Kapı yavaşça açıldı. Bebek bir küvezin içindeydi. Battaniylerle sarılmıştı. Yaşlı adam yavaşça bebeğe yaklaştı. Bebeğin üstündeki örtüyü hafifçe oynatınca büyük bir şok geçirdi."Bu bebek kız."
Örtüyü geri kapatıp arkasındaki adamlara döndü. "Nasıl oluyor bu? Benimle dalga mı geçiyorsunuz!"
Adamlardan biri "Cinsiyeti söylenmemişti.Yani kız olmaması için hiç bir sorun yok. Ayrıca gün neredeyse bitmek üzere efendim.Çocuğun bakanlığa ailenin kendi isteğiyle bırakıldığına dair yazı vardı. Bir de aile soyadları yazılıydı. "
Yaşlı adam doğru bebeği bulduklarına dua ederek sordu."(Adam imana geldi. Çaktırmayın. Lsölsçswç)
"Hangi ailenin bebeği bu?"
Karşısındaki adamlar soğuk terler dökerken o can alıcı kelimeyi söyledi.
"Black."
****
Profesör Severus'la yaşanan olaydan sonra tam bir hafta geçmişti. Bu bir hafta da dersler işlenmişti. Gözüm durmadan profesör Dumbledore da olsa da okul gayet sakindi. Hatta olması gerektiğinden fazla sakin.
Akşam yemeği bitince yavaş adımlarla Severus Snape'in yanına gidiyordum. Geçen haftaki cezam bugün olucaktı. Kolidorlardan geçerken her tarafın boş olduğunu farkettim.
Yavaşça odaya yaklaşmışken kapıyı tıklatım. "Gir" sesiyle kapıyı açtım. Masada ellerinde kağıtları okumaktaydı. Bahse girerim geçen gün derste aldığı ödevleri okuyordu. O kadar nefretle bakıyordu ki kağıda anlamamak elde değildi.
Kafasını bana çevirmeden "Başla" dedi.
Onu ikiletmeden dolabın kapağını açtım. İksirlerin yerini resmen bilerek bozmuş olmalı, aksi takdirde adamın göz bozukluğu olduğuna inanabilirim.
Yavaşça İksirleri düzenlemeye başladım.
***
2 saat sonra...
Tek kelime etmeden ceza bittiğinde Profesör hala ödevlere bakıyordu. Yavaşça dolabın kapaklarını kapatıp ona doğru bir kaç adım attım. Okumaya devam ettiğini görünce belki de dalmıştır diye biraz daha yaklaştım. Okuduğu kağıda bakınca benim kağıdım olduğunu gördüm.
"Profesör"
Yavaşça bana baktı. "Buyrun bayan Matthews"
"Dediğinizi bitirdim."
"O halde gidin."
Arkamı döndüm. Yavaşça kapıya doğru giderken aklıma geçen sefer yaşanan olay geldi. Bu odada olmuştu. Acaba birşey olmamış gibi davranmaya devam mı etmeliyim yoksa..
Birden arkamı döndüm, ağzımı açıp bir şey dicektim ki kağıda döndüğünü farkettim. Vazgeçip tekrar önüme dönünce kendime sinirlendim. Sen Gryffindor'lusun. Cesaretin olduğu yerden ve bunu bile söyleyemiyor musun? Tekrar arkamı döndüm ki bu sefer nasıl başlicamı bilemeyip hızlıca önüme döndüm. Biraz kendimi toparlayıp kelimelerimi kurduktan sonra arkamı döndüm.
Ama beklediğim şey kesinlikle bu değildi. Beklediğim şey bana oldukça yakın olan Profesör Snape değildi.
Sanki diyecekmiş gibi ağzımı kıpırdatıp durduktan sonra onun da beni beklediğini farkettim. İşte şimdi ne diyeceksen de dedim kendi kendime. Ama onun gözlerini görünce donakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Severus Snape
FanfictionSeverus Snape'in acı dolu hayatını bitirmeyi üstelenen bir genç kızın hikayesi bu. **** Ne ara yaşanmıştı bunlar. Ne ara onu görmeden bile o olduğunu tahmin edebilmişti. Onca gerçeğin arasında bildiği tek şey vardı ki. 'Aşk, ne yaş tanır ne de zam...