Küçük belalar

1.6K 113 44
                                    

-Tam 3 gündür Zeynepi görmemiştim Özün ise tam benim küçük halimi yansıtıyordu beni gördüğü an Aziz ve Lemayı sürükliyerek içeri çekiyordu Lema da pek karşı çıkanlardan değil hani, bu sabah yine Aksel onları bırakıp arabasına bindi ve girmelerini bekledi ona bir şey mi olmuştu hiçbir zaman çocukları yalnız bırakacak kadar sorumsuz görünmemişti gözüme

A:Onları artık rahat bırakacak mısın?

-Arkamdan gelen sesle hızla oraya döndüm

A:Oğullarıma acımıyorsan 30 dakika erken uyandırdığın kızına acı onun ne suçu var'da onu getirip bekletiyorsun?

K:Buna karışman gerektiğini sanmıyorum

A:Sen sansan da sanmasan da iyi bir baba olmicağını bu davranışların oldukça açıyor, böyle davranıp Zeynepin sana geri dönmesini beklemen saçmalık.

K:Sana bunu soran yok farkındaysan onun bana geri döneceğini çok iyi biliyorsun

-Keremin sinirle konuştuğunu farkettiğimde gülmekle yetinerek arabama bindim ve Zeynep için birkaç kitap aldıktan sonra şirkete doğru sürdüm. Asansöre 4 katın tuşuna basıp kapıların kapanmasını bekledim biirkaç elemanın yetişmesiyle kapılar yeniden aralandı sonunda harekete geçtiğimizden kısa süre sonra 4 cü kata geldiğimizi gösterdi, asansörden indiğim an yetişen sekreterim onlarca tarih ve saat söyledikten sonra odamda kendini tanıtmayan birinin beklediğini söyledi tanımadığı birine odama girmesine izin verdiği için sinirlensem de sustum, başımla onaylayarak hızlı hızlı adımlayarak ofisime adım attım karşımda siyah kot ve göğsünde 3 kopçası açık Güneş karşılayınca ister istemez derin nefes aldım.

A:Çık!

-Aksel sandalyesine geçip oturunca Güneş te karşısındaki tek kişilik krem rengi koltuklardan birine oturdu

G:Hmmmmm daha kibar olursan belki?

G:Daha nekadar beni duymazlıktan geleceksin?

-Ve tek tek sıralanıp büyük bi boşluk yaratan sorular bukadar derinleşmişmiydi aralarındaki uçurum, hani onu terli gövdesine yaslayıp başından öperek onu hiçbir zaman bırakmiyacağına dair sözler veriyordu, ya şimdi neler olmuştu?

G:Yalan söyledin

-Sonunda Akselin dikkatini çekmeyi başardığına sevinirken elini ayağını zor toparladı, uzun zaman sonra kahve gözleri ona dikkatle bakmıştı uzun zamandır yeşil ile kahvenin yoğun uyumu kaybolduğunu düşünürken tekrar çarpışmıştı

A:Anlamsız konuşmaların sence birşey değiştirecek mi?

-Aşığın kaçan hevesi buhar olup havaya karışınca Akseli bile terletti

G:Onların senin oğulların olmadığını biliyorum

A:Şu an tek önemli şey bu mu? Nekadar da değişmişsin, hah afedersin sen eskiden de fırın küreği gibi dönektin yeni ulaşan bi illet değil hani

G:İşte sen de bunu doğrulamış oldun, onlar senin oğulların değil

A:Seninle benim de bi çocuğumuz olmasına imkan yok ama eğer ki bi bebek alsaydık onu ikimizin bebeği gibi severdim çünkü o bizim sevgimizin birleşimiyle büyüyecekti

G:Sen?

A:Evet bunu isterdim, senin beni görmezden gelmeye başladığından önce, sahip olduğumuz farklı duyguları reddetmeye başlayana kadar , beni değerli olduğunu sandığın insanların önünde ayaklarının altına alana kadar ve en önemlisi o yağmurlu yorgun gecede benimle gelecek kadar sevmediğini söylediğinde tüm hikaye ortadan sonlanmıştı.

▪■》Gitme《■▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin