırlarım
Z:Ne anlaşmıştık biz?
Şimdi sen işini yap ben de kendime atıştırmalık yapıyim yoksa akşam yemeği geç kalır ve sarı piliç kızar.-Dudaklarını eliyle kapatatak güldü ve yavaşca koluma vurdu.
D:Olmaz birşey geç otur lütfen, söyle ne arzu edersin.
-Pes ederek yerime oturdum, ellerimi kavuşturup masaya koydum ve Dolunayın önce ellerini yıkayıp sonra da dolaba ilişmesini izledim.
D:Şimdi 15 dk sana makarna yapıyım mi?
Z:Hayır ya tost yapman yeterli olurdu.
D:A aaa olur mu öyle şey, soslu mu istersin yoksa kaşarlı makarna mı?
Z:Hangisi daha kolay olursa onu istiyorum.
D:Sıkma o güzel canını, ben her gün yapıyorum bunları.
Z:Dolunay?
-Ses tonumdan anlamış gibi tedirginlikle bana döndü ve aynı zamanda makarnaları karıştırmaya devam etti.
Z:Melis hep burda mı yaşıyor?
D:Melis hanım yaklaşık 2 yıldır bu evde kalıyor, Sinem hanım yani Koray beyin nişanlısı sadece cumartesi ve pazar burda kalıyor.
-Anlayışla baş salladım
Z:Ya Melis o neden burda yaşıyor?
D:İnanın ben de bilmiyorum ama hatırladığım kadarıyla Kerem bey onun için telaşlıydı ve apar topar onu almaya gitmişti ve Melis hanımı buraya getirdi.
-İçime sığınan saçma hüzünle burukça gülümsedim ve konuyu değiştirmek için bakışlarımı onun yüzüğüne çevirdim
Z:Eşin?
D:Nişanlım kısmetse gelecek yıl düğün yapacağız.
Z:İnşallah buralı mı?
D:Hayır macırlardan Annesi Bulgaristanda babası ise İstanbulda ama o annesinin yanında yaşıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪■》Gitme《■▪
Hayran KurguYapılan hataları kim öylesine sorgulamadan affedebilir ki? Biz birbirimizi affedemedik ama umarım çocuklarımız bizi affeder.